Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/246 E. 2020/659 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/246 Esas
KARAR NO : 2020/659

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çok uzun ——– ikamet etmekte olduğunu ve ———- uğraştığını, davalının ise müvekkilinin ——– müvekkilinin kuzeni olan davalı sahibi olduğu ———– %50 payını müvekkile devrettiğini, belirtilen firmada müvekkilinin %50 payla ortak olsa da kendisinin yurt dışında ikamet etmesi sebebi ile yönetici ortak olarak şikayet edilen … belirlendiğini, bugüne kadar şirketin tüm faaliyetleri ile davalı ilgilendiğini ve hesapları davalı yönettiğini, müvekkilinin uzun yıllardır yurt dışında ikamet ettiğini ve orada —————- çok ———-olmadığını, davalının şirketin kurulmasının ardından müvekkilinden şirketin ayakta durabilmesi için bir süre maddi destek olunması gerektiğinini söyleyerek şirketin giderleri için müvekkilinden şirkete para göndermesini istediğini, müvekkilinde de şikayet edilenin bu talebini ——– bilmemesi, yurt dışında ikamet etmesi ve şikayet edilen ——– olduğu için güven duyması sebepleri ile şikayet edilenin beyanlarına itibar ederek her ay düzenli olarak—– adlı şirketininden ——- gönderdiğini, müvekkilinin iş bu şekilde yaklaşık 2 yıl boyunca ortağı olduğu firmaya toplamda yaklaşık —— para gönderdiğini, müvekkilinin —– içerisinde —– geldiğini ve firma ile ilgili kuzeninden uzun süre tatmin edici bir bilgi alamaması sebebi ile göndermiş olduğu paraların akıbetini merak edip sorgulamış bu sorgusu neticesinde gönderdiği paraların bir kısmının gönderildiği anda davalı tarafından çekildiğini, bir kısmının ise yine davalı tarafından kendi firması olan———aktarıldığını gördüğünü, bunun üzerine müvekkilinin hemen kuzenine ulaşmaya çalışmış ancak bunu başaramadığını, söz konusu tarihten beri de müvekkilinin davalı edilen ile tüm iletişim kurma denemeleri sonuçsuz kaldığını, hatta bu konuya ilişkin olarak başvurulan arabuluculuk toplantısına dahi haberi olmasına rağmen davalının katılmadığını, müvekkil ise söz konusu arabuluculuk toplantısından bu yana kuzeni ile dava açmadan söz konusu durumu çözebilmek amacı ile görüşmeye çalışmış ancak başarılı olamadığını tüm bu nedenlerle ——-dava süresince davalı yerine yönetim kayyumu atanmasına, yapılacak yargılama sonucunda şirket yöneticisi olan ….—- yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına, davalı tarafından hukuka aykırı bir şekilde şirket hesabından çekilen ——- olmak üzere toplamda 55.257 Euro’dan fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması koşulu ile şimdilik 5.000 Euro’nun müvekkilin ortağı olduğu ———- iadesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının ————– %50 paylarla ortak olduklarını, bu tarihten itibaren davalı müvekkilinin yönetici ortak sıfatıyla TTK’dan doğan tüm sorumluluklarını ve özen yükümlülüğünü yerine getirerek faaliyetleri icra ettiğini, görevini yaptığını, bu bağlamda şirket adına ve hesabına birçok işlem ve harcamalar yapıldığını müvekkilinin yetkisi ve sorumluluğunu en iyi şekilde hukuka uygun olarak ifa ettiğini, bütün bunların şirket kayıtlarının incelenmesinde ve her tür delil ile anlaşılacağını, davacının müvekkiline gönderdiği paraların şirketin menfaati dışında kullanıldığı yönündeki iddialarının asılsız ve kötü niyetli olduğunu, bütün bu iddiaların ispatı ile davacının yükümlü olduğunu, müvekkilinin şirket için kiralanan yer yapılan tadilat, güvenlik, aidat ve sair her tür masraf müvekkili tarafından ödendiğini, davacının talepleri doğrultusunda ihtiyaçların