Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2021/138 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO: 2021/138
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı ile —–arasında imzalanan —– müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine açılan ve kullandırılan kredi hesaplarının noterlik ihtarı ile kat edildiğini, buna rağmen borçlunun borcunu ödememesi üzerine——– sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkilinin eski sahibi olduğu —- alakalı olduğunu sanarak müvekkiline karşı icra takibi başlattığını, davacının takip başlatması gereken şirketin ———— olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Celp ve tetkik edilen ——- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun —– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından —– yevmiye sayılı ihtarnamenin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bankacı bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; davacı bankanın davalıdan taleple bağlı kalınarak —- alacaklı olduğunu, takip tarihinden borç ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden——oranında temerrüt faizi istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görüldü
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, dava dışı—- banka arasında —— Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TBK’nun “Müteselsil Kefalet” başlıklı 586. m. “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Takibe ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşme örneği dosyamıza sunulmuştur. Mahkememizce dava dışı —– imzalanan genel kredi sözleşmesi istenmiş olup banka tarafından verilen yazı cevabında ise farklı bir şirket olan ve —- kaydı olan —– gönderildiği görülmüştür. Davalı taraf takibin ——– karşı başlatılması gerektiği kanısıyla husumet itirazında bulunmuş ise de takip ve dava dilekçesinin ekinde dava dışı —– akdedilen kredi sözleşmesi gösterilmiş olup bu genel kredi sözleşmesine de davalının kefil olarak imzası bulunmaktadır. Ne davamızın ne de takibin ——bağlı olan —– hiçbir ilgisi yoktur. Davalı tarafından husumet itirazı dava dışı şirket olan ———– akdedilen kredi sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunduğundan yerinde görülmemiştir.
Davacı bankanın icra takip tarihi itibari ile kullandırılan krediden dolayı davalı borçludan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda; kullanılan ticari kredi nedeniyle davacının davalı—–
Tüm dosya kapsamı dava, kredi sözleşmesi hükümleri ile, usul ve yasaya uygun hazırlanan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; davacı bankanın , dava dışı şirket olan —–imzaladığı sözleşme kasamında kredili mevduat hesabında kredi kullandırdığı , söz konusu kredi sözleşmesine, dava dışı şirkete kefil/davalı olan —– TBK nın 586 vd göre geçerli şekil şartlarına uyarak müteselsil kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği anlaşılmakla ve gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmış, asıl alacak miktarı —-işlemiş faiz talebi yönünden —- olmak üzere toplam —- üzerinden davanın kısmen kabulüne, öte yandan davacı bankaca icra takip talebinde kredi masrafı olarak belirtilen — masrafının talep ediliği davacı tarafça —- tarihinde noterlik makbuzunun dosyaya da sunulduğu anlaşılmakla toplam —– üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan bilirkişi tarafından banka kayıtları incelenerek tespit edilen miktar her ne kadar icra takip dosyasındaki miktardan az miktarda farklı ise de davalı borçlunun kefil olduğu kredi sözleşmesi gereğince ödenmeyen borcu bilebilecek durumda olduğundan ve davaya konu alacağın banka kredi sözleşmesine ilişkin olduğu, sözleşme ile kullandırılan kredilerin ve geri ödeme planının belirlenmiş olduğu, ayrıca faiz oranının da belirli olup neticeten alacağın belirlenebilir ve öngürülebilir oluşu göz önüne alındığında likit nitelikte olduğu anlaşılmakla kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusu — başlatılan——–sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile
—- asıl alacak,
—- işlemiş faiz,
—- masraf,
—olmak üzere toplam — üzerinden DEVAMINA, takipten sonra asıl alacak olan —-emerrüt faizi ve faizin —oranında —- uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Davacının alacağı likit olduğundan asıl alacağın %20 tutarı inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
5-Davalı yanın husumet itirazının reddine,
6-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 151,95 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 97,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 116,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 163,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 863,40 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %99,78 oranında olmak üzere 861,50 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 2.224,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 5,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
12-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2021