Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2021/833 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/130 Esas
KARAR NO: 2021/833
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—-alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkileri sonucunda davalı/borçlu şirketin takip tarihi itibariyle muhtelif faturalardan kaynaklanan — cari hesap borcu olduğunu, müvekkilin alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine —-sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını davalı tarafın itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkil ile davalı arasında borç-alacak ilişkisini gösterir cari hesap dökümü, fatura ve irsaliyeler, davalı hakkındaki icra takibine yapmış olduğunu itirazın kötü niyetli olduğunu kanıtlanacağını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyan ederek davanın kabulüne, —- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, Davalının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —- sayılı dosyası icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—-sayılı dosyası takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya —- edildiği; davalı borçlu vekili tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın—–tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” Davacı yanın —– yılına ait ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, defterlerin sahibi lehine delil niteliğinde olduğunu, davacı nezdinde ki davalı hesabında —– davalı borcunun olduğu ancak davacı cari hesabında görüleceği üzere muhtelif tarihlerde davacının davalıdan olan alacağı ile ilgili şüpheli alacak kayıtları yapılmış olduğu, davalı yanın vergi dairesinden celp edilen —- listeleri incelendiğinde, — görüntüleme ekranında davacı yanın görünmediği, —listelerinin tetkikinde davacı yan adına belge sayısını bir olduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre —takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının —- olduğu, mahkemenin davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan defterinde kayıtlı olan bayilik sözleşmesi kapsamında tutulan cari hesap alacağını ve davalının takibe konu alacağı ödediğini ispat edici mahiyette vesaik sunmaması ile talimat mahkemesi nezdinde defter ve belge sunmadığı nazara alındığında — takip tarihi itibari ile davalı taraftan talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda — asıl alacaklı olabileceği, davalı tarafın — uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere — takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu mümkün olmadığı — takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin olmadığı, Bu itibarla takibin —üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle — takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı — davacı talebi doğrultusunda—-tahakkukunun uygun olacağı, Tüm bunların yanında somut olayda davacının davaya konu ettiği alacağın cari hesapta kayılı olan borç dekontları ve virman kayıtlarına dayandığı, Davacının alacağının iş bu —– oluştuğu, taraflar arasındaki —- —- tarihi öncesine dayandığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde devam etmesine karşın davacının dosyaya — kapsamında cari hesap mutabakatı sunmadığı ve bu itibarla alacağının cari hesap muatabakatı yolu ile ispat edemediği, Tüm bu değerlendirmelere ilişkin takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu, Davacı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini beyan ederek davalı şirketin haksız ve kötü niyetli davranışı ile itirazı nedeniyle %20′ den az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına hükmedilmesine ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davalı yanın şirket faaliyet adresinin—- talimat yazılarak davalı yanın ticari defterlerinin incelenmesi istenilmiş, davalı yan ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile ticari defterleri incelenemeden Talimat bila ikmalen mahkememize iade edilmiştir.
Davalının, davacı nezdindeki cari hesabının tetkikinde —-olduğunun görüldüğü, ancak davacının muhtelif tarihlerde davalının cari hesabına —– adı altında alacak kayıtları yaptığı, bu şüpheli alacak kalemlerine ilişkin irsaliyeli fatura vs. bulunmadığı, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre davalının borç kaydı görünse dahi davacının şüpheli alacaklara ilişkin mal teslimi olgusu ispat edemediği, davalının —-da davacıya ait kayıtların olmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından salt davacının kayıtlarında yer alan şüpheli alacak kalemleri ile alacağın varlığına, malların teslim edildiğine kanaat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 432,46 TL harcın mahsubu ile artan 373,16-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021