karşılanması için ——— ile iş yapıldığğını, bu şirketten hizmet satın alınarak ———-depolama gibi her tür ihtiyaç bu şirketten alındığını, davacının yurtdışından anlaştığı ve ödemelerini aldığı müşterileri de kapsayan birtakım —– burada toplandığını, dolayısıyla bu verilerin kontrolü için şirket bünyesine üç mühendis görev aldığını ve konusunda uzman kişilerden de dışardan destek alındığını, bu süreçte davalı müvekkilinin çalışanlarının ücretleri ve ödemeleri gerekli şekilde yaptığını, fakat aynı zaman diliminde davacı sadece 2.000 Euro göndererek hem davalı müvekkilinden servis alıp hem de bu meblağı gider hanesine kaydettiğini, bununla birlikte davacının kontrolündeki———müşterilerinin fatura kayıtları ve bu kişilere ne kadar fatura kesildiği ve mühendislere geliştirttiği bazı yazılımları ne amaçla kullandığına dair bilgilerin defalarca müvekkil, tarafından talep edilmesine rağmen kendisiyle paylaşılmadığını, yaşanan olumsuzlukların ardından ——- gönderileri keserek servis almayacağını iletmiş ve ———–kapattığını, fakat bu —-kapatılmadan——–ile tekrar 24 aylık taahhüt yapılması yönünde verdiği direktif yerine getirildiğini,. müvekkilinin uğradığı tüm zararlara rağmen davacının iddiaları asılsız ve kötü niyetli olup sadece zarar verme amacı taşıdığından tüm bu iddialara itiraz etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacının ———bütün donanımları ile birlikte götürdüğünü ve zaten kazandığı ücretleri ödemediği şirketi büyük zarara soktuğunu tüm bu nedenlerle davacının açmış olduğu davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; —– kuruluşundan bu yana —- kayıtları ile ————-sicil kayıtları celp edilerek incelenmiş, dosya mahkememizce resen seçilen bir mali müşavir bilirkişiye tevdii edilip, bilirkişiye dava konusu şirketin tüm defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek, bilirkişiden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak, ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınmıştır.
Davacı vekili —– ıslah etmiş olup, ıslah dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.’nın 644. maddesi yollamasıyla 555. maddesi uyarınca; açılan limited şirket yöneticisinin hukuki sorumluluğuna ilişkin tazminat davası ile limited şirket müdürünün temsil yetkisinin kaldırılması istemlerine ilişkindir.
Yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa ait ise de, zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır.
Ortakların dava açma hakkı doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösterir. Yöneticinin yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışı sonucunda ortağın doğrudan zarara uğraması söz konusu ise, ortak uğradığı zararın tazmin edilerek kendisine verilmesi için yönetici aleyhine tazminat davası açabilecektir. Yöneticinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Bir başka anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur.———– uygulanacak —– ilişkin hükümlerin gösterildiği dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 644. maddesi gereğince, şirket yöneticilerinin sorumluluğu hakkında— şirketlerin bu konudaki hükümlerinin limited şirketlere de uygulanacağı belirtilmiştir. —–yöneticileri hakkında da geçerli olan hükümler uyarınca şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesinde yer alan “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” hükmü uyarınca ortak, dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisine değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir (Yargıtay ——- Esas —– Karar sayılı emsal ictihatları).
