Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/18 E. 2023/67 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/18 Esas
KARAR NO: 2023/67
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2020
KARAR TARİHİ: 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, borçlu fima ile arasındaki ticari iş nedeniyle doğan bakiye borcun ödenmesini davalı firmadan talep etmiş olsa da, söz konusu borcun ödemesi yapılmadığını, müvekkil şirket———- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne,—— dosyasındaki takibe ve ferilerine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tek taraflı iddilarla müvekkil gıyabında yapılmış olan değişik iş tespit dosyasının tek başına bir alacağı ispat etmesi hukuken mümkün olmadığını, davacının davasını işi kendisinin yaptığını işi teslim ettiğini ve işi yapması nedeni ile alacaklı olduğu noktasındaki sair hususları somut kesin yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini,arabuluculuk görüşmelerinde davacı tarafça icra inkar taleplerinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan 19/10/2021 tarihli raporda özetle; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan —-yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Cari hesabında ise davacı yanın davalı yandan 10.800,00 TL alacaklı olduğu bu alacak kapanış fişi ile —– açılış bakiyesine aktarıldığı Davalı yan tarafından incelemeye sunulan —— ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde ise takip tarihi olan 12.06.2019 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana 10.800,00 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri birebir örtüştüğü İki tarafın ticari defterinde de davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 12.06.2019 tarihi itibarıyla 10.800,00 TL alacaklı olduğu davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen —— tutarlı faturanın ve davalı yan tarafından davacı yana yapılan toplam 60.000,00 TL tutarlı ödemenin de, her iki tarafın ticari defterinde de kayıtlı olduğu, her ne kadar tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan ——alacaklı olduğu tarafımızdan görülse de, bu alacağın takibe konu edilmediğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, takibin dayanağının —– sayılı dosyadan aldırılan tespit raporu olduğu, tespit raporu üzerinde yapılan incelemede; taraflar arası imzalanan tarihsiz sözleşme iş bedelinin —- olduğu, (davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen tek faturanın bedeli de —– bu teklifte yer almayan ilave yaptırılan iş bedelinin 6.560,00 TL olduğu takibin dayanağı olan —— dosyadan aldırılan tespit raporunun davacı yanın alacağını ispata yeterli olduğu kanaatine varılması halinde; Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 12.06.2019 tarihi itibarıyla 6.560,00 TL alacaklı olduğu noktasında hüküm kurulabileceği tespit raporunun hükme (davanın kabulüne) yeterli görülmesi halinde; Davacı yanın davalı yandan 6.560,00 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 12.06.2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 31/05/2022 tarihli raporda özetle; davacının yapılan işe ait proje, sözleşme, geçici kabul tutanağı, fiyat teklifi, fatura sunmadığı yine sözleşme dışı yaptığını ifade ettiği ilave işe ilişkin de herhangi bir belge sunmadığı, alacak iddiasını yaptırdığı tek taraflı tespit bilirkişi raporuna dayandırdığı görülen 6.560,- TLlik alacağı bulunduğu hakkında bir kanaate varılamamış olup davalı şirketin, davacının —— dosyasına yaptığı itirazında haklı olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından alınan 23/12/2022 tarihli ek raporda özetle; —— Sözleşmesi, imza tarihi 12.03.2018 olup sözleşmede davacı firmanın kaşe ve imzası olduğu, Bir adet davacının davalıya kestiği ancak hiç okunamayan fatura sureti, Davalı şirketin —–hitaben soğuk odaların geçici kabul talep yazısı, Davacıya ait ———– arasında imzalanmış soğuk odaların montaj kalemleri ve fiyatları yazılı belge İlave yapılan işle ilgili olduğu anlaşılan davacıya ait — tarihli tarafların imzası bulunmayan Fiyat Teklifi belgelerinin bulunduğu, ——-dosyasındaki raporda bilirkişiler; teklifte laboratuvar soğuk odası için 3 