Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/972 E. 2020/376 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/972 Esas
KARAR NO : 2020/376

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ———- tutarındaki alacağa ilişkin olarak Çorlu ———. İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan eser sözleşmesine istinaden davacı tarafından ——- yönünden eksik ve ayıplı ifanın söz konusu olup olmadığı, söz konusu malların eksik veya ayıplı olarak davalıya teslim edilip edilmediği, varsa söz konusu ayıbın açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, dava dilekçesinde söz konusu üretilen rampaların davalının adresine teslim edildiği belirtildiğinden sözleşmenin ifa yerinin HMK nun 10. Maddesi gereğince —- —- olduğu, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibinin bulunup bulunmadığı, varsa takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak, faiz ve ferilerin ne kadar olduğu-, alacağın tahsili amacıyla Çorlu —- İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasında davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı husuları taraflar arasındaki uyuşmazlık konularıdır.
Davalı tarafça aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden öncelikle yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılan bir icra takibinin bulunup bulunmadığı hususu irdelenmelidir. HMK’nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı yerleşim yeri mahkemeleri ya da icra daireleridir. HMK’nun 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiştir. Bu durumda icra takibinin de sözleşmenin ifa edileceği yerde yapılacağı açıktır. Taraflar arasında yetkiye dair herhangi bir sözleşme imzalanmamıştır. Somut olayda taraflar arasında yapılan eser sözleşmesine konu mallar yönünden eksik ve ayıplı ifa iddiası ileri sürüldüğünden, eldeki davada BK’nun 89/1 maddesinin uygulama alanı bulunmamaktadır. HMK’nun 10. Maddesi gereğince sözleşmenin ifa yerinin, dolayısıyla malın teslim yerinin neresi olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde sözleşmeye konu malların davalı şirketin —-adresinde teslim edildiğinin belirtildiği, diğer taraftan ilâmsız icra takibinde genel yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgâhındaki icra dairesi olduğu, sözleşmeden doğan alacak davalarında akdin ifa edileceği yerdeki icra dairesinin de özel olarak yetkili olduğu, somut olayda, davalı borçlunun ikametgâhının İstanbul olduğu, akdin ifa yerinin de aynı yer olduğu hususunun dava dilekçesinde belirtildiği, bu durumda, yetkili icra dairesinin davalının ikametgâhının bulunduğu ve akdin ifa edildiği— olduğu, taraflar arasında —– İcra Müdürlüğü’nü yetkili kıldıklarına dair yazılı olarak yapılmış bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davalının —- İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin —- olduğuna dair icra dairesine yaptığı itirazın usul ve yasaya uygun olduğu, bu durumda mahkememizce —- Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılan bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından yatırılan 228,03 TL harçtan mahsup edilerek bakiye 173,63 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.