Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/515 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/409 Esas
KARAR NO : 2021/515
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yetkililerince ——— adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belirlendiğini ve——— usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, davalı borçlunun kaçak tespit tutanağına dayanak düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine ——– Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin asıl alacağa uygulanacak —–yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek —— takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından —- tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu adreste kaçak elektrik kullanımı belirlendiği ve — kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı ———- ilgili maddeleri doğrultusunda davalının kurumun iznini almadan, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik kullanıldığı, elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi tüketildiği için kaçak elektrik tüketim tahakkuk hesaplaması yapıldığı, yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında dava takip tarihine kadar kaçak elektrik bedeli olarak —, gecikme zammı bedeli olarak — gecikme zammı— alacaklı olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —– adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalıya ait tesisata ilişkin işlem dosyası ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı örneğinden, ——— adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullandığı tüm dosya kapsımı ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın kaçak elektrik kullanıma dair itirazın iptaline ilişkin olduğu yani davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşıldığından, davaya konu alacak hesaplanacağından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. —-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜNE,
2-Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline takibin aynen devamına,
3-Alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 4.558,63 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 806,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.752,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 806,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 860,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 963,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.475,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/06/2021