Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/227 E. 2022/219 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/227 Esas
KARAR NO : 2022/219

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı ——– mevcut olduğunu, müvekkil şirketin faturalara istinaden alacağını bulunduğunu, icra borçlusu —– keşide —- tutarındaki çeki müvekkile verdiğini, dava konusu çeki müvekkilinin icra takibine koyduğunu, borcun —- kesinleştiğini, ancak——– malı olmadığı gibi bir çok borcuda bulunduğunu, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, davalıların mal kaçırma ihtimali göz önünde alınarak adlarına —- gayrimenkul ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının dava değeri miktarınca teminatsız ihtiyati haczine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı …—-beyan dilekçesinde özetle; Davacı tarafça yapılan takibe konu olan ——keşide tarihli çekteki ——eli ürünü olmadığını, dava konusu çekin boş olarak diğer borçlu olan —– müvekkilin —- olmadan çalındığını, itiraz tarihine kadar da çekin kullanıldığını müvekkil bilmediğini, çek müvekkilimce doldurulmadığı için de çekteki imza müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin —-görüşmelerinde haberdar olmadığını, tüm bu nedenlerle dolayı müvekkilin aleyhine başlatılmış—– ile müvekkil aleyhine başlatılan takipte; takibe konu edilen çekteki imza,—–olmadığının ve davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davalının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
Davalı … kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—– davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla —— itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,——– incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlular tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan kök ve ek raporda özetle; İnceleme konusu çekin ön yüzündeki ..—– atfen atılmış keşideci imzası ve keşide tarihi ile yazıyla miktar hanelerinde yapılan değişikliği onaylayan imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki kişiye ait imzalar arasında ilk bakışta —olarak benzerlik olmakla—- — bakımından kısımlara — olarak yapılan —- incelemede, aralarında önemli derecede farklılıklar mevcut olduğu saptandığı, imzanın başlatılış ve sonlandırılış biçimi, genel hacmi, kısımların oranları,— —değişiklikleri farklılık gösterdiği Çekin arka yüzündeki– atılmış olan imza ile karşılaştırma belgelerindeki kişiye ait imzalar — uygunluk ve benzerlikler mevcut olduğu, başlatılış ve sonlandırılış özellikleri,—, — derecesi değişiklikleri bakımından önemli derecede uygunluk ve benzerlik mevcut olduğu, çekin arka yüzündeki birinci ciroya ait “….—yazısı ile kişiye ait karşılaştırma belgelerindeki yazılar arasında; — kısımlarının oranları, alışkanlıklar, bağlantı ve noktalama özellikleri,— işaretlerinin yapılışı, —- baskı derecesi bakımından önemli derecede uygunluk ve benzerlikler mevcut olduğu, Çekin ön yüzündeki yazı ve rakamlar ile karşılaştırma belgelerindeki ….— ait yazı ve rakamlar arasında yukarıda belirtilen grafolojik tanı unsurları bakımından önemli derecede farklılıklar mevcut olduğu, Çekin ön yüzündeki — atfen atılmış olan keşideci imzası, değişiklikleri onaylayan paraf imzaları ve çekin arka yüzündeki diğer ciro imzaları ile ….– ait mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalar arasında şekilsel olarak benzerlik mevcut olmayıp — bakımından kısımlara yönelik olarak yapılan —— aralarında —gösterecek derecede bir uygunluk ve benzerlik saptanmadığı, inceleme konusu çekin ön ve arka yüzündeki yazılar ile davalı …— ait karşılaştırma belgelerindeki yazılar arasında — kelime ve harf aralıkla, harflerin yapılış biçimi, ebadı, kısımlarının oranları, alışkanlıklar, bağlantı ve noktalama özellikleri,— rakamların başlangıç noktası,— yapılışı, eğim, bakımından önemli derecede farklılıklar mevcut olduğu, inceleme/dava konusu —- yeri ———- sayılı, …—– atılmış keşideci imzasını içeren çekteki yazı ve imzaların hiçbirinin mevcut karşılaştırma belgelerindeki yazı ve imzalarına kıyasla ve — tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran davalı — eli ürünü olmadığı, çekin arka yüzündeki — atılmış olan imzanın ve hemen üzerindeki “…”–yazılarının, karşılaştırma belgelerindeki yazı ve imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan uygunluk ve benzerliklere nazaran davalı …— eli ürünü olduğu, çekin ön yüzündeki yazı ve rakamların, keşideci ve paraf imzalarının, çekin arka yüzündeki diğer imzaların hiçbirinin, mevcut karşılaştırma belgelerindeki yazı, rakam ve imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran davalı ..—eli ürünü olmadığı hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … aleyhine çeke dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı ….— çekteki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu çekteki imzanın davalı ….— eli ürünü çıkmadığı, davalı .— çekte keşideci, davalının ise son ciranta olarak gözüktüğü, davalı …—–çekteki imzanın sahte olduğunu iddia ettiği, senedin sahte olması senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup mutlak defi niteliğinde olduğu ve her hamile karşı ileri sürülebileceği, bu nedenle davalının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, çekteki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmekle çeke dayalı ilamsız yapılan icra takibinden dolayı davalı ….—– davacı tarafa borcu olmadığını anlaşılmakla; davacı … yönünden açılan davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Somut olayda davacı yan takip dayanağı çeki süresinde bankaya ibraz etmediğinden kambiyo senedine dayalı icra takibine başvurma hakkını kaybetmiştir. Çeki süresinde bankaya ibraz etmeyen çek hamili yalnızca sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciye müracaat hakkına sahiptir. Yukarıda izah edilen nedenlerle imzanın davalı … ait olmadığı tespit edilmekle temel ilişkiden kaynaklı alacak talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Diğer davalı … yönünden açılan davada ise davalı yanın yukarıda izah edildiği üzere söz konusu davaya yönünden pasif husumeti bulunmadığından davalı … yönünden açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. —-
Arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf, davada haklı da çıksa haksız da çıksa yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ayrıca davada haklı çıkması halinde lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Bu halde arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf vekalet ücreti alamaz ve yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Davalı ….——- arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı anlaşılmakla arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca yargılama giderleri üzerinde bırakılmış ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın davalı … yönünden esastan REDDİNE, davalı … yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.023,08 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 942,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı … lehine Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı .—- verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca —-ücretinin davalı ——hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı ….—- duruşma vasıtası ile davalı … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.