Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/93 E. 2021/945 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/93
KARAR NO : 2021/945

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile —– davacının— getirmek için çok büyük masraflar yaptığını, — uygulama yaptığını, ——-yapıldığını, sözleşmenin 5.7 maddesi —— yapılamayacağının belirtildiğini, sözleşme gereği davalı şirketin — dışında satış yapmasının mümkün olmamasına —-yaptığını, bu nedenlerle davalı firmaya ihtar gönderildiğini, davalı tarafça bu ihtarnameye cevap verilmediğini, davalı —- davalı şirketin bu sözleşmeyi açıkça ihlal ettiğini, —- vasıtasıyla satışlar yapıldığının açıkça görüldüğünü, — davacının uğradığı zararın –olduğunu tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafında—- tarafınca davalıya keşide edilen ihtarnamenin tebliği tarihi olan —-işleyecek olan — uygulanan en yüksek faizinin ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar —- olmadığını, davacının —- sonrasında malları satamadığını, sözleşme unsurlarının tamamlanıp sözleşme yapılabileceği halde bunların olmadığını, olayda davacının tamamen kusurlu olduğunu, —-sözleşmesi diye sunulan belgede temel unsurların olmadığını,— davacının —— olmadığını, müvekkili olan şirketin daha önce mal alımı yaptıklarını, ne amaçlı yapıldığı belli olmayan işletme masraflarını talep etmesinin tamamen kötü niyetli olmasından kaynaklanmakta olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; ——- celp edilerek incelenmiş, tarafların — dinlenilmiş ve dava konusu uyuşmazlık konusunda bilirkişi heyetinden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, taraflar—–davalı tarafından ihlal edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
—– hiç bir kanunda düzenlenmemiştir. Her ne kadar uygulamada taraflar farklı ifadeler —- TBK’nun 19. maddesi gereğince sözleşmeyi nitelendirirken tarafların kullandıkları —- sözleşmesi, çerçeve niteliğinde, sürekli bir sözleşmedir, üretici malların tamamını veya bir kısmını belirli bir —- buna karşılık — sözleşme konusu mal veya hizmeti kendi adına ve hesabına satmak ve bu mal ile hizmetlerin —-yükümlülüğünü üstlenir.
—— bir sözleşme olmadığından herhangi bir şekil şartı da öngörülmemiştir. Ancak ispat açısından yazılı şekilde yapılmalıdır. (——– üreticiden malları — hesabına satmak üzere satın alır ve bu malların sürümünü artırmak için faaliyette bulunma borcu altına girer.— belli aralıklarla mal satın alması, mal bitiminde ikmal yapma zorunluluğu,bu malların sürümünü artırmak için yürüteceği — ve ani edim borcu gerektiren satım ilişkisinden ayrılır.Sözleşmenin sona erme şekli bakımından da farklılıklar söz konusudur.Satım sözleşmesini geriye etkili olarak sonlandırmak mümkündür.Ancak sürekli borç doğuran bir sözleşme olan,——, kural olarak geriye etkili olarak sona erdirilmesi mümkün değildir.
Dosya arasında —- Sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde,
Sözleşmenin —- sözleşmede kısaca —— olarak ifade edileceği belirtilen) arasında imza edildiğinin düzenlendiği, ancak sözleşmeyi imzalayan — belirtilmediği,— sözleşmede tarafların — doldurulması gereken alanların hiçbir şekilde doldurulmadığı, yıllık çalışma miktarı, bayinin yetkili olduğu bölge gibi tarafların yükümlülüklerini belirleyen hususların sözleşmede yer almadığı, neticede de sözleşmenin—– belirtilmediği görülmektedir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin —- geçerli olup olmadığı, sözleşmenin kurulup kurulmadığı ve davalı tarafından sözleşmenin ihlal edilip edilmediği ile edilmiş ise davacı açısından şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
6098 Sayılı TBK’nun 19/1 Maddesinde; ”Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanıkların beyanları ile birlikte dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her ne kadar — sözleşmede — kim olduğu açık ve belirli olmasa da, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki kurulduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak sözleşme içeriğinde, söz konusu sözleşmenin — sözleşmesi olarak nitelendirilmesi sağlayacak unsurların yer almaması ve tarafların yükümlülüklerinin belirlenmemiş olmaması karşısında taraflar arasındaki sözleşmesinin geçerli —-olmadığı anlaşılmış, aralarındaki ilişkinin satım sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu bağlamda sözleşmenin 5.7 maddesindeki “—- konusu sözleşmeye istinaden
hangi bölge için ne şekilde ihlal edildiğinin sözleşme kapsamında anlaşılamadığı, somut olarak
bölge vb. belirli olmayan sözleşme kapsamında bu ihlalin gerçekleştiğinin ortaya konulmadığı, dolayısıyla geçerli olarak kurulmayan— sözleşmesine dayanarak sözleşmenin ihlalinden de bahsedilemeyeceği, bu durumda da davacının zarar tazmini talebinde bulunamayacağı kanaatiyle sübut bulmayan davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile arta kalan 22.955,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)—- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı