Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/240 E. 2022/527 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/240 Esas
KARAR NO:2022/527
DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/01/2020
KARAR TARİHİ:07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —-arasında imzalanan —- tarihli satış sözleşmesi gereğince, davalı şirketin pazarlamakta olduğu cihazlardan —- tarih ve —– numaralı proformada belirtilen; ——bedel karşılığında —-model cihazın satışı konulu, müvekkili firma bünyesinde kurulup faaliyete geçirilmesine ilişkin —– tarihli bir satış sözleşmesi imzalandığını, bu cihazın eklerinden; —– fatura mucibi müvekkil firma adına fatura edildiğini ve sözleşme gereği satın alınan malların satış bedeli olan —– yarısı olan—–müvekkil şirket tarafından—–BARKOD NOLU HAVALE dekontlarında da görüleceği üzere—–kanalıyla —-tarihinde, kalan yarısı ise —— tarihinde davalı firmaya ödendiğini, sözleşmeye konu cihazların, müvekkili şirkete, eksik parçalar bulunmasından dolayı çalışamaz vaziyette ve sözleşmeye aykırı şekilde eksik ifa edildiğini, davalı şirket sözleşme ile taahhüt ettiği cihazların temin ve montaj işlerini sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ve sürede yerine getirmediğini, satış sözleşmesinin 9. maddesi gereği sözleşmenin imzalanmasından itibaren —– hafta içerisinde cihazın tam olarak teslim edilip montaj ve kurulumunun yapılması gerekirken bedelleri ödenmesine rağmen bu güne kadar davalı şirket tarafından satışı yapılan ve montajı taahhüt edilen makinalar sözleşmeye uygun şekilde temin edilerek kurulum yapılarak çalışır vaziyette teslim edilmediğinden cihazlar faaliyete geçirilmediğini, bunun üzerine tarafımızca davalı şirkete sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin ifası için —–tarihli ve—– yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihtarname ile davalı şirketten; —– gün içinde tarafımıza teslim edilen çalışmaz haldeki cihaz ile eksik parçaların tamamlattırılarak cihazın faaliyete geçirilmesinin temini, cihaz tarafımıza sözleşmeye uygun bir şekilde teslim edilmediği takdirde temerrüde düşmüş olacaklarının, temerrüt halinde davacı tarafça satış sözleşmesinin feshedileceği, feshin sonucu olarak da şirket müvekkili şirket bünyesinde bulunan çalıştırılamayan cihazın, yine davalı şirket tarafından teslim alınması ve davalıya ödenmiş bulunan——-cihaz bedelinin tarafımıza iadesinin talep edileceğinin açıkça ihtar edildiğini ancak sonuç alınamadığını bildirdiğinden bahisle satış bedeli olan —– temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce talimat yolu ile aldırılan —–tarihli—-raporunda özetle; —- firmasının göndermiş olduğu malzemelerin sözleşemese belirtilen malzeme ve adetleri ile uyumlaşmadığı bu nedenle bir bütünlük içinde teslim edilmediği, cihazlarda sözleşme gereği eksik parçalar gönderildiği, eksik parçaların gönderimi testleri istenilen düzeyde yapmadığı cihazların montajının servis tarafından yapıldığına dair herhangi bir evrağın dosyada bulunmadığın dan dolayı alıcı—— firmasının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce ek talimat yazılarak alınan —– tarihli ek——- raporunda özetle; —- firması ile —- arasındaki —–tarihli sözleşmede—-hafta sonra sipariş edilen ürünleri teslim edeceğini beyan etmesine karşın ürünleri —-tarihli sıra no: —- irsaliye fatura no ile çıkışı yapması nedeniyle taahhüt ettiği tarihte ürünleri göndermediğini, —– firması ile —– arasındaki —— tarihli sözleşmede listelenilen malzemeler EKSİK ve taahhüt edilen sürede gönderilmediğini, siparişte belirtilen malzemelerin eksik gelmesinden dolayı çalışabilir fakat testlerin istenilen düzeyde yapılmadığının keşif incelemesinde görüldüğünü, gönderilen ekipmanlar sözleşme gereği servis ile kurulumunun yapılmadığını, —– firmasının göndermiş olduğu malzemelerin sözleşemese belirtilen malzeme ve adetleri ile uyumlaşmadığı bu nedenle bir bütünlük içinde teslim edilmediği, cihazlarda sözleşme gereği eksik parçalar gönderildiği, eksik parçaların gönderimi testleri istenilen düzeyde yapmadığı cihazların montajının servis tarafından yapıldığına dair herhangi bir evrağın dosyada bulunmadığın dan dolayı alıcı —— firmasının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; ticari satımdan kaynaklı emtianın ayıplı olması nedeniyle TBK 227/1 ve 229 uyarınca sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Somut olayda davacı taraf, davalı taraftan aldığı malzemelerin ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönerek ürün bedelini talep etmiştir.
Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya Borçlar Kanunu (BK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23 hükmü de uygulanacaktır. TTK 23/c maddesi uyarınca; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı—-gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra —- gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” hükmünün amir olduğu ve Borçlar Kanunun 223 maddesi uyarınca; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” ve aynı kanunun 231. Maddesi uyarınca; “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak —yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmünün amir olduğu anlaşılmıştır.
Bu hükümler uyarınca; açık ayıpların— gün içerisinde, gizli ayıpların — gün içerisinde bildirilmesi gerektiği, eğer gizli ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde Borçlar Kanunun 223. Maddesi uyarınca alıcı durumu derhal satıcıya bildirmelidir. BK 231. Madde uyarınca ise gizli ayıp sonradan ortaya çıksa dahi malın tesliminden itibaren — yıl içinde dava açma hakkının kullanılması gerektiği aksi halde dava hakkının zamanaşımına uğrayacağı açıktır.Bu açıklamalar ışığında somut olayda tacir olan taraflar arasında yapılan ticari satım sözleşmesi uyarınca malzemelerin satın alındığı, davacı beyanı ve servis fişleri uyarınca söz konusu üründe kullanım neticesinde ortaya çıkmış ayıp tespit edildiği, nitekim bilirkişi tarafından da ürünün çalışamaz durumda olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamı itibariyle söz konusu ayıbın gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamı itibariyle söz konusu ürünler üzerinde —– incelemesi yapılmış cihazlarda sözleşme gereği eksik parçalar gönderildiği, eksik parçaların gönderimi testleri istenilen düzeyde yapmadığı cihazların montajının servis tarafından yapıldığına dair herhangi bir evrağın dosyada bulunmadığın dan dolayı alıcı —– firmasının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Borçlar Kanunun 219. Maddesi uyarınca, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur ve aynı kanunun 227. Maddesi uyarınca ayıplı satım halinde alıcıya seçimlik haklar tanındığı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.Bu açıklamalar ışığında somut olayda davacı alıcının ayıp dolayısıyla sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebi haklı bulunarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalıya ait ürünlerin iadesi koşulu ile satım bedeli olan —— satım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek —-bankalarınca—–cinsinden açılan — yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte, fiili ödeme tarihindeki —– ilan edilen efektif alış kuru karşılığının da ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan ——- dava açılırken yatırılan —- harcın mahsubu ile bakiye kalan —– karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile —- irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan —–peşin harç, —- başvurma harcı, —-vekaletname harcı olmak üzere toplam ——harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan—- bilirkişi ücreti, —- posta gideri olmak üzere toplam —– yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan —– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak —– kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren—haftalık süre içinde —-istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.