Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/936 E. 2020/419 K. 01.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/936 Esas
KARAR NO : 2020/419

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; ——– sahip olan ana şirketi,———— mukim bir şirket olduğunu,—– sektöründe faaliyet gösteren——– yatırım yapmaya karar verdiğini, bu yatırım kapsamında —- yüz iştiraki olan başka bir şirketi,—— oranında hisseyi satın almak için ———-tarihinde ilgili ortaklar ile pay satım sözleşmeleri akdettiğini, pay devrinin gerçekleşmesini müteakip——— tarihinde ayrıca bir hisseder sözleşmesini, daha sonra—————müvekkili şirketin hissedarlar sözleşmesinin tarafı haline birleştiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin hissedarlar sözleşmesinin tarafı haline geldiğini, hissedarlar sözleşmesinin 13. Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan tüm uyuşmazlıkların —- uyarınca nihai olarak çözümleneceğini, 13.9.5 numaralı yükümlülüklerin münhasıran —– tabi olacağını ve tarafların hak ve yükümlülüklerin münhasıran——-göre yorumlanacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin 08.06.2016 tarihinde davalı davalının hissedarlar sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin ihlal ettiği gerekçesiyle bu ihlallerin tespiti amaçlı——— tahkim yargılaması giderlerine ilişkin olarak davalıdan 92.500 dolar ödemesini talep ettiğini ancak bu tutarın davalı tarafından hakem heyetini öngördüğü sürede yatırılmadığını, bu söz konusu masrafın avansının tahkim yargılamasının devam edebilmesi için müvekkili tarafından geri alınabilmesi amacıyla hakem heyetine kısmi karar başvurusunda bulunulduğunu ,bu başvuran değerlendirmesi sonucu hakem heyetinin ——tarihinden fiili ödeme tarihinde kadar işleyecek %5 faizi ile birlikte davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmesine kesin ve nihai olarak karar verildiğini, davalının hakem kararının Türkiye’de tenfiz edilmesi zaruriyeti doğduğunun, davalının mal varlığı üzerine ihtiyati , haciz kararı verilmesini ve ——————- dosya numaralı tahkim yargılamasına ilişkin olarak verilen hakem kararının tenfizini, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmek üzere,—– tarihinden itibaren işleyecek %5 faizi ile birlikte davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından——— dosya numarasıyla verilen arar kararın infazı istenmiş ise de ilgili dosyada nihai karar verilmediğini, esas hakkında karar verilmiş olduğundan ara kararın bağımsız olarak tek başına tenfizine olanak bulunmadığından tenfiz talebini reddi gerektiğini, nihai kararda müvekkilinin yargılama hakkının ihlal edildiğini, verilen nihai kararın kamu düzenine aykırı olduğunu, kamu düzenine aykırı karar ile müvekkilinden yargılama gideri talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Tanıma Ve Tenfiz davasıdır.
Davacı vekili—— üzerinden göndermiş olduğu dilekçe ile müvekkili …— talimatı doğrultusunda davadan feragat ettiklerini ve feragat doğrultusunda karar verilmesini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davalıdan vekâlet ücreti ve masraf talepleri olmadığını bildirmiş, davalı vekili de UYAP üzerinden 25/08/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin talimatı gereğince işbu dava ile ilgili olarak “vekalet ücreti ve yargılama gideri” talebinin bulunmadığını ve verilecek yeni kararda bu hususun nazara alınmasını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin feragat beyanı HMK’nun 309 maddesine uygun olup, HMK’nun 311 maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1-) Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Feragat ilk oturumdan sonra gerçekleştiğinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 22 uyarınca maktu harcın 2/3’ünün alınması gerektiğinden bu miktarın peşin alınan harçtan mahsubu ile arta kalan 18,13 TL harç fazlasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-) HMK 333. maddesi gereğince davacının ve davalının (varsa) gider avanslarından kalan ücretlerin karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliinnden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.