Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/166 E. 2021/238 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/166 Esas
KARAR NO : 2021/238

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ———-kapsamında davacının davalı adına düzenlediği irsaliyeli faturaların davalıya gönderildiğini, faturaların toplam bedeli olan 40.816,80 TL borcun davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile ; davalı defterlerinin incelenemediğini, davacı taraf kayıtlarının tetkikinde davacının davalıdan 39.816,80 TL alacağı bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf cari hesaptan kaynaklanmakta olup cari hesaba yansıtılan faturalara konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının bu faturalardan kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce her iki tarafın defter incelemesine karar verildiği, davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, davalı tarafın ise yapılan tebligata rağmen inceleme gününde defterlerini incelenmesi için ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı taraf defter incelemesi için ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, diğer yandan da davalının davacıdan aldığı faturaları ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiği, ispat yükünün —–formuyla bildirimde bulunan davalıya geçtiği,——— vergi dairesine bildirilen faturayı alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan hizmeti almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, davalının faturaya itiraz etmediği gibi, faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bir tacirin almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı,—— bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının defterlerine göre davacının, davalı taraftan takip tarihi olan ——— alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafa tebligat yapılmadan—–ödeme neticesinde borcun 38.816,80 TL olduğu bu nedenle davacının bu miktar yönünden davasında haklı olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 38.816,80 TL alacaklı olduğu halde davacının davasını 40.816,80 TL olarak talepte bulunduğu, davalı tarafça takipten ve dava açılmadan evvel yapılmış olan 2.000,00 TL’lik kısmi ödeme yönünden davacının ödeme yapılan kısım yönünden itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu miktar yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2- İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesi’nin —– sayılı takip dosyasına, davalının itirazının 38.816,80-TL üzerinden iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
3-Davalı tarafından takipten ve dava tarihinden önce yapılan 2.000,00-TL için davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından davacının bu meblağa yönelik itirazın iptali talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine,
4-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 38.816,80-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.651,58 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 492,97 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 2.158,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 492,97 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 555,17 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 183,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 983,50 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %95,10 oranında olmak üzere 935,31 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan———– göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
12-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.