Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/145 E. 2022/763 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/145 Esas
KARAR NO: 2022/763
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan protokol kapsamında; çek senet ve ekstre gibi gönderiler taşınmakta ve işbirliği sorunsuzca devam etmekte iken banka kartlarının 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanuna göre haberleşme gönderisi olduğu, bu durumun ——ile de tespit edildiği ve adı geçen kanunun 3-(j) ile 6.maddelerinde haberleşme gönderisinin tanımı yapılarak bu gönderilerin kabul, dağıtım ve teslim işlemlerinin —— —- olduğunun hüküm altına alındığı açık iken davalı bankaya ait gönderilerin müvekkili şirket ile taşınması hususunda herhangi bir gelişme olmadığı gibi —- davalı bankalara ait —— bırakıldığını, bu gönderilerin müvekkili şirket tarafından dağıtılmadığının tespit edildiğini, davalı bankanın bu ve buna benzer fiilleri açıkça kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin gelir kaybına sebep olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- ihlali sebebine dayalı olarak haksız rekabetin önlenerek muarazanın meni ve müdahalenin önlenmesi talebiyle, tekel kapsamında bulunan gönderilerden taşıttırılan miktarların hangi firma aracılığıyla taşıttırıldığından davalı bankaların kayıtlarından tespiti ve davalı —– kapsamında bulunup taşınan gönderilere ait tazminat tutarının tamamının tespit edilerek şimdilik ——müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6475 Sayılı Kanun’a göre, Posta Gönderilerinin Kabulü, Toplanması, İşlenmesi, Sevki, Dağıtımı ve Teslimini kapsayan Posta Hizmetleri Hizmet sağlayıcıları tarafından yerine getirilmekte olup, —– ihlalinin söz konusu olmadığını, Öncelikle, Mülga 5584 S. Posta Kanunu’ nun Posta Tekeli başlıklı 2.Madde Kapsamında ———-içinde olan gönderiler ve bu kapsamda olmayan gönderiler sayılmış bulunmakta iken, bu hükmün —— Tarihinde yürürlüğe giren 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanununda bulunmamakta olduğunu ve üzerinde haberleşme mahiyetinde kişisel bilgiler barındıran gönderi ve kartların —- tarafından gönderilmesine ilişkin —– de ortadan kalktığını, 6475 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerle, —— ile birlikte —— yayımlanarak yürürlüğe giren —– Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği” nde düzenlenmek suretiyle, ——-tarafından kendisine —– verilecek —— tarafından da yerine getirilebileceğinin hüküm altına alındığı:Dolayısıyla—— kabul, sevk, dağıtım ve tesliminin 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu uyarınca——– kapsamında olmadığı, bunların kabul, dağıtım, sevk ve tesliminin yetki belgesine sahip —– tarafından da yapılmasının mümkün olduğunun her türlü tartışmadan vareste olduğunu, Bu itibarla, Müvekkili Bankaca tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamakta olduğunu, kaldı ki Özel kanun Niteliğinde olan 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun, Kart Çıkarma ve Buna ilişkin Yükümlülükler başlıklı 8.Maddesinde Banka ve Kredi kartlarının Asıl kart hamillerine teslimini sağlamakla yükümlü olduğu hükmünün düzenlenmiş olup, madde kapsamında Posta Hizmetleri Kanununa atıf yapılmadığı gibi teslim işlemlerinin ——- aracılığıyla yapılması gerektiği yönünde de bir zorunluluk getirilmemiş olduğunu, Huzurdaki Dava Kapsamında, Müvekkili Bankaca İlgili Kanun hükümlerine uygun olarak işlemler tesis edilmekte olup, yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırı fiil ve kusur bulunmamakta olduğunu, TBK.S0 Md. sine göre Zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, Davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zarar ispatlanmadığı gibi bu zarara ilişkin olarak esas alınan tarihe ilişkin olarak da herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş olduğunu, 5584 Sayılı Posta Kanunu hükümlerine göre tesis edilmiş —– da 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu hükümleri açısından değerlendirme yapmaya hukuken elverişli olmadığının da açık olduğunu savunarak, Haksız ve Yasal dayanaktan yoksun davanın Reddine Yargılama Giderleri ve Vekâlet Ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, 5584 sayılı Posta Kanunu’nun 2/A maddesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
