Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/840 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/391
KARAR NO: 2021/840
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/10/2019
KARAR TARİHİ:27/10/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN
—– SAYILI DAVA DOSYASI
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/10/2019
KARAR TARİHİ:27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan —- tarihinde yolculuk yaparken diğer sürücü —–plaka sayılı araca arkadan çarptığını, kaza neticesinde müvekkili —– ağır bir şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalının maliki olduğu —– plaka sayılı aracın tamamen kusurlu olduğunu, söz konusu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazada tam kusurlu olan — plaka sayılı araç maliki olan ve araç sürücüsü —– medeni kanun, borçlar kanunu ve—– uğramış olduğu maddi zarar ve ziyan ile manevi tazminattan sorumlu olduğunu beyanla, Müvekkil —tedavi giderleri, — geçici işgöremezlik zararı, —Ekonomik geleceğinin tehlikeye girmesine dair zarar, — iş gücü kaybı zararı, — maluliyet, sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam — maddi tazminat ve —– tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleşen dosya davalısı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili olan idarenin kamu hizmeti kapsamındaki görevlerini yerine getirirken sebebiyet verdiği zararların hizmet kusur niteliğinde olduğunu, idarenin işlemi yada eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı—– idari yargı yerinde tam yargı davası açalması gerektiğini, ilgili yasa maddesi ve yargı kararları incelendiğinde idarenin kamu hizmeti kapsamındaki görevleri ile ilgili işlem ve eylemlerinin sebep verdiği zarlarla ilgili idari yargı yolunda dava açılması gerektiğini, davacının davasının bu yönü ile reddinin gerektiğini beyanla öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının haksız ve yasaya aykırı davasının husumet, zamanaşımı ve diğer itirazlar dikkate alınarak reddine, yargılama giderleri ile vekaletk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada; “Davalı —- açılan davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan Usulden Reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, —- ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizin —- kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı üzerine dosya Mahkememizin — kaydedilmiş, Mahkememizin — sayılı ilamı ile dosyanın mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce;—- tarihli kaza ile ilgili kazaya karışan —- hakkında tutulmuş olan kaza tespit tutanağı, — davacı —- ait — tarihli kaza ile ilgili hastane kayıtları, —-sayılı dosya, ——-davacı —- tüm tedavi evrakları, —- tarihli maluliyet raporu aslı ile tüm tedavi evrakları, —- tarafların sosyal ekonomik durumlarına ilişkin araştırma formları, —— ilgili davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı ile ödeme yapılmış ise rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının tespiti ile ödeme durumuna ilişkin belge ve kayıtlar ayrı ayrı celp edilerek incelenmiş, kusur bilirkişisinden ve aktüerya bilirkişisinden dava konusu uyuşmazlık yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli kök ve ek raporlar rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili — tarihli talep artırım dilekçesi ile davacılardan —maddi tazminat talebini —-maddi tazminat olarak artırmış, talep artırım dilekçesi davalılar vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili — tarihli celsede imzalı beyanı ile, sürekli iş göremezlik tazminatı dışında kalan taleplerinden ve tedavi giderlerine ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse —- Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören —— maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir. İşleten ve sigorta şirketi de zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan ve taraflarca sunulan tüm deliller,, trafik kazası tespit tutanağı, —–, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —tarihinde dava dışı sürücü —sevk ve idaresindeki — plakalı, davalı —dava dışı — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında — plaka sayılı — yolcu olarak bulunan davacı — yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü — %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının meydana gelen trafik kazasında mütefarik kusurunun bulunmadığı, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı —- % 18 oranında malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren — kadar uzayabileceğinin belirtildiği, bu hususta davacı tarafça sunulan ve itiraza uğramayan — tarafından hazırlanan —- tarihli kurul raporunun karar vermeye elverişli bulunduğu; yine gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının — sürekli iş gücü kaybı oluşacağı, —- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde —– şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla —-göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı — şirketine —- tarihinde yapılan başvurudan itibaren davacının talebi gibi —– sonrası —- tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın maddi tazminat talepleri yönünden kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, tüm dosya kapsamı ile ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi göz önünde bulundurularak, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı —-manevi tazminat olmak üzere toplam —manevi tazminatın kaza tarihi olan —tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı —— alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile —- sürekli iş göremezlik tazminatının davalı —-tarihinden, davalı — yönünden kaza tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —— ödenmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine,
3-Manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı —manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
4-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —harcın davalı ve birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafın —– kabul edildiğinden suç üstü ödeneğinden karşılanan — yargılama giderininden kabul ve redde göre hesap olunan — davalı ve birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen, kalan — davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı — kendisini maddi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan — müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-)Davacı —kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan — davalı —alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı — kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 5.250,00 TL’nin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı —– kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 5.250,00 TL’nin davalı—-alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davacı —- manevi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği ve davalı — kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —-verilmesine,
11-)Davacı —- manevi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği ve davalı —- kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
12-)Davacı — manevi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği ve davalı —- kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı — verilmesine,davacılardan alınarak ret sebebi aynı olduğundan eşit bir şekilde bu davalılara verilmesine,
13-)Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
14-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.195,26 TL’sinin davalı ve birleşen dosya davalısından, 124,74 TL’sinin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021