Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2021/350 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/90 Esas
KARAR NO: 2021/350
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 11/09/2019
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı şirketin sermayesinin her biri —-paydan oluştuğunu, davalı şirket ortakları—-adet paya sahip olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının —-yardımcısının —– müştereken imza atma yetkilerinin bulunduğunu, davalı şirketin—— maddelerin müzakere edilmesi davacının talebi ile ——bırakıldığını finansal tablolarda bu sürede yapılan incelemelerde hukuka aykırılıklar tespit edildiğini, ertelenen gündem maddelerinin —– tarihli —— toplantısında müzakere edilerek davacının toplantı tutanağına düştüğü şerhlere karşın karara bağlandığını, ———- reddedildiğini, söz konusu karara özetle finansal tabloların açık, net, dürüst resim ilkelerine uygun olmadığını, ——–standartlarına uygun mali tablolar sunulmadığı gerekçesi ile muhalefet şerhi düştüklerini, müvekkilinin işbu şerhinde şirket kaynaklarında ticari ilişki olduğu görülen bir kısım firmalar ile yapılan ticari ilişkilerin gerçek olmayabileceği belirterek, — —– olduğu —– aktarıldığı yönünde ciddi kuşkular bulunduğunu, ayrıca davacının şirkete — borcu göründüğünü fakat böyle bir borcun olmadığını, —- yönetim kurulunun ibrası gerçekleştirildiğini, bu bağlamda —– ayrı ayrı oy çokluğu ile ibra edilmdiğini, yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağına aykırı davrandıklarını, şirket bilançoları ve kayıtlarının gerçeğe aykırı olduğu yönünde olduğunu, müvekkilinin ibra etmeme yönünde kullandığı oyunu tutanağa geçirdiğini, —- —- görev yapmak üzere ——- ayrıca söz konusu karar kapsamında şirketin ekonomik durumu nedeniyle yönetim kurulu üyelerine görevleri sürecince herhangi bir huzur hakkı, ikramiye ve prim ödenmemesine karar verildiğini, geçmişte herhangi bir ——- olmadan sadece yönetim kurulu üyesi ortaklara kar payı dağıtıldığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyelerine örtülü kar dağıtımının amaçlandığını belirterek olumsuz yönde oy kullandığını, —— karar ile şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak —– görevlendirilmesine karar verildiğini, geçmişte herhangi bir —– ortaklara kar payı dağıtıldığını, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, kar payı dağıtımı ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına dair davalar ikame edildiğini ve bunların derdest olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin tasfiye hususunu gündeme almak ile davacının sahip olduğu kar payı hakkını ortadan kaldırmayı ve sahip olduğu hisseleri itibarsızlaştırarak değerini düşürmeyi hedeflediklerini iş maddeye de muhalefet şerhi koyduklarını, ayrıca şirketin faaliyetlerini tamamen —-veya başka şirketlerden yapılmasını amaçlayan tasfiye teklifine itiraz ettiklerini,— tarihinde gerçekleştirilen ——kararların, rekabet yasağına, kanuna, usule ve dürüstülük kurallarına aykırı olduğunu, muvazaalı bir şekilde şirket kaynaklarının ——- şirketine aktarılarak şirketin tasfiyesinin amaçlandığını, bilanço ve finansal tabloların hatalı ve eksik hesaplamalar içerdiğini ve ———uygun olmadığını, şirketin ve yönetim kurulunu ilgilendiren ve alınan bu —— kararlarından doğrudan etkilenecek derdest davaların bulunduğunu tüm bu nedenlerle davalı şirketin —- tarihli olağan ——- usule, kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olarak alınan gündemin ——TTK’nun emredici hükümlerine aykırılığının tespiti ile iptaline, davalı şirketin tasfiyesine ilişkin —- edilmesi halinde, müvekkili nezdinde telafisi imkansız zararların doğacağı ve devam etmekte olan davaların sonuçlarının icra edilemeyeceği göz önünde tutularak, TTK’Nun 449. Maddesi uyarınca, iptali talep edilen —- kararının yürütmesinin geri bırakılması ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — davacının öz annesi olduğunu, davacının —-yılından beri —-yaşadığını, şirketin işlerinden uzak kaldığını, TTK’nın madde 438 uyarınca pay sahibinin özel denetim isteminde bulunabilmesi için bilgi alma ve inceleme hakkını daha önce kullanmış olması ve bilgi istenilen husus ile özel özel denetiminin konusunun aynı olması gerektiğini , dava konusu somut olayda ortada bilgi istemi hali ile de konusu bulunmadığını, ——yapılan oylamalar sonucunda oy çokluğu ile ayrı ayrı ibra edildiğini, davacının iptal davasına dayanak olarak ileri sürdüğü hususlara ilişkin olarak somut deliller ortaya konulamadığını, satışın sadece düşük kar marjı ile yapılmasının kusur olarak kabul edilemeyeceğini, ayrıca o günün şartlarında şirketin kar elde ettiğini, bu gerekçeler ile yönetim kurulu üyelerinin ibrası kararının iptali talebinin reddedilmesi gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin seçime yapılan itirazın, seçilenlerin yasal bir engelinden dolayı değil, kişisel değerlendirme ve husumetten kaynaklandığını, ——- şirketin ekonomik durumunu bilerek ve kabul ederek aday oldukları ve seçildiklerini tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce; —-davalı — dava dışı— — ilk kuruluşundan bu yana tüm — tarihinde yapılan —–ilişkin çağrı kağıtları, hazirun cetveli, ——– toplantı tutanağından bir suret celp edilmiş davalı şirkete açılan davanın duruşma gününün ilan edilmesi ve şirketin internet sitesine koyulması hususunda bildirimde bulunulmuş ve ——- dosyaları ayrı ayrı celp edilerek incelenmiştir
Mahkememizce davalı şirket ile dava dışı—— ticari defterleri incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinden rapor alınmış, davalı tarafın itirazları doğrultusunda da ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, TTK’nın 445 vd. maddeleri uyarınca, davalı şirketin —- tarihinde yapılan ——— iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 445. maddesinde, ”446. maddede belirtilen kişiler, kanun ve esas sözleşme hükümlerine özellikle dürtüstlük kuralına aykırı olan ——- aleyhine karar tarihinden itibaren —– ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabilirler” denilmiştir.
