Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2020/296 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO : 2020/296

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan ————– ——–yakınında—— şehirde — inşaatında çalışmakta ————-nedeniyle İstanbul ——–. İş Mahkemesinde açılan tazminat davasında davalıya tebligatlar Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapıldığını ve —————-Karar sayılı karar verildiğini, ancak verilen işbu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesinin ———– sayılı kararı ile kaldırıldığını, istinaf kararı sonrasında, İstanbul —–. İş Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyasında devam eden davanın —– tarihli ara kararı ile davalının müflis olması nedeni ile şirketin ihyası yönünde dava açmak üzere taraflarına 1 aylık süre verildiğini tüm bu nedenlerle ——— ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce; ————————-hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş, İstanbul Anadolu ——Asliye — Mahkemesi’nin—- esas,— Sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu —– İş Mahkemesi’nin —–esas sayılı dosyası, celp edilerek incelenmiştir.
Dava, —–terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ————— istemine ilişkindir.
Toplanan delillere göre, davacının ihya talebine konu ————- aleyhine İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesi’nin ————- esas sayılı dosyası ile açılan maddi ve manevi tazminat davası devam ederken borçlu şirketin ——resen terkin edildiğinin anlaşılması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesinin——–Karar sayılı ilamı uyarınca da davacı vekilinin işbu şirketin ihyası davasını açtığı anlaşılmıştır.
TTK’nin geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesi uyarınca,—— kaydı silinen şirketin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar, haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak —————— isteyebilir. Davaya konu şirketin ——– tarihinde resen terkin edildiğinden, dava bu kapsamda süresi içinde açılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde———- tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nin geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin————— kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya—– kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere ———————-aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan — madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nin geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece—- yöneltilir. —– veya yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez. Eğer, şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre —- memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise, alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı, gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nin 547/2. maddesine göre— atanması gerekir.
Yapılan yargılama sonucunda, —– TTK’nin geçici 7. maddesine aykırı olarak bir şirketi terkin ettirdiği tespit edilir ise bu durumda yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur.
Fakat, şirketin TTK hükümleri uyarınca genel kurulunun tasfiye kararı alması, atanan—- tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda ise, husumet ——— ile —- memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda — yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez.
Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır.
İhyası istenilen şirketle ilgili yapılan işlem dosyası ———– celp edilmiştir. Celp edilen belgelere göre, şirketin TTK geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının belirlenmesi üzerine 2 aylık süre içinde münfesih olması sebebinin ortadan kaldırılmasının, ihtaren bildirildiği ve ihtarın—- yayınlandığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davalı —– Yasaya ve yukarıda anılan tebliğ hükümlerine uygun işlem yaptığı, ihyası istenen şirketin sicilden terkin edildiği tarihten önce, davacı şirketin ihya istemine konu icra takip dosyasının davalı ——————— bildirilmemiş olduğu, davalı ———— bu takipten haberdar olmasının mümkün olmadığı, davacının terkin işleminden sonra haklı bir neden ileri sürerek işbu şirketin ihyasını talep ettiği anlaşılmakla —————————numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen ————————————–kaydının İİstanbul Anadolu —–. İş Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nın 547/2. maddesine göre——- atanması gerekir. (——————- Bu nedenle TTK’nin 547/2. maddesine göre şirketin yöneticilerinden ——–memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı————— aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususuyla ilgili yapılan inceleme de, davalı —– şirketin terkin tarihinde derdest davasından haberdar olduğu ve bu hususta bilgilendirildiği dosya kapsamı itibari ile kanıtlanamadığı gibi, terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir iddia da ileri sürülmediğinden, bu durumda mahkeme masrafları ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı, Yargıtay uygulamasına göre de davalı——– Memurluğunun yasal hasım konumunda olduğu anlaşıldığından davalı —- yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile, ——sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen ———– İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konuyla sınırlı olarak——— yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemleri için en son şirket yetkililerinden ——————-memuru olarak atanmasına,
3-Kararın ——- tescil ve ilanına
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —— yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.