Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2021/511 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2021/511

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının dava dışı ——- faturadan kaynaklanan borcu bulunduğunu, dava dışı şirket tarafından borcun 21/12/2014 tarihinde müvekkiline temlik edildiğini, alacağın temliki sözleşmesi ile borcu devraldığını ve İstanbul Anadolu –.İcra Dairesinin —Esas sayılı dosyasında icra takibine başlatıldığını, icra takibine davalının 01/02/2019 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 24/01/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya 28/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 01/02/2019 tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak —bilirkişi 15/04/2021 tarihli raporunda özetle; davacının davalıdan taleple bağlı kalınarak 13.106,52 TL alacaklı olduğunu, faiz talebi konusunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmadığı görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, temlik eden ve davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında temlik eden tarafından keşide edilen fatura bedelinin tahsili amacıyla temlik alan davacı şirket tarafından başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, temlik alan tarafından açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı ile dava dışı—-temlik sözleşmesi yapılmıştır. Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının — dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır. Dolayısıyla davacı şirket temlik sözleşmesi gereğince temlik alan vasfına haiz olduğundan taraf sıfatı mevcuttur.
Davacı, fatura alacağını dava dışı—– temlik almıştır. Davalı taraf akdi ilişkiye itiraz ederek takibi durdurmuştur. Davada taraflar tacir olup, ispat yükü üzerine düşen davacı taraf delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayanmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde;—– davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaya itiraz edilmediği, yine davalının faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bir tacirin almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı, sonuç olarak davacının temlik alan sıfatıyla bu faturalardan kaynaklanan ve davalı defterlerine göre 13.106,52 TL’lik cari hesap bakiyesi kaldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan dosya kapsamında, davalıyı temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmamaktadır. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının TBK. 117 (eski TBK. 101) maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) şarttır. Takibe kadar işlemiş faize yönelik davalı itirazının haklı olduğu değerlendirilerek takibe kadar işlemiş faiz tutarı bakımından davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu asıl alacak miktarı yönünden davacının davasında haklı olduğu bu haliyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, öte yandan alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 13.106,52-TL üzerinden İPTALİNE, takibin aynı koşullarla DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
3-Hükmedilen alacak miktarı olan 13.106,52 TL’nin %20’i olan 2.621,30-TL icra inkarın tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 895,31 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 215,82 TL’nin mahsubu ile bakiye 679,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 215,82 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 278,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 79,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 879,75 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %73,35 oranında olmak üzere 645,30 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan— göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10—- ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.