TTK’nın 446. maddesinde de iptal davası açabilecek kişiler sayılmış ve toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, çağrının usulüne uygun yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, —— katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, ——– katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların ——- alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
—— karşı iptal davası açılabilmesi için iptali istenen karara olumsuz oy vermenin dışında TTK’nın 446. maddesi gereğince muhalefet şerhinin de tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Davacıyı temsilen vekilinin —-kararlara muhalif kaldığını tutanağa yazdırdığı, bu itibarla davacının dava açma hakkının mevcut olduğu, ayrıca —– tarihinde açılan davanın TTK’nın 445. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İptal talebine konu —- nolu karar yönünden:
——— iptal talebine konu edilen ——maddesi bilanço ve gelir tablolarının onaylanması ile davacı ortağın özel denetim talebinin reddedilmesine ilişkindir. Mahkememizce davalı şirketi ile dava dışı ——–ticare defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davalı şirketin hakim ortağı olan — zamanda dava dışı —-ortağı olduğu ve kendisini 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. Maddesi uyarınca ilişkili kişi konumuna sokmak suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı gerçekleştirildiği yönünde görüş bildirildiği, şirketin olağan dışı gerçekleştirdiği faaliyetler neticesinde tüm seneleri zararla kapatarak, sermayesini —- yitirdiği ve de borca batık olduğu anlaşılmış olup, bu sebeplerden dolayı şirketin olağan dışı faaliyetlerini konu edinen bilanço ve gelir tablolarının tasdikine ilişkin alınan ———- nolu kararının bu yönden iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
Aynı maddede davacının özel denetçi talebinin de reddine karar verildiği görülmekle; TTK’nın 439/1 maddesi “——- reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon —— pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. ” hükmünü havi olup, özel denetim talebi —— reddedilen azınlık pay sahibinin şirket —– bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını talep hakkı bulunduğundan ve söz konusu talebin işbu davanın konusu olmadığı da gözetilerek davacının —nolu maddedeki iptal talebinin özel denetçi talebinin reddine yönelik kısım bakımından reddine karar verilmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
İptal talebine konu— nolu karar yönünden:
——- iptal talebine konu edilen 5. maddesi yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkindir. İbraya ilişkin TTK’nın 436/2 maddesi “şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda———– birbirlerinin ibra oylamasına katılmışlar ve olumlu oy kullanmışlardır. TTK’nın 436/2 madde hükmü buyurucu niteliktedir. Dolayısıyla; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin hisseleri çıkartıldığında geriye kalan ibraya yönelik hisse nazara alındığında çoğunluk hissenin ibra edilmeme yönünde olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmaktadır———- Ayrıca anonim şirketlerde oydan yoksunluk 436. maddede düzenlenmiş olup, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararlar pay sahibinin kendisi ve alt/üst soyu ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme ilişkin olmadığından, davalı iddiasının aksine şirket ortağı davacının bu kararlarda oydan yoksunluk hali bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı taraf bu maddeye ilişkin muhalefet şerhinde TTK’nın 436/2 maddesine aykırılık halini açıkça beyan etmemiş ise de, “pay çoğunluğunun kötüye kullanılması” ifadesi ile ibra kararının kanunun emredici açık hükmüne aykırılığı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce, iptali istenen ——- kurulunun ibrasına ilişkin —– maddesinin yukarıda yapılan açıklamalar ışığında iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
İptal talebine konu –nolu karar yönünden:
——- iptal talebine konu edilen —– süreyle görev yapmak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçilmelerine ilişkindir. Ancak ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin tekrar yönetim kurulu üyeliğe seçilmesini engelleyen bir hükmün TTK’da ve şirket ana sözleşmesinde bulunmadığı, ———- sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu, davacı ortağın muhalefet gerekçesinin yerinde olmadığı kanaatiyle ——- iptal talebine konu — nolu maddesi yönünden davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İptal talebine konu — nolu karar yönünden:
—–iptal talebine konu edilen —- maddesi davalı şirketin faaliyetine devam etmesinde ekonomik koşullar dikkate alınarak fayda görülmediğinden fesih ve tasfiye haline girilmesinin kabul edilerek tasfiye memuru olarak —— atanmasına ilişkindir. TTK’nın 529/1-d maddesinde anonim şirketlerin, aynı Kanun’un 421. maddesinin —-fıkralarına uygun olarak —-kurul kararıyla sona erdirilebileceği düzenlenmiştir. Kanun’un 421 maddesinde esas sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisapları düzenlenmiş olup, esas sözleşmeyi değiştiren kararların Kanun’da veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği ——– toplantıda mevcut oyların çoğunluğuyla alınabileceği kabul edilmiştir. Maddenin ——. fıkrasında sayılan hususlarda esas sözleşme değişikliği kararının alınması sermayenin en az %75’ini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyuna bağlanmış olup, bu madde kapsamında ———- tasfiye kararının % 80 olumlu oy ile kabul edilmiş olduğu, dolayısıyla kararın geçerli olup iptalini gerektiren bir durumun bulunmadığı kanaatiyle ——- iptal talebine konu—– maddesi yönünden davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı şirketin