adet dış ve 3 adet iç ünite, atık binası soğuk odası içen de yine 3 adet dış ve 3 adet iç ünite montajı gerektiği halde mahallinde dış ünitelere teklifteki gibi 3er adet ünite yapıldığı ancak iç ünitelere 6 şar adet ünite montajı yapılmış olduğu, bu şekilde toplam 6 adet iç ünitenin sözleşme dışı yapılmış olduğu, heyetlerince sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Ek-1 belgesinde 3er adet olması gereken iç ünite yerine 6 şar adet iç ünite montajı yapılmış olması sebebiyle davacının davalıdan sözleşme dışı fazla yaptığı işlerin montaj bedelini talep etme hakkı olduğu,—– tarihli raporlarındaki kanaatlerinin dikkate alınmaması gerektiği Davacının aralarındaki sözleşme ve Ek-1 de belirtilen montaj işleri dışında ilave montaj işleri yaptığı, 10.05.2019 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edilen, sözleşme dışı ilave yaptığı görülen işlerin bedeli olarak, davacı —–alacağı olduğu, davalı şirketin, davacının ——- dosyasına yaptığı itirazın yerinde olmadığı, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; —–yılı Ticari defterleri ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmesi nedeni ile HUMK .madde.222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu—–yılında, davalının, —hesabında,—- hesabında takip edilmiş olduğu olup, davacının, 10.800,00.TL. alacak bakiyesinin görülmekte olduğu, —– laboratuar soğuk odaları ve atık binası soğuk odalarının yapımını üstlendiği ve işleri tamamladığını ileri sürerek tespit talebi üzere, Mak.Müh.—-, İnş.Müh—- ve Elek.Müh.—- larafından keşif icrası ile düzenlenmiş olan —- tarihli tespit raporu iletespit yapılan tutarın, —–olarak tespit edilmiş olduğu, Dayacı vekili tarafından, davalı aleyhine, 14.06.2019 tarihinde—— sayılı dosyası ile, —— değişik iş dosyasında yapılan tespit lutarı olan, 6.560,00.TL. yönünden alacak talebinde bulunulmuş olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Bilirkişi tarafından sunulan ek rapor da özetle; “Davacının ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenerek davalının davacıya borcu olup olmadığının tespiti, varsa miktarının belirlenmesinin istenmesine , ara karar doğrultusunda Uyuşmazlık konularında davalı defterlerinde görülen alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip iddia, savunma ve dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davacının alacağının bulunup bulunmadığının saptanması” görevi verilmiş olup. bu bağlamda görev dışına çıkılmaksızın. sadece davacı şirket defter ve belgeleri incelenerek rapor düzenlenmiştir. Ancak Raporun 3.Sayfasında yer alan, “ buna göre YTTK 64/3 fıkraları gereğince davalı şirketin —– yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu dolayısıyla HUMK Madde 222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu kanaati oluşmuştur” ” şeklinde yer verilen tespitler, “ buna göre YTTK 64/3 fıkraları gereğince davucı şirketin ——- -yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu dolayısıyla HUMK Madde 222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu kanaati oluşmuştur” şeklinde olması gerekmekte olup. raporda defterlerin delil niteliğine ilişkin sehven, “davalı” ve —– ifadelerine yer verilmiş olduğu, davalı taraf defterinin incelenmesi yapılmamıştır, Meydana gelen durumun sehven oluşmuş olduğu hususunu beyan ve rapor etmiştir
Uyuşmazlığın, ——- uyarınca davacının davalı yana eser sözleşmesi uyarınca yapımını üstlendiği edime yönelik olarak sakiye kalan alacak talebine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
“Eser sözleşmesi TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde taraflardan biri iş sahibi, diğeri ise yüklenicidir. Eser Sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici yapımını üstlendiği işi, özen borcu gereği fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğudur. Bununla yüklenici tarafların iradeleri doğrultusunda bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdü altına girmektedir. Bu taahhüdün altına giren yüklenici işin niteliği gereği borcunu sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin işi eser sahibinin yararına olacak şekilde yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.
Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, veya iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması ya da gerekli bazı niteliklerden bir veya bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı ifa edildiğinin kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinde sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır. İş sahibinin borcu ise kararlaştırılan bedeli ödemektir.
6098 sayılı TBK’nın 480. maddesine göre götürü bedelli işlerde yüklenici işi kararlaşıtırılan bedel ile yapmak zorunda olup arttırılmasını isteyemez. Götürü bedelli sözleşmelerde ödenmeyen iş bedeli alacağı ya da fazla ödeme buunup bulunmadığının, gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar dikkate alınıp düşülerek işin tamamına göre gerçekleşme fiziki oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hak edilen bedel hesaplandıktan sonra yapıldığı ispatlanan ödeme düşülerek hesaplanması gerekmektedir.”———
“Eser sözleşmelerinde işin imal edilip teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir. Yüklenici eseri teslim etmediği sürece iş bedeline hak kazanamaz. Teslim ise niteliği itibarıyla hukuki bir işlem değil, maddi bir vakıadır. Bu itibarla tanık dahil her türlü delille teslimin gerçekleştiği ispatlanabilir. Tanıkla teslimin ispat edilebilmesi için karşı tarafın muvafakatına ihtiyaç olmayıp, iş sahibi muvafakat etmese dahi tanık anlatımıyla teslim olgusu ispat edilebilir. Nitekim davacı yüklenici dava dilekçesinde teslimi ispatlayabilmek için dinletmek istediği tanıkların isimlerini bildirmiştir. Şu halde mahkemece, teslimin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispatı bakımından davacının gösterdiği tanıklar da dahil diğer delilleri toplanarak teslimin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanarak, teslimin gerçekleştiğinin saptanması halinde taraflarca daha önce iş bedeli belirlenmediğinden Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişiden imalâtın yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre bedelini belirleyen rapor aldırılarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermek olmalıdır.——-
Toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları TBK’nın eser sözleşmesine ilişkin hükümlerine ve —- göre değerlendirilmekle ; ——- uyarınca davacı ile davalı arasında imzalanmış soğuk odaların montaj kalemleri ve fiyatları yazılı belge ile ilave yapılan işle ilgili olduğu anlaşılan fiyat teklifi belgelerinin bulunduğu her ne kadar davaya konu edilen sözleşmede davalının imzası bulunmasa da ekinde bulunan fiyat teklifinde kaşe ve imzasının bulunduğu ——– dosyanın celp edilmesi neticesinde anlaşılmıştır. Delil tespiti dosyasındaki raporda ve mahkememizce talimat mahkemesi aracıyla alınan raporlarda özetle; teklifte laboratuvar soğuk odası için 3 adet dış ve 3 adet iç ünite, atık binası soğuk odası içen de yine 3 adet dış ve 3 adet iç ünite montajı gerektiği halde dış ünitelere teklifteki gibi 3er adet ünite yapıldığı ancak iç ünitelere 6 şar adet ünite montajı yapılmış olduğu, bu şekilde toplam 6 adet iç ünitenin sözleşme dışı yapılmış olduğu, sözleşmenin ekinde bulunan belgede iç ve dış ünitelerin 3er adet olması gerekirken iç ünite yerine 6 şar adet iç ünite montajı yapılmış olması sebebiyle davacının davalıdan sözleşme dışı fazla yaptığı işlerin montaj bedelini talep etme hakkı olduğu mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi üzerine de tespit edilmekle, usul ve yasaya uygun teknik bilirkişi raporu hükme esas alınmakla davalının fazladan yapılan 3 adet iç ünite montajı nedeniyle sebepsiz olarak zenginleştiği sabit görüldüğünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının——-dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Karar harcı 448,11 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 112,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 336,08‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 112,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 166,43‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.859,5‬0 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.560,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin e-duruşma vasıtası ile yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2023