Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/383 E. 2021/712 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/383 Esas
KARAR NO: 2021/712
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü—– aracı ile—- istikametine seyir halinde iken bahse konu —— düzenlenmiş ——- geçtiğinde —– fazla yaklaşması sonucu aracın —– akabinde de savrularak karşı yola ——- atması neticesinde tek taraflı ölümlü ve yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin desteği — hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline veya müteveffaya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kazaya sebebiyet verilen — plakalı aracın kaza tarihi itibari ile — olduğunu, meydana gelen kaza nedeni ile vefat eden — desteğinden eşi — kaldığını, müvekkili ile müteveffanın her ne kadar —- resmi olarak boşanmış iselerde imam nikahlı olarak aynı evde yaşamlarını sürdürdüklerini, tarafların birlikteliklerinden iki tane müşterek çocukları bulunduğunu, hiçbir zaman müteveffa ile aynı evde yaşamış olan müvekkilinin ——-olduğunu, dava konusu kaza nedeni ile —-dosyası ile soruşturma başlatıldığını bu nedenlerden dolayı müvekkili — yönünden şimdilik —-destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, kusurlu sürücünün vefatı dolayısıyla yapılan tazminat taleplerinin ilgili —– değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, müteveffanın dava konusu kazada müvekkili şirketçe sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, muris sürücünün kazaya kusuru ile sebebiyet verdiğinden —- yararlanamayacağını, dava konusu kazanın müteveffanın —- alkollü olması nedeniyle meydana geldiğinden alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi sonucu başvuranın tazminat talep hakkı bulunmadığını, müteveffanın davacı yana destek olduğunun ispatı gerektiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—- kararının kesinleşmesinin ardından dosyanın mahkememizin —–sayılı esasına kaydedildiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma talebine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tanık beyanları alınmıştır.
Tanık——- talimat yazılmış ve tanığın bilgi ve görgüsüne başvurularak beyanı alınmıştır.
Tanık — olduğunu, trafik kazasında vefat eden — oğlu olduğunu, davacı —– yeniden birlikte yaşamaya başladıklarını ancak resmi nikah yapmadıklarını, —– olarak evli olduğunu, oğlunun vefat ettiği zamana kadar da hep birlikte yaşadıklarını ve evlilik hayatını devam ettirdiklerini, nikah yaptıracaklarını ancak bu elem kazanın meydana geldiğini, gelini — — çalışmadığını, oğlu —– ise —- işçi olarak çalıştığını, oğlunun evin geçimini sağladığını, gelini ve torunlarının hayatlarını zor idame ettirdiğini, —önce resmi olarak boşandıktan sonra yalnızca bir ay ayrı kaldıklarını onun haricinde hep bir arada yaşadıklarını beyan etmiştir.
Tanık — mahkememiz dosyasının — tarihli — celsesinde davacının gelini olduğunu,— yılında müteveffa ile davacının ortak çocukları olan onur ile evlendiğini, evlendiğimden beri birlikte yaşadıklarını, eşi askerdeyken boşandıklarını, —– —– onları barıştırdığını, birlikte yaşamaya devam ettiklerini, her zaman hep bir arada olduklarını, müteveffa ve davacının hiç bir zaman ayrı yaşadıklarına şahit olmadığını, davacıyı müteveffanın eşi olarak bildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Tanık — mahkememiz dosyasının —Celsesinde alınan beyanında davacı ile müteveffa—– aile dostu olduğunu, kendilerini—- tanıdığını, boşanma yaşadıkları dönemde de birlikte yaşadıklarını, ayrı yaşadıkları çok kısa bir dönem olduğunu, tekrar bir araya geldikten sonra —- olarak yaşamaya devam ettiklerini, düzenli olarak bir karı koca hayatlarının olduğunu beyan etmiştir.
