Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/700 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO : 2021/700

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında davalı borçlunun —- borcunu alacaklı davacıya ödemediğini, alacağa konu faturaların açık fatura niteliğinde olduğunu,—-davalı borçlunun borcunu ödememesi üzerine — dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—– Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde; 23.892,00 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin borçlu davalıya 16/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalı vekilince sunulan 22/10/2018 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ——- defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter taşdiklerinin yapıldığı, söz konusu ticari defterlerin davacı lehine delil niteliğine sahip olduğu, davacı —- taraflar —- yılında davacı şirketçe davalı —- tutarında fatura düzenlenmiş olup, davalıdan ——–tutarındaki çek düşüldüğünde, davacı —- davalıdan icra takip tarihi itibariyle kalan——- olduğu, — bakiyesi davacı —- teyit edildiği, davacı ——- sevk irsaliyelerinde teslim eden ve teslim alan kısımlarının imzalarının bulunduğu, dava konusu faturaların ———– bilgilerle —olarak, davalının ——– düzenlendiği faturalara konu malların davalının—-, dava konusu faturalara konu malların davacı tarafça davalıya teslim edildiği, davacı —- bulunduğu, davalıdan asıl alacak üzerinden icra takip tarihinden itibaren %19,5 avans faizi talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Somut olayda davalı tarafın davayı takip etmediği, usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan —- davaya konu olan iki faturanın davalı tarafından——– bildirdiği ancak ——– bulunduğu —– bildirmediği anlaşılmıştır.Bu nedenle davalı—- yetkilisine — usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak tarafların —— faturalara konu malların altındaki imzaların şirket çalışanlarına ait olduğunun kabulü gerektiği ve davalıya teslim edildiği yönünde kanaat oluştuğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde)yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı birlikte değerlendirildiğinde usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü fazlaya yönelik talebin reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının———— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 23.542,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya yönelik talebin reddine,
2-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.608,15 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 288,56 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.319,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 288,56 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 350,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 157,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 957,75 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %98,54 oranında olmak üzere 943,72 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için —– belirlenen—–davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.300,66 TL’nin davalıdan, 19,34 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı