Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/355 E. 2023/199 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/355 Esas
KARAR NO : 2023/199

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —– adresinde bulunan iş yerinde 06.02.2019 tarihinde meydana gelen binanın çökmesi ve akabinde yıkım kararı anılan binanın yıkılması hadisesi nedeni ile tamamen kullanılamaz hale geldiğini, binanın yıkımı olayı esnasında müvekkiline ait işyerinin zarara uğradığını, müvekkilinin mezkür işyeri için davalılardan —– Sigorta tarafından düzenlenmiş olan —-poliçe numaralı “—- Sigortası Poliçesi” bulunmakta olduğunu, ancak —–Sigorta Şirketinin cevabı yazısında ilgili hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu belirttiğini, 06.02.2019 tarihinde meydan gelen olaydan sonra sorumluluğu olan davalılar ile ilgili yasa gereğince zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin gerçekleştirdiğini, ancak bu görüşmeler neticesinde olumlu bir sonuç alınamadığını, mezkur olay nedeni ile müvekkilinin maddi zararının tazmin edilmesi amacı ile davanın açma zaruretinin doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket merkezinin —- ilçesinde bulunmakta olduğundan davanın yetkisizlik sebebiyle reddinin gerekmekte olduğunu, TTK, Genel Şartlar, Özel Şartlar ve ilgili mevzuat gereğince işbu davada zamanaşımı itirazları bulunmakla, haksız ve dayanaksız işbu davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısı davacı şirkete ait işyerinin, 24.04.2018 başlangıç ve 24.04.2019 bitiş tarihli —– nolu —– Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alırımış olduğunu, 12/02/2019 tarihli Ön Ekspertiz raporunda;—— Ekiplerin işletmenin bulunduğu bina ile birlikte yaklaşık 10 yapıya ilişkin yıkım kararının alındığı ve yıkım çalışmalarının devam ettirildiği güvenlik açısından bina iç kısmına girişin yasaklandığının öğrenildiğini, 06.02.2019 tarihinde—– ilçesi —— çökmesi / yıkılması sonucu güvenlik açısından 10 binanın da yıkımına karar verildiğini sigortalı işletmenin yer aldığı ——yıkım çalışmalarının devam ettiği itfaiye ve Polis ekiplerinin binanın bulunduğu bölgeye güvenlik açısından kimsenin alınmadığı binanın içindeki muhteviyatla birlikte yıkıma başlanmış olduğu ve yıkım çalışmaların devam ettiğinin görüldüğünü, yıkım çalışmalarından dolayı sigortalı işletmeye ait olan muhteviyatların alınmasına güvenlik açısından izin verilmediği, bu muhteviyatın bina molozuyla birlikte yıkım ekipleri tarafından alınacağının öğrenildiğini, hasarın, binanın riskli yapı kapsamına alınması, yıkımına karar verilmesi, yıkımın filen başlamış olması ve içeriye giriş izninin olmamasından dolayı içerde kalan kurtarılamayan muhteviyatın, enkaz altında kalması neticesi oluşan zarara yönelik talep olduğu, 13/03/2019 tarihli Yangın Sigortası Ekspertiz raporunda; —- yan parselindeki—– 06.02.2019 – tarihinde kendiliğinden çökmesi nedeniyle riskli yapı kapsamına alınan ——, resmi makamlar tarafından yıkımına karar verilmesi ve yıkılması neticesinde,—– binasının bodrum katında faaliyet gösteren sigortalı mobilya imalat atölyesinde bulunan makine, demirbaş ve —– hasarlanmış olabilecekleri kanaatine varıldığını, oluşan hasarın poliçe teminatlarına konu olmadığı tespitlerine yer verilmiş olduğunu beyanla; Davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, davanın zamanaşımından, hak düşürücü sürenin geçmesinden, üsulden ve esastan reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen bina çökmesi ve ardından alınan yıkım nedeni ile oluşan hasarın sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında Davalılar —- Belediyesi ve—–yönünden davanın idari yargının konusuna girdiği anlaşıldığından yargı yolu caiz olmaması nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, davalı sigorta yönünden davanın tefrikine karar verilerek yukarıda yazılı esasına kaydı yapılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle; “Davacının işyerinde meydana gelen hasarın, davacının dahli olmadan komşu binada yaşanan çökme sonrası meydana geldiği, Ekspertiz raporunda heder ve ziyan olan malzeme, demirbaş, makine ve ekipman, emtia ve dekorasyon için belirtilen tutarların nitelik ve nicelikleri dikkate alındığında yerinde ve orantılı bulunduğu, talep edilen hasar konusu kalemlerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe ile teminat altına