Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/984 E. 2020/290 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/984 Esas
KARAR NO: 2020/290
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/07/2014
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde — plakalı araç ile ——-plakalı aracın yapmış olduğu trafik kazası neticesinde ———– plakalı aracın içinde yolcu konumunda olan müvekkillerinin murisi—–vefat ettiğini meydana gelen trafik kazasında kusurun — plakalı araç sürücüsünde olduğunu, aracın – poliçe nosu ile davalı — tarafından —- sigortalı olduğunu, —- poliçe nosu ile yine davalı —– tarafından —— sigortalandığını, müteveffa ——- vefat etmesi nedeniyle desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin maddi ve manevi tazminatlarından davalı ——- sigorta poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile sorumlu olduğunu belirterek maddi tazminat açısından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —— maddi —— manevi, —- —-için —– manevi, ———- manevi tazminat olmak üzere toplam ———— dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştır.
Davacılar vekili —- tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini ———- daha artırarak eksik harcı ikmal etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın——– meydana geldiğini, davacıların yerleşim yerinin Isparta olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin de —— bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin ——– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, davanın esası yönünden de sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olmuştur.
—- Asliye Ticaret MAhkemesince; ——- dava konusu —– nolu poliçeye ait hasar dosyası celp edilmiş, ———— dolayı mirasçılarına rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, ———- durumlarının araştırılması istenilmiş, — üzerinden ——- Ağır Ceza Mahkemesi’nin—— esas sayılı dosyası celp edilmiş, ————– dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak tarafların kusur oranları yönünden rapor alınmış, hesap bilirkişisinden destekten yoksun kalma tazminatı yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor ve ek rapor alınmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davanın dayanağı, maddi tazminat açısından TBK’nin 49/1, 53/1 f.-3.bent ve 55/1, 2918 sayılı KTK’nin 99/1. Maddeleri, manevi tazminat açısından TBK’nin 56. Maddesidir.
Dosya kapsamına göre, kaza —– tarihinde ——-meydana gelmiş olup, kamyonet sürücüsü —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın karşı yönden gelen sürücü —-sevk ve idaresindeki —- plakalı —- çarpışması sonucunda oluştuğu, kazada —plakalı araçta arka koltukta bulunan —– vefat ettiği, kaza ile ilgili — Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma sonucu açılan — Ağır Ceza Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda, kazada sürücü ——— asli kusurlu olduğu kabul edilerek, taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği saptanmıştır.
Dava dışı —– sevk ve idaresinde olan — plakalı—- davalı —- tarafından hem ——- hem de ——– sigortalıdır.
——— bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. ——— ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu——– hükümleri ve ———— uygulanır.
———- işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. ——– rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
————- uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’ deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
——-de zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
—— ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir.
Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden ———- doğrultusunda güncelleme değerinin ——–sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Davalı —– plakalı aracın —————olup, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararından sorumludur.
—— incelenmesinde; ———- tarihleri arasında, sigortalı dava dışı şirkete ait kamyonetin davalı —— nezdinde sigortalı olduğu, manevi tazminat klozunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
—————— doğrultusunda davacıların murisinin ölüm tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar sağladığı fayda, gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlerine göre tespit edilerek hesaplanması gerekmektedir.
TBK’nun 53/3. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.
Bu ilkeler ışığında hesap bilirkişisi ——-tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda, trafik kazasında ölenin eşi olan davacı—– yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararları ——olarak hesaplanmış olup, davacı davacı eşin dosya kapsamında yargılama sırasında —– tarihinde yeniden evlendiği anlaşılmakla, tazminat hesabının desteğin ölüm tarihinden, eşin yeniden evlenme tarihine kadar hesaplanması hususunda aynı bilirkişiden alınan —– tarihli ek raporda yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmış, davacı — maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile —— maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmiştir.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurularak davacıların talebinin kısmen kabulü ile, desteğin ölümünden kısa bir süre sonra evlenen davacı ——— manevi tazminatın, desteğin çocukları olan diğer davaılar yönünden ise —— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı ——- maddi tazminat ile —— manevi tazminatın, davacı ——– manevi tazminatın ve davacı———- manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-)Fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-)Alınması gereken 3.229,09 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan 1.120,37 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.108,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacılar tarafından yapılan 722,35 TL dava açılış masrafı, 427,02 TL ıslah harcı ve 932,90 TL yargılama masrafından ibaret toplam 2.082,27 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 300,07 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesap edilen 2.271,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesap edilen 15.896,50 TL vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesap edilen 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesap edilen ———vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
10-)Davalılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2020