—— Davalılar —– dosyanın tefrikine karar vermiş, davalı ——- yönünden davanın yetkisizliğine karar verilerek,—— Karar sayılı ilamı ile dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafında verilen raporda özetle, —– sermayesinin tamamının —– ait olması, 6475 Sayılı Kanun ile açıkça kamu iktisadi kuruluşu statüsünden çıkarılmış olması ve esas itibariyle ticari esaslar çerçevesinde, rekabete ilişkin ilkelerin ön planda tutulduğu bir sistematikte hizmet verecek olması sebepleri ile iktisadi devlet teşekkülü olduğu düşünülse de;—- kavramının 6475 Sayılı Yasa’da korunmuş olması sebebiyle ise iktisadi devlet teşekkülü olma özelliğini de yitirmektedir. Dolayısıyla; ——— idari teşkilat içinde iktisadi devlet teşkilatı ile kamu iktisadi kuruluşu arasında kendine özgü bir —– teşekkülü olduğunun düşünüldüğünü, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu m. 3/j’de, —– gönderisi; ——–olarak tanımlandığını, ——–emsal olaylarda kapalı zarf içerisindeki gönderileri tekel hakkının ihlali kapsamında kabul ettiğini, Davacı Kurum’un tekel hakkı kapsamındaki edimleri gönderilerin kabulü, toplanması, işlenmesi, sevki, dağıtımı ve teslimidir. Hakkın ihlali ise davacı Kurum dışındaki kişi veya kurumlar tarafından tekel kapsamındaki gönderilerin kabulü, toplanması, işlenmesi, sevki, dağıtımı ve teslimi halinde söz konusu olacağını, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu m. 6’da da, kullanıcı konumunda olan tarafın da ihlalden sorumluluğu olacağına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Sözleşme ile kabul edilmiş veya kanun ile getirilmiş bir yükümlülüğü olmayan davalı yanın sorumlu tutulamayacağı düşünülmekle birlikte takdirin Mahkeme’ye ait olduğunu, ——— Posta Sektöründe İdari Yaptırımlar Yönetmeliği m. 5/3’te, ——— ihlali halinde sadece hizmet sağlayıcısına idari para cezası uygulanacağı öngörülmüş, hizmetten faydalananlar hakkında bir yaptırım düzenlenmediğini, Her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ ye ait olmak üzere, Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin Fazlaya ilişkin Hakları Saklı Kalmak Kaydıyla Şimdilik ——Tazminat Talebiyle Davalı Banka aleyhine ikame etmiş ve harçlandırmış olduğu işbu Belirsiz Alacak davasında, ————— kapsamında kaldığına karar verildiği, Davalının ihlal teşkil edecek bir eylemi olmadığı için sorumlu tutulamayacağı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle; “—- Posta Sektöründe İdari Yaptırımlar Yönetmeliği m. 5/3’e göre; “(3) Aşağıda belirtilen hallerde ilgili hizmet sağlayıcısına bir önceki takvim yılındaki net satışlarının yüzde birine (%1) kadar idari para cezası uygulanır: a) Hizmet sağlayıcısı tarafından, evrensel posta hizmet yükümlüsüne tahsis edilen posta tekelinin ihlal edildiğinin Kurum tarafından veya mahkeme kararıyla tespit edilmesi. b) Hizmet sağlayıcısının yetki belgesi devri, hisse devri, birleşme, devralma veya tüzel kişilik yapısındaki değişikliğe ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi”. ———– Posta Sektöründe İdari Yaptırımlar Yönetmeliği m. 5/3’te, posta tekelinin ihlali halinde sadece hizmet sağlayıcısına idari para cezası uygulanacağı öngörülmüş, hizmetten faydalananlar hakkında bir yaptırım düzenlendiği, Sonuç olarak, Her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ ye ait olmak üzere, yapılan açıklamalar çerçevesinde kök raporda varılan sonuçla bağlı kalındığı; ” şeklinde rapor sunulmuştur.
5584 sayılı Posta Kanunu m. 2’de; ——-İdaresinin tekeli altında olan maddeler
şunlardır: A) Açık ve kapalı mektuplar; B) Üzerlerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan
kartlar; Şu kadar ki, aşağıda yazılı olanlar tekel dışındadır: 1. Postaca kabul edilemiyecek olan
veya kabulü şarta bağlı bulunan maddeler 2. Göndericinin kendi ihtiyaç ve işiyle ilgili olarak
beraberinde taşıdığı veya bir adamiyle gönderdiği maddeler; 3. Kara, deniz ve hava taşıma
idarelerinin kendi işleri hakkında ve teşkilleri arasında kendi araçlariyle taşıtacakları maddeler;
4. Aynı ilçenin ve sınırları bir olan ilçelerin posta bulunmıyan ve işlemiyen yerleri arasında
gönderilecek maddeler” hükmü düzenlenmiştir.
5584 sayılı Posta Kanunu m. 2’de herhangi bir ağırlık veya ücret sınırı bulunmaksızın açık ve
kapalı mektuplar ile üzerlerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan —–kapsamında sayılmıştır.
——- emsal olaylarda kapalı zarf içerisindeki gönderileri tekel hakkının
ihlali kapsamında kabul ettiği görülmektedir. Ancak
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu m. 6’da da, kullanıcı konumunda olan tarafın da ihlalden
sorumluluğu olacağına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
——– Posta Sektöründe İdari Yaptırımlar Yönetmeliği m.
5/3’de “(3) Aşağıda belirtilen hallerde ilgili hizmet sağlayıcısına bir önceki takvim yılındaki
net satışlarının yüzde birine (%1) kadar idari para cezası uygulanır: a) Hizmet sağlayıcısı
tarafından, evrensel posta hizmet yükümlüsüne tahsis edilen——- ihlal edildiğinin
Kurum tarafından veya mahkeme kararıyla tespit edilmesi. / b) Hizmet sağlayıcısının yetki
belgesi devri, hisse devri, birleşme, devralma veya tüzel kişilik yapısındaki değişikliğe ilişkin
yükümlülüklerini yerine getirmemesi” hükmü düzenlenmiş olup ——Posta Sektöründe İdari Yaptırımlar Yönetmeliği m. 5/3’te, —- ihlali halinde sadece hizmet sağlayıcısına idari para cezası uygulanacağı öngörülmüş, hizmetten faydalananlar hakkında bir yaptırım düzenlenmemiştir.
hal böyle olunca davacının tekel hakkının ihlali sebebiyle doğmuş olabilecek zararlarından davalı bankanın sorumlu tutulması mümkün olmadığından davanın reddi yolunda aşağıdaki şekildi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4930 -TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022