Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/173 E. 2021/414 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/173 Esas
KARAR NO : 2021/414
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından —– tarihinde müvekkiline ait —- plakalı araca çarpması neticesinde müvekkiline ait araçta ağır hasar meydana geldiğini ve değer kaybının meydana geldiğini, iş bu durumun kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, başvuru üzerine davalı sigorta şirketince hasar dosyasını açıldığı, müvekkilinin hasar başvurusunun haksız ve mesnetsizce reddedildiğini, davalı şirkete karşı arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı sigorta şirketince müvekkiline ait aracın hasarının ve değer kaybının karşılanması gerektiği kaza tespit tutanağı eksper raporu ve fotoğraflarla sabit olduğunu beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihli kazaya karıştığı — plakalı aracın müvekkili olan şirket nezdinde —- olduğunu, kaza tarihi itibari ile, teminat limiti araç başına —- müvekkil şirketin sigortalısının sorumluğunu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı ile ilgili olarak sigorta şirketine yaptığı başvuru eksik evrakla yapıldığını, kazaya karışan taraflar kendi aralarında anlaşmalı maddi hasar trafik kazası tespit tutanağı düzenlediği, kazada yaralama olması nedeni ile tramer tarafından kaza tespit tutanağının iptal edildiğinden kusur tespiti yapılmadığını, yaralanmalı kaza olması sebebi ile polis zabıtı olmasının gerekli olduğu, müvekkil şirkete ifade tutanağı gönderilmediğinden ödeme yapılamadığını, 2918 sayılı KTK. 97. Maddesine göre dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine geçerli ve hesaplama için yeterli evrakla eksiksiz olarak yazılı belge ile başvuruda bulunulmasının yasal zorunluluk olduğunu, sigortaya eksik evrakla başvuruya yönelik itirazlarının dikkate alındığını, —– tarihinde hakem tarafından başvurunun reddedildiği, dosyanın müvekkili lehine sonuçlandığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan hasarın tazminine yönelik açılan sigorta alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda, —plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, dava konusu kazada —- plakalı aracın anayoldan düz olarak kazayı önleyebilecek imkanı bulunmadığından afta kabil kusuru bulunmadığı, —- sürücüsünün tali yoldan kontrolsüz bir şekilde anayola tedbirsiz ve dikkatsizce çıkması neticesinde kazaya sebebiyet vermesi nedeni ile 2918 sayılı K.T.K.nun 57/1b-5 maddesini ihlal etmesinden dolayı tam kusurlu olduğu, hasar yönünden yapılan incelemede, —- plakalı araçta işçilik dahil toplam—- olduğu, değer kaybı yönünden yapılan incelemede, sağ ayna, grenaj seti, siperlik camı, kafa demiri parçaları hasarlandığı, bu yedek parçaların plastik esaslı parçalardan oluşması ve civata vida ile değiştirilebilin yetkili serviste orijinal yedek parça kullanıldığında araçlarda herhangi bir değer kaybı oluşturmayacak parçalardan olduğundan değer kaybı hesabına gerek olmadığı,—– plakalı araç sürücüsünün atfa kabil kusuru bulunmadığı, — plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu —- sayılı araçta meydana gelen hasar tutarının toplam —- olduğu,”şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,—— motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——–
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir——
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre de oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğundan kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin —– teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı,—– rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Davalı Sigorta şirketinin—-lakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. —- arasını kapsamaktadır. Kaza—-tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı tarafından davalı sigorta şirketine ihtar gönderildiği, ihtarın—- tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve yasal 8 iş günü olan süre içerisinde ödeme yapılmadığı, temerrüdün —- tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun %100 kusurlu olduğu, davacıya ait — plakalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta—- meydana geldiği ve davacının aracında değer kaybının meydana gelmediği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kısmen kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,—–hasar bedelinin temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Değer kaybına ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 430,35 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL ve 91,00 TL Tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 284,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin nispi harc, 91,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 199,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 108,55 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 908,55 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 880,59 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 200.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.260,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre -TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 40.00 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 27/04/2021