Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/274 E. 2022/525 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/274 Esas
KARAR NO:2022/525
DAVA :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2020
KARAR TARİHİ:07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında müvekkili firmanın davalı tarafa talepleri doğrultusunda çeşitli hizmetler verdiğini, bu hizmetler doğrultusunda tutulan cari hesap dökümüne göre davalı tarafın müvekkiline—— cari hesap alacağı olduğunu, davalı tarafın borcun —- tutarlı kısmını ödediğini, bakiye borcun —– olduğunu, bakiye borcun tahsil edilememesi üzerine davalı aleyhine —– Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cari hesap ekstrelerinden anlaşılacağı üzere taraflar arasında —-yılı aşkın —-süredir karşılıklı olarak —- işlerinde hizmet alışverişi yapıldığını,—- tarihinde müvekkili aleyhine —-Esas sayılı dosyası üzerinden —- tutarında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip tarihi itibariyle davacı tarafa —- borcu bulunmakta olduğunu, müvekkili şirkete ait cari hesap ekstrelerinden anlaşılacağı üzere müvekkili şirket tarafından —- tarihinde —– tarihinde ise —– ödemem yapıldığını, kalan kısma ile müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığından kısmi olarak itiraz edildiğini, kabul edilen —– icra dosyasına tüm ferileri ile birlikte —– olarak ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen tutarlar ile söz konusu borcun kapandığı hususunda tarafların sözlü olarak anlaşmaya vardığını, karşı tarafın aradaki farkın sehven işlendiğini belirttiği ve bunun devamında karşılıklı olarak hizmet alışverişine de devam ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan —– tarihli —-raporunda özetle; Davalı —–yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik onaylarının zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, ticari defterlerin davalı şirket lehine delil niteliğine sahip oldukları tespit edildiği, davacı şirket —– incelemesine katılımının olmaması, dolayısıyla ticari defterlerini sunmamış olması sebebiyle, davacının hangi faturaya veya bhakiyeye ilişkin olarak davalı şirketten alacaklı olduğunun tespiti ve değerlendirmesi yapılamadığı, davalı şirketin ticari defter ve belge incelemesine göre, davalı şirket —- ve dava tarihi —– itibariyle davacı şirket —- herhangi bir borcunun olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan —– tarihli ek raporda özetle; davacı şirket defterlerine göre, davacının —– sonu itibariyle davalıdan—– alacaklı olduğu, davalının defterlerinde ise, icra takip tarihi itibariyle böyle borcun bulunmadığı tespit edilmiştir. —– ticari defter açılış bakiyelerinde tarafların defterlerinde farklı devir rakamlarının olması ve davalı şirket defterlerinde ticari işlemlere yönelik toplu kayıtlar atılması sebebiyle, taraflar arası icra takip tarihi itibariyle oluşan uyuşmazlığın hangi İşlemlerden kaynaklandığı tespit edilemediğini, her ne kadar davalının kendi defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacıya —- tutarında bir borç bakiyesi bulunmasa da davalının, icra dosyasına sunduğu —- tarihli kısmi İtiraz dilekçesinde söz konusu icra takibine ilişkin asıl borç tutarının—- kısmını kabul ettiği, kabul ettiği bu tutarı ödediği, davacının sunduğu cari hesap muavininde de bu ödemenin işlendiğinin görüldüğü, —-taraflar arası yapılan mutabakat mektubuna istinaden davacının dayalıya son olarak —–tarihinde —– ödeme yapmış olması sebebiyle, davacının icraya konu asıl alacağa ilişkin davalıdan alacağının kalmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan —-tarihli —– raporunda özetle; davacı ve davalı şirketin —- yılına ait ticari defterlerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu açılış ve kapanış tasdikleri görüldüğü, HMK 222./2 maddesine göre kesin delil teşkil edip etmediğine ilişkin hukuki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket muavininden de görüleceği üzere davacı tarafından yansıtma diğer gelirleri açıklaması ile—— —–fatura edildiği, —– tarihinde —— nolu —- fatura edildiği, —— — tarihinde —-nolu—-fatura edildiği,—-yılı devir bakiyesinin —–olduğu,—— tarihinde —- ödeme alındığı, —– tarihinde —–nolu davalı tarafından —- fatura alındığı ve —– tarihinde davalı ——nolu hesabına davacı tarafından —– ödeme yapıldığı tespit edildiği, işbu ticari alacaklar hesabının bakiyesihih—– olduğu, ayrıca davacı şirket nezdinde davalının ——hesabında —- bakiye bulunduğu, sonuç olarak davacı şirketin davalı şirketten, —– alacağının bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan—– tarihli ek —– raporunda özetle; davalı kayıtlarında davacının —– borcu olduğu göründüğünü, ancak cari muavinin incelenmesi neticesinde davalı kayıtlarında —- nolu —- tarihli —- faturanın bulunmadığı, yine —– nolu —– tarihli —– faturanın bulunmadığı, yine davalı tarafından —-tarihi itibariyle yapılan —- ödemenin kendi kayıtlarında bulunmadığı tespit edildiğini,—-nolu —-tarihli — tutarlı ve—- nolu ——tarihli—- tutarlı — adet faturanın davalı kayıtlarında olmadığı, diğer —adet faturanın davalı kayıtlarında olduğu, kayıtlarında yer almayan faturalara itiraz ettiğine dair dava dosyasında herhangi bir belge bulunmadığının tespit edildiğini, dava dosyasında davacı şirketin mükellefi olduğu —- sayılı
