Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/20 E. 2021/987 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/20 Esas
KARAR NO: 2021/987
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket, borçlu firma ile arasındaki ticari iş nedeniyle doğan bakiye borcunun ödenmesinin davalı firmadan talep etmiş olsa da, söz konusu borcun ödemesi yapılmadığını, bunun üzerine müvekkil şirketin —-sayılı dosyasından icra takibi sürecini başlatıldığını ancak davalı firma davacıya herhangi bir borcu olmadığını bildirerek icra takibine haksız ve gerekçesiz olarak itiraz edildiğini, bunun üzerine zorunlu dava şartı arabulucu yoluna başvurulduğunu, davalı firma ile herhangi bir anlaşmaya varılamadığınım müvekkil şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede davalı firmanın —–müvekkil şirkete borçlu olduğunu; icra takibi öncesi ve sonrasında davalı firmanın borcunu ödememekte haksız olarak ısrar ettiğini.—– sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlu davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve davalılar aleyhine alacağın yüzde yirmisi icra inkâr tazminatı ödemesine tüm yargılama gider ve harçlar ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu icra takibine dayanak olarak bir fatura göstermişse de bu faturanın tek başına alacağını ispat etmesinin mümkün olmadığını, fatura şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve bunları belirli şartlarda tevsik eden bir belge olduğunu. Fatura akdin şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve bunları belirli şartlarda tevsik eden bir belge olduğunu, dolayısı ile davacı yan fatura içeriğindeki iddia ettiği işi yaptığını ve işi teslim ettiğini ispat etmek zorunda olduğunu.
Davacının vermiş olduğu dava dilekçesinde davalı —- davacı arasındaki ticari iş ilişkisi nedeni ile doğan bakiye borcunun ödenmediğini bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe hiç bir borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini beyanda davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—-sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine — kalan fatura alacağı, — faturadan kaynaklı alacak, — üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalı vekilince sunulan —- tarihli dilekçe ile takibe süresinde itiraz edildiği ve akabinde davacı alacaklı tarafından eldeki davanın açıldığı görüldü.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Dava ve icra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı—- uygun tutulmuş ve lehine delil olabilme niteliği taşıdığı kanaatinde olduğum — kayıtları ve — yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı firmanın — asıl alacak talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı —- ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; tarafların ticari defter kayıtlarında — olarak birbirlerini teyit ettikleri, dolayısıyla; davacı firmanın takip tarihi itibarıyla, davalı Şirketten takip dayanağı faturanın bakiyesinden kaynaklanan — asıl alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda tarafların ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu, tarafların kendi lehlerine delil niteliğine sahip olduğu, her iki şirketin ticari defterleriyle uyumlu olduğu davacı şirketin davalı şirketten alacağının —- alacaklı olduğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —-yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —–Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” davalının ticari defterinde davacı alacağı olarak kaydedildiği —- — bildirdiği , alınan bilirkişi raporlarıyla da alacağın varlığı belirlendiği, anlaşılmakla usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları da hükme esas alınarak itirazın iptaline karar verilmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun—- sayılı dosyasına vaki itirazının —-asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarı %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 737,75 TL’den dava açılırken yatırılan 184,44 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 553,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 184,44 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı, 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 246,64 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 142,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.042,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/12/2021