Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2022/99 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/185 Esas
KARAR NO : 2022/99

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili —- Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, — tahtında kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine muhataplara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borçlunun ödeme yapmaması üzerine borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının kefalet, borç, faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, sözleşme gereğince, temerrüt faiz oranının krediye uygulanan akdi faiz oranının 2 katı olarak belirlenmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafın dava konusu—- esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkememizce; — esas sayılı dosyası fiziken celp edilmiş, —- yevmiye sayılı ihtarnamenin ve tebliğ evraklarının —- istenilmiş gelen— dosya arasına eklenerek incelenmiş ve bankacı bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, —–takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda —davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından — sayılı dosyasında toplam 1.114.131,39 TL alacak itibariyle takip başlatıldığı, davalı borçlunun takibe süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine mahkememizin iş bu dava dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin davacı banka ile dava — tarihli — limitli, — süreli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla ve 6.000.000,00 TL tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla, kefil sıatıyla işbu sözleşmeyi imzaladığı, dava konusu alacağa ilişkin olarak davacı — ihtarnameyi keşide ederek davalı asıl borçluyla birlikte davalı kefile gönderdiği, ihtarnamenin davalı kefile tebliğ edilemediği, bu nedenle davalı yönünden temerrüdün oluşmadığı, sözleşmede hüküm olsa dahi kefilin temerrüdünün ancak kat ihtarının kefile tebliği ile mümkün olabileceği,—tarihli emsal nitelikte kararı uyarınca da kefilin temerrüte düşürülmediği sürece temerrüt faizlerinden sorumlu tutulamayacağı, mahkememizce hükme esas alınan, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davalı borçlunun —esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın, davalı borçlu kefil yönünden — asıl alacak, 116.290,23 TL işlemiş akdi faiz, 5.814,51 TL işlemiş faizlerin %5’inden hesaplanan– gideri ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam– iptali gerektiği anlaşılmış, bu nedenle davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilerek, dava dışı asıl borçlu şirketin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit ( bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, hükmedilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı borçlunun—–sayılı icra takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 902.057,37 TL asıl alacak, 116.290,23 TL işlemiş akdi faiz, 5.814,51 TL işlemiş faizlerin %5’inden hesaplanan gider vergisi, 938,09 TL ihtar gideri ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.025.706,20 TL üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 42 oranında faiz ve faize %5 oranında— uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca, hükmolunan 1.025.706,20 TL alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 70.065,99 TL harçtan peşin yatırılan 13.455,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 56.610,07 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 13.518,12 TL dava açılış masrafı ile 2.516,18 TL yargılama masrafı toplamı 16.034,30 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 14.761,71 ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan –gereğince davacı vekili için tayin olunan 68.335,31 TL
vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)—— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-)Karar kesinleştiğinde—–dosyasının iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.