Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2021/838 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/392 Esas
KARAR NO : 2021/838

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taahhüdünde bulunan— hattına bağlı ——— bu kapsamda sözleşme gereği istenilen —- davalıdan alındığını,—- işinin ücretsiz yapılacağı davalı tarafından belirtilse de tüm çabalarının geri dönüşsüz kaldığını, akabinde işin müvekkilince tamamlandığını, ancak iş bittikten sonra gerçekleşen —– yaptırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak teslim ettiği—— bulunmadığını, davalının kusurlu malları kendisine teslim ettiğini, müvekkilinin zararının —- olduğunu, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 508.507,00 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada yetkili mahkemelerinin—– Mahkemeleri olduğunu, ——– herhangi bir arıza şikayet gelmediğini, davacının—- davranmadığını, kaldı ki ürünlerin üretim aşamasında ——– ile davacı kurum yetkilileri heyetinin — muayenelerine kurumlarının — verdiklerini, ürünlerin ayıpsız olarak davacıya teslim edildiğini, kalite kontrolde de bir sorun yaşanmadığını, ayıp ihbarının da zamanında yapılmadığını, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığını, montaj konusunda da bir taahhütte bulunmadıklarını, ayrıca arızaların montajdan kaynaklandığının tespit dosyasında rapor edildiğini tüm bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
— sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilen iş bu dosya mahkememize— almıştır.
Mahkememizce;—– fiziken celp edilmiş,—— davacı ve davalı ——- olup olmadığı hususları sorulmuş, tarafların bildirdiği tanıkları dinlenilmiş ve —- hüküm kurmaya ve denetime elverişli kök rapor ve ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava; tacirler arası eser sözleşmesine konu malların ayıplı olması nedeniyle açılan, uğranılan maddi zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte olan ve uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 470. maddesinde, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Eser sözleşmesinin unsurları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre bir eser meydana getirme, eser ve iş bedelidir. Eser sözleşmesinde yüklenici faaliyette bulunmak suretiyle bir sonucu gerçekleştirmektedir. Meydana—– sözleşmesi arasındaki en önemli farktır. —- satış ve eser sözleşmeleri arasındaki ayırt edici unsurun — olgusu olduğu vurgulanmıştır.
TBK 474. maddesinde; —- tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır “
TTK 21.maddesinde; “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş, veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmişse bunun faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır ” düzenlemeleri mevcuttur.
—— uygulamaları uyarınca eser sözleşmesindeki ayıp ihbarı belirli bir şekle bağlı değildir. İhbarın yapıldığı, tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Eser sözleşmesinde ayıp ihbarını düzenleyen 474. maddede işlerin akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirme ve ayıp var ise uygun süre içinde bildirme yükümlülüğünden söz edilmektedir. Taraflar tacir olup,—– olması sebebiyle—–. —- davranma yükümlülüğü vardır. Dosya kapsamı itibariyle tarafların beyanları ve toplanan ——– içerisinde davacı tarafa teslim edildiği, ancak davacı—– davalı tarafa bildirildiği görülmüştür.
06/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile ayıbın; “———— kaplanmadan önce yapılacak kontrollerinde, ——— tespit edilebilir olması ürünleri açık—- sokmaktadır” yönündeki tespiti ile ürünlerdeki ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu sübuta ermiştir. Ürünlerdeki ayıbın niteliği nazara alındığında; davacı tarafın ürünler teslim edildikten sonra, imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmediği gibi, en azından——- gibi davranıp TBK 474. maddesindeki gözden geçirme işlemini yapması gerektiği halde yapmadığı sabittir. Ayıbın niteliği nazara alındığında; teslim tarihinden —- sonra yapılan —- TBK 474. maddesi kapsamında süresinde—– kabul edilmesi — mümkün olmadığından—- “davacı vekilinin tespit raporunu aldığı tarih ile davalıya çektiği ihtar arasında yaklaşık en az bir aya yakın süre geçtiği, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ” yönündeki tespiti —-sayılı kararı ) davacı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı vicdani sonuç ve kanaatiyle açılan davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile arta kalan 8.624,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — gereğince davalı vekili için tayin olunan 42.475,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)—- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Karar kesinleştiğinde —– sayılı dosyasının iadesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.