yazısı bulunduğunu, —- analizi incelendiğinde –sayfada– yılında—- hariç aynı aya tekabül eden —– üzeri— hariç fatura bildirimleri yapıldığının görüldüğünü, —-adet— hariç —- mal satışı—- bildirimi yapıldığı,davalı tarafından ise —- adet— hariç—– mal alımı —- bildiriminin yapıldığının görüldüğünü, davacı şirket muavininden de görüleceği üzere davacı tarafından yansıtma diğer gelirleri açıklaması ile —- tarihinde —— nolu —– fatura edildiği, —- tarihinde —- nolu —- fatura edildiği, —-tarihinde —- nolu— fatura edildiği, —- yılı devir bakiyesinin —— olduğu,—- tarihinde —- ödeme alındığı, —–tarihinde—— nolu davalı tarafından —- fatura alındığı ve —- tarihinde davalı —- nolu hesabına davacı tarafından —-ödeme
yapıldığının tespit edildiği, işbu Ticari Alacaklar hesabının bakiyesi —olduğu, icra takip tarihi itibariyle davalının—–olan borcunun icra marifetiyle—- sinin tahsil edildiği ilgili hesabın detayında kaydedildiği ve —-Şüpheli Ticari Alacaklar hesabının bakiyesinin —- olduğu, sonuç olarak davacı şirketin davalı şirketten, —— alacağı bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli —raporunda özetle; taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre —— dava tarihi itibari ile davalı şirketten —— alacaklı olduğu,davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre —- Dava tarihi itibari ile davacı şirketten —–alacaklı olduğu, dava tarihinin —- olduğu, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının incelenen —– yılları ve öncesine dayandığı, her yıl içerisinde ayrı bir uyuşmazlığın mevcut olduğu, dava tarihinden önce tarafların hiçbir dönem sonunda mutabık olmadığının da tespit edildiği, tarafların —–
formlarının da karşılıklı örtüşmediği, her yıl TTK 94/2 maddesi kapsamında mutabakat yapmaksızın ticari ilişkiyi devam ettiren tarafların, cari hesap uyuşmazlığının —- marifetiyle tespitinin beklenilmesi mümkün olmadığı,davaya konu uyuşmazlığın mevcut belgeler ve dosya kapsamında tespiti mümkün olmadığından, tarafların muhasebe departmanlarınca yapılacak çalışmalar sonucunda cari hesap farklılığının somut
olarak dosyaya sunulması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren — yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren”—- yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “—- yıllık süre” hak düşürücü süredir. —– yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, —- yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.İtirazın iptali istemine konu, —–esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan ——– incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce her iki tarafın ticari defterleri üzerinde—- incelemesi yaptırıldığı , taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının incelenen—–yılları ve öncesine dayandığı, her yıl içerisinde ayrı bir uyuşmazlığın mevcut olduğu, dava tarihinden önce tarafların hiçbir dönem sonunda mutabık olmadığının da tespit edildiği, tarafların —–
formlarının da karşılıklı örtüşmediği,her yıl TTK 94/2 maddesi kapsamında mutabakat yapmaksızın ticari ilişkiyi devam ettiren tarafların, cari hesap uyuşmazlığının —- marifetiyle tespitinin beklenilmesi mümkün olmadığı, sonucuna varılmıştır.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür.
İhtilaflı olan alacak bedellerine yönelik davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafından sunulan yemin metni davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı yan yemin için duruşmada hazır bulunmuş, yemin beyanında kendisine okunan yemin metnini anladığı, usulüne uygun şekilde yemin etmiştir
HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.—– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda ,tarafların ticari defterlerinin uyumsuzluğu, usul ve yasaya uygun —-raporları, tarafların — formları uyumsuzluğu ve davalı nın yemini de dikkate alınmakla davacı yanın mutabakatsızlığa konu alacağını ispat edemediği anlaşılmakla; açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDİNE,
2-Alınması gerekli —- harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —harçtan karşılanarak bakiye —– harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan —-arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak—-kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ile ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde— yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.