Tanık — Mahkememizce —-Celse de alınan ifadesinde davacının annesi, müteveffanın babası olduğunu, ayrıldıklarında askerde olduğunu, askerdeyken resmi olarak boşandıklarını öğrendiğini, döndüğümde barıştırdığını ve bir araya geldiklerini,—- olarak birlikte yaşamaya devam ettiklerini, düzenli olarak bir karı koca hayatlarının olduğunu beyan etmiştir.
Alınan tanık beyanları ve dosyaya toplanan deliller kapsamında konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; — kazaya sebebiyet veren — aracın davalı sigorta şirketine başlangıç tarihi ——– davalı sigorta şirketine sigortalı aracın maliki işleteni sürücüsünün kusuru nispetinde — bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, —– gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek teminatı aşan miktarlarda davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, dosya kapsamında davacı tarafça davalı sigorta şirketine müracaatının —
tarihinde olduğu tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi —–
olduğunun mütalaa olduğu, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaati ile
hak sahibi dava dışı anne ve babanın paylarının ayrıldığı, —-
yönünden yapılan değerlendirme sonucu; Davacı imam nikahlı eş —- edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının —- olduğu,
” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen —- tarihli ek raporda özetle; “Hukuki ve nihai karar tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; iddia, savunma, toplanan
deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğum inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah
edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda, —– da dikkate alınarak kurumlar arasında —-
uyum sağlanıncaya,—- oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği
yapılıncaya kadar ——-
hesap yapıldığı,
Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden —-
tarafından davacıya yapılan bir ödemenin olmadığını, bu nedenle davacının zararlarından, yapılan
ödeme kaynaklı her hangi bir indirim söz konusu olmadığı, Hak sahibi dava dışı anne ve babanın paylarının ayrıldığı,
davacı imam nikâhlı eş — talep edebileceği —
—– şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen—- raporda özetle; İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
davaya konu kazanın davacı ve dava dışı paydaşların desteği ——– asli ve tek taraflı eylemi
sonucunda meydana geldiği, davacının destekten yoksun kalma paydaşlığının ve destekten yoksun kalma
zarının olup olmadığına dair nihai karar ve takdirin mahkemeye ait olduğu, —
ve—– dikkate alınarak; ——
görüş ve uyum sağlanıncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar———- göre hesaplama yapıldığı,
dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden ——-
tarafından davacıya yapılan bir ödemenin olmadığını, bu nedenle davacının zararlarından, yapılan ödeme
kaynaklı her hangi bir indirim söz konusu olmadığı,
müteveffa, hak sahibi dava dışı anne ve babanın paylarının hesaplanarak ayrıldığı,
davacı imam nikâhlı —— olduğu “şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekilinin —– çıkararak eksik harcı ikmal etmiştir.
——–Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar., 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ———– bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
—–madde kapsamında yer almamakla birlikte, uygulama ve yargı kararları ile sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, ———- maddesinde, ölüm halinde uğranılan zararlar gösterilmiştir. Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır——- desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, —- maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal ——-destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir.
Desteğin imam nikahlı eşi olduğu iddia edilen davacı ile müteveffa—– kazadan önceki mernis kayıtları uyaptan çıkarılarak dosya arasına alınmış, boşanma sonrasındaki bir dönemde adreslerinin farklı olduğu ancak taraflar bir araya geldikten sonra adreslerinin aynı olduğu, Jandarma araştırma tutanağında da davacı ve müteveffanın kazadan sonra müteveffanın babasının evinde birlikte yaşamaya devam ettiklerinin tespit edildiği, tanık beyanlarından da müteveffanın kazadan tarihlerde davacı ile fiilen birlikte yaşamaya devam ettiklerini beyan ettikleri bir bütün olarak değerlendirilip davacı ile ölen arasında fiili desteklik ilişkisi bulunduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile kazaya karışan aracın kamyonet vasfında olduğu dikkate alınarak sigortanın temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacı—–destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı — tahsili ile, davacıya verilmesine,
2-Karar harcı —-davacı tarafça peşin olarak yatırılan —harcının mahsubu ile bakiye —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 501,00 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 536,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 510,86 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.510,86 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 18.336,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ————Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021