alınmış olduğu, davacının meydana gelen hasardan dolayı zararının poliçe teminatları dahilinde olan toplam 93.3445.18TL’nı davalı sigorta şirketinden talep edebileceği, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olduğu” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle; ” Davacının işyerinde meydana gelen hasarın, davacının dahli olmadan komşu binada yaşanan çökme sonrası meydana geldiği, 2. Ekspertiz raporunda heder ve ziyan olan malzeme, demirbaş, makine ve ekipman, emtia ve dekorasyon için belirtilen tutarların, nitelik ve niçelikleri dikkate alındığında yerinde ve orantılı bulunduğu, kök rapordaki dekorasyona ait hasar tutarı hatasının düzeltilmesiyle ekspertiz raporundaki hasar tutarı ile aynı olduğu, talep edilen hasar konusu kalemlerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defterlerin delil vasfının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, meydana gelen hasarın spesifik olarak zikredilmemekle birlikte, mefhumun muhalifinden hareketle davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe ile teminat altına alınmış olduğunun söylenebileceği, davacının meydana gelen hasardan dolayı zararının poliçe teminatları dahilinde olan toplam 91.385,18TL’nı davalı sigorta şirketinden talep edebileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.Bilirkişi heyeti tarafından verilen 2. Ek Raporda Özetle; ” Davaya konu iş yeri hasarının poliçe teminat kapsamında bulunduğu, davalı sigorta şirketinin ihbarı takiben 45 gün sonunda 24/03/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davaya konu hasar kalemleri yönünden hesaplamaların ticari defter kayıtları dikkate alınmak sureti ile hesaplandığından kök ve ek rapordaki görüşün aynen korunduğu” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesi, meydana gelen çökme olayı ile ilgili bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık meydana gelen hasarın ve hasar bedelinin sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.6102 Sayılı TTK.nın 1409.maddesinde, sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatının dışında kaldığının ispat yükünün sigortacıya ait olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, sigortacı meydana gelen hasarın Belediye tarafından davacının binasının riskli yapı kabul edilerek yıkılması sebebiyle meydana geldiği dolayısıyla kamu otoritesinin kararı ile binanın yıkıldığını bu hali ile de teminat kapsamı dışında olduğunu iddia etmektedir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde uyuşmazlık konusu bina kamu otoritesinin doğrudan verdiği bir yıkım kararı sebebiyle yıkılmamıştır. Uyuşmazlık konusu binaya bitişik binanın çökmesi sebebiyle belediye tarafından yıkım kararı alınmıştır. Tüm dosya kapsamındaki delil, bilirkişi raporu ve bilgiler ile poliçe kapsamı itibariyle meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu ispatlayamamıştır.——-Sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Dekarasyon gideri düşülerek hesaplama yapılan 21/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve olay tarihinden avans faiz işletilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Olayın 24/03/2019 tarihinde meydana geldiği, eldeki davanın ise 18/11/2019 tarihinde açıldığı gözetildiğinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı reddedilmiştir. Davalının sigorta şirketi olması sebebiyle davalının görev itirazı, HMK 16. Maddesine göre de zararın mahkememiz yetki alanı içerisinde gerçekleştiği dikkate alınarak da yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 91.385,18 TL’nin 24/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 6.242,52TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.600,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.642,52 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.600,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.644,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 85,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.085,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 3.020,72 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 14.621,63 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.959,82 TL maktu/ nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.292,29-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 27,71-TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.