Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2021/622 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO: 2021/622
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde sürücü— sevk ve idaresindeki —plaka sayılı aracı ile —— istikametine seyri esnasında —geldiğinde aracının ön kısımları ile — isteyen sürücü—– plaka sayılı aracın ön kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, söz konusu kazada — asli kusurlu olduğunu,—- konusu kazadan KTK Madde 85 kapsamında sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından —— meydana gelmiş olduğunu, tekrar tedarik değerinin ise——- olarak tespit edilmiş olduğunu, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin — gerektiğini tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne müvekkilinin toplam zararının — olduğunun tespiti ile—– limitlerini geçmemek kaydıyla davalı sigorta şirketinden tahsil edilmesini, iş bu bakiyeye faiz işletilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— tarihinde meydana gelmiş olan dava konusu kazaya karışan —- olmak üzere müvekkil şirket nezdinde —— teminat altına alındığını, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın —– meydana gelmiş olması sebebi ile, zararın da —–şartlar çerçevesinde giderimi gerektiğini, davacı tarafından talep olunan eksper ücreti fahiş derecede yüksek olduğunu, davacı tarafından zararın fiili ödeme günündeki — —- — üzerinden zararının talebinin kaza tarihinde —— ——— dikkate alınması gerektiğini, zira davacı ile müvekkil şirket arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ilişki bulunmadığını tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasıdır.
Uyuşmazlık—– tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı ——- dışı sigortalısının meydana gelen kaza nedeniyle kusurunu bulunup bulunmadığı kusurun varlığı halinde kaza nedeniyle ortaya çıkan hasar miktarının ne kadar olduğu ayrıca davacı tarafın bu hasar nedeniyle aracına yaptırmış olduğu tamir onarım bedeli hasar nedeniyle davacı tarafın zararının ne kadar olduğu hususlarında toplanılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere ———- yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——–; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir——
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir———–
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre de oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğundan kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ——sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, ——– uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere —— yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162/1.maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.
Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, BK’nın 162 ve 163 maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir.
Davacıya ait —- plakalı araca çarpan — plakalı aracın —– davalı ———- arasını kapsadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan ek ve kök raporda özetle; Dava konusu trafik kazası tarihi olan — itibari ile sürücü — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın kusur oranının — olduğu, gerçek zararın —- olarak kabul edilebileceği, dava konusu talep edilmesi gereken hasar tazminat bedelinin —-dava konusu —- olduğu kanaatine varılan — dava tarihinden itibaren,— uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte yavalı — talep etme hakkının olduğu— plaka sayılı araç sürücüsü — sevk ve idaresindeki araç ile seyir haliıyd iken —– bağlanmak için hızını azaltması ve dönüş yapmadan önce — istikametinden gelen araçları kontrol etmesi ve ilk geçiş hakkını bu araçlara verdikten sonra —- bağlanması gerekirken gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kazaya sebebiyet vermiş olduğu kazada %70 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu,—Plaka sayılı araç sürücüsü—– kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltması ve hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerektiği, ayrıca kavşak kollarından çıkabilecek araçları kontrol ederek seyrine trafik güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde devam etmesi gerekirken gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kazaya sebebiyet vermiş olduğu kazada —– kusur oranı ile tali kusurlu olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, davacının aracının onarımının yapılacağı yer konusunda — gereği seçimlik hakkının bulunduğu, dava konusu aracın — kabulü durumunda sovtaj değerinin — olduğu ve talep edilen rakamın kadri marufunda bulunduğu, söz konusu muadil aracın —- olduğu ve bu kapsamda talep edilen rakamın kadri marufunda bulunduğu, bu kapsamda gerçek zararın ——olarak kabul edileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları nedeni ile mahkememizin — tarihli duruşması ile kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi için — rapor alınması istenilmiş olup alınan raporda özetle; Sürücü —sevk ve idaresindeki ———— yerleşim yeri içi sokağı takiben seyirle olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını tehlike anında tedbir alabilecek şekilde azaltması, kavşak kollarını kontrol altında tutarak dikkatli ve tedbirli şekilde kavşak ortak alanına girerek geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa yeterince özen göstermediği, sağında kalan kavşak kolunu takiben gelip sola dönüşle yola bağlanmak isteyen araçla çarpışmayı engelleyecek şekilde zamanında fren ile birlikte tedbir almakta yetersiz kalması neticesinde karıştığı kazada — tali kusurlu olduğu, davacı sürücü —– ve idaresindeki araç ile yerleşim yeri içi sokağı takiben seyirle olay mahalli kavşağa gelip sola dönüşle kavşak ortak alanına girmeden önce kavşak başında durup, kavşağa düz seyirle gelen trafiği kontrol etmesi, gelen araca ilk geçiş hakkını tanıdıktan sonra kavşağa girmesi gerekirken, gerekli kontrolleri yapmadan ve gelen aracın varlığına rağmen kavşak ortak alanına girerek soldan gelen otomobilin istikametini kapatması ile sebebiyet verdiği kazada %70 — asli kusurlu olduğu hususlarında rapor sunulmuştur.
Yargı yetkisini, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; kazanın meydana gelmesinde davacı ———- olay yerinde kavşak ortak alanına girmeden kavşak başında durup, kavşağa düz seyirle gelen trafiği kontrol etmesi gelen araca ilk geçiş hakkını tanıdıktan sonra kavşağa girmesi gerekirken gerekli kontrolleri yapmadan ve gelen aracın varlığına rağmen kavşak ortak alanına girerek sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu olduğu , sürücü —— olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını tehlike anında tedbir alabilecek şekilde azaltmadığı, çarpışmayı engelleyecek şekilde zamanında fren ile birlikte tedbir almakta yetersiz kalması neticesinde karıştığı kazada tali kusurlu olduğu bilirkişi raporu ve adli tıp raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından denetime ve hüküm kurmaya el verişli bilirkişi ve adli tıp raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen KABULÜ ile — ödeme günündeki rayiç üzerinden — karşılığının temerrüt tarihi olan — itibaren —— işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının —uyguladığı en yüksek —- mevduat faiz oranıyla birlikte tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya yönelik talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 359,53 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 199,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 160,37 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 199,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 253,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan —ebligat, müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti, —– ücreti ve — ekspertiz masrafı olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre —— davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 594,00 TL’nin davalıdan, 726,00 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2021