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı yan, ortağı olduğu dava dışı limited şirkete gönderdiği paraların bir kısmının davalı tarafından çekildiğini, bir kısımının da davalının sahibi ve yetkilisi olduğu dava dışı ——aktardığı, şirket hesabına gönderilen paraların şirketin menfaati dışında kullanılan kısmının iadesi gerektiği iddiasıyla iş bu tazminat davasını açtığı, mahkememizce alınan ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunan, mali müşavir bilirkişi —– tarihli bilirkişi raporuna göre; dava dışı —–kaybetmediği, —- —– yedeklerle birlikte %25 artırdığı, varlıklarının yabancı kaynakları rahatlıkla karşıladığı, şirketin — dönemlerinde toplam 15.486,69 TL vergi öncesi brüt karının olduğu, ancak bu dönemlerde şirket aleyhine 29.259,06 TL kur farkı, 5.982,66 TL —— tahakkuku olmasının şirket kasasının ——–olduğuna karine olduğunu, şirket harcamalarının üzerinde kasada nakit para bulunduğu, şirketin yurt dışından gelen —- çevirmek suretiyle büyük bir kar kaybına uğradığı, ayrıca kasada nakit para varken şirketin bankada sürekli olarak eksi bakiyede olmasının, nakit paranın değerlendirilmemesinin, vergilerin zamanında ödenmemesinin, taksitlendirme yapılmamasının şirketin kasa tutarının —– olduğu kanaatini uyandırdığı, sonuç olarak davalının şirketin ihtiyacından fazla döviz bozdurulmasından dolayı kasa mevcudu olarak gözüken—— olarak şirkete ödemesi gerektiği, ayrıca davalının şirket ana sözleşmesi gereği sermaye taahhüt borcu olan 10.000,00 TL’yi ödemediğinin belirtildiği, dolayısıyla davalının davacı tarafından şirkete gönderilen dövizleri şirket ihtiyacından fazla bozdurmak ve kendisinin tek ortağı ve yetkilisi bulunduğu dava dışı —————–sağlamak suretiyle dava dışı——- zarara uğrattığı sonuç ve kanaatine varılmış, davacı vekilinin ıslah talebi de göz önünde bulundurularak talebin bu yönden kabulü ile 19.870,58 Euro’nun davalıdan alınarak dava dışı————— ödenmesine dair karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili 27/10/2020 tarihli dilekçesiyle her ne kadar davalının sermaye taahhüt borcuna karşılık 10.000 TL’nin de 16/04/2016 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile ödenmesini de talep etmiş ise de; öncelikle davacının dava dilekçesinde sermaye taahhüt borcunun ödenmesi yönünde bir talebi bulunmadığı gibi, TTK’nun 578. maddesi delaletiyle —– yönünden de uygulama bulan TTK’nun 481-482 maddelerine göre sermaye taahhüt borcunun ödenmesi talebinin ayrı bir prosedürü bulunduğu, söz konusu borcun sorumluluk davası içinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle davacı vekilinin bu yöndeki fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Şirket yöneticisi olan davalının yönetim hakkının kaldırılması istemi yönünden davanın dayanağı ise TTK’ nun 630/2. maddesidir Bu maddeye göre: Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
TTK’nuın 630/3 maddesine göre de: Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ettiği, aynı şekilde davalı yönetici müdürün görevini tüm özeni göstererek yerine getirmediği ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmediği ve şirkete bağlılık borcunu yerine getirmediği yönünde bir ispat vasıtasının bulunmadığı,———–olmasının şirket yöneticisinin tazmin sorumluluğunu gerektiren bir durum olduğunun kabul edilmesi için yeterli olmadığı anlaşılmakla davalının yönetim hakkı ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 19.870,58 Euro’nun davalıdan alınarak dava dışı —— ödenmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebi ile davalının yönetim hakkı ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin talebin ayrı ayrı REDDİNE,
3-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 12.813,47 TL harçtan peşin yatırılan harç ile ıslah harcı toplamı 3.208,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.605,22 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4) Davacı tarafından yapılan 620,45 TL dava açılış masrafı, 2.650,00 TL ıslah harcı ve 1.071,25 TL yargılama masrafı toplamı 4.341,70 TL yargılama yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.121,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ——— gereğince kabul edilen miktar yönünden hesap edilen 21.580,48TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ——— gereğince reddedilen miktar yönünden hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan —- arabuluculuk ücretinden tarafların haklılık durumları nazara alınarak, 1.253,00 TL’nin davalıdan, 67,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-)Davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.