Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2021/813 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/107 Esas
KARAR NO: 2021/813
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/01/2020
KARAR TARİHİ: 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sektöründe yalıtım malzemeleri üretimi işi ile iştigal eden bir firma olduğunu, davalı tarafından müvekkil şirketten değişik tarihlerde inşaat yalıtım malzemeleri satın alındığını, yapılan alımlara yönelik olarak müvekkil şirket tarafından akde konu malzemeler teslim edildiğini ve faturalar tanzim edilip davalı şirkete teslim edildiğini, bu hususlara ilişkin tarafların mail ortamında hesap teyitleşmelerinin mevcut olduğunu, davalı firma teslim aldıkları malzemelere ilişkin kısmi ödemeler yaptığını, ancak bakiye —- ödenmediğini, bu bakiye borca ilişkin kıymetli evrak verileceği söylenmesine rağmen bu vaatte yerine getirilmediğini, bu nedenle davalı aleyhine —– dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacı tarafa borcu olmadığını, davacı tarafın açmış olduğu huzurdaki dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, Müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı tarafa cari hesap ilişkisinden borcu olmadığının ortaya çıkacağını, itirazlarının haklı olup, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davacının davasının reddine, kötüniyetli olarak girişilen icra takibine karşılık, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmolunmasına,Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya—tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—- düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bilirkişi —– tarihli raporunda özetle; davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ——alacağının bulunduğunu, davacının faiz talep etmediği, ancak takip sonrası faiz talebinin yerinde olduğunu, alacak tutarının yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davacının alacağının likit olduğunu beyan ve rapor etmiş, ancak raporda eksiklik bulunması nedeniyle aynı bilirkişiden —– tarihinde ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi raporu ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflar tarafından rapora karşı itiraz ve beyan dilekçelerinin sunulduğu görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Somut olayda davalı tarafın usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan — alacaklı olduğu, davaya konu olan iki faturanın davalı tarafından cari hesaba konu — irsaliye numaralı faturayı —– bildirdiği cari hesaba konu diğer faturaların miktar itibariyle bildirim sınırı altında kalması nedeniyle vergi dairesine bildirilmediği ek rapor ile tespit olunmuştur. Bu nedenle davalı şirket ve yetkilisine çıkartılan şerhli isticvap davetiyelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak tarafların isticvap için duruşma gün ve saatinde hazır olmadığı, dolayısıyla faturalara konu malların altındaki imzaların şirket çalışanlarına ait olduğunun kabulü gerektiği ve davalıya teslim edildiği yönünde kanaat oluştuğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi——–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ——– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı ve davalı tarafından —– yapılan bildirim dikkate alındığında faturaya konu malların davalıya teslim edileceği hususu ———- birlikte değerlendirildiğinde usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak yönünden aynen devamına,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan — dava açılırken yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye kalan —- karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yatırılan—peşin harç,— başvurma harcı,— vekaletname harcı olmak üzere toplam —- harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti, — posta gideri olmak üzere toplam —-yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/10/2021