Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2022/371 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/182 Esas
KARAR NO: 2022/371
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/01/2020
KARAR TARİHİ: 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından imal edilerek müvekkili şirkete teslim edilecek olan çelik ürünler için davalıya — bedelli üç ayrı çek ile toplamda —– tutarında bir ön ödeme yapılmış olduğunu, çek bedelleri günü geldiğinde müvekkili şirket tarafından ödenmiş olmasına rağmen davalının aradaki anlaşmaya uygun olarak yükleniminde olan çelik imalat işini tamamlayıp ürünleri müvekkili şirkete teslim etmediği için müvekkili şirket cari hesap kayıtlarına göre davalıdan—-alacaklı kalmaya devam etmiş olduğunu, işbu cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine —- sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun süresi içinde herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle icra takibine yapmış olduğu itiraz üzerine önce dava şartı olan arabuluculuğa müracaat edilmiş ise de arabulucu nezdinde de anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalı tarafın icra takibine vaki itirazlarının haksız ve kötü niyetli olup iptalinin gerekmekte olduğunu, tarafların ticari defterleri ve sair kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi başta olmak üzere toplanacak tüm deliller ile müvekkili şirketin davalıdan icra takip tarihi itibarıyla ——- alacaklı olduğu sübuta ereceğini, davalının takip konusu alacağı ödememek suretiyle mütemerrüt duruma düşmüş olduğunu ve alacaklarının likit bir alacak olduğunu iddia ederek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; davacı şirketin —- asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle itirazın iptali istemli olarak davalı firma aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı şirketin davalı firmadan takip dava tarihi itibarıyla, davalı firmaya keşide ettiği — adet ön ödeme çekinden kaynaklı olarak, talebi gibi — alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava ; Dava hukuki niteliği itibari ile İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olu taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan —icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı sözlü anlaşma uyarınca davacının çek vasıtasıyla davalıya ödediği —- davalıdan iadesini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır
6098 sayılı TBK’nun 207/2 (818 sayılı BK.182)maddesine göre, “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ile alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler”. Görüldüğü gibi satış akdinde aslolan peşin satış olup mal ve bedelin aynı anda verileceğine ilişkin yasal karine mevcuttur. Yukarıda belirtilen ilke ve yasal karinenin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerekir ———–
Somut olayda davacı tarafından çek ile yapılan ödemenin ileride teslim edilecek mallara karşılık olduğunu başka bir anlatımla avans niteliğinde bulunduğunu ve daha sonra mal tesliminin gerçekleşmediğini iddia ettiğine ve böylece az önce belirtilen kuralın ve yasal karinenin aksini ileri sürdüğüne göre ispat külfeti davacıdadır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davaya konu çeklerin incelenmesinde keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehtarının ise davalı olduğu görülmüştür. Kural olarak mal alım satım sözleşmelerinde birlikte ifa kuralı bulunmaktadır. Karine olarak çek bir ödeme aracı olup avans olarak verildiğinin yazılı delillerle iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Davacı defterlerinde çekin kayıtlı olması, tek başına dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde söz konusu çekin avans olarak verildiğini ispata yeterli değildir.—–
Davacının ticari defterlerinin incelenmesinden davacı defterlerine göre davalıdan çek bedelleri toplamı kadar ——- alacaklı olduğu anlaşılmış ise de salt çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olması alacağın varlığının ispatı için yeterli değildir. Bilirkişi aracılığıyla incelenen davacı ticari kayıtlarından davaya konu çeklerin davalı tarafa avans olarak verildiği anlaşılmamaktadır. Çeklerin avans olarak verildiği davalı tarafın kabulünde de değildir.
Davacı, çekin avans olarak verildiğine ve malın teslim edilmediğine ilişkin yazılı delil sunmamış, hatırlatılan yemin deliline de dayanmamıştır.
Bu itibarla, taraflar arasındaki akdi ilişkinin davacının iddia ettiği gibi olduğu hususu, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından usulüne uygun deliller ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın dava açılırken davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.086,98 TL harçtan karşılanarak bakiye 1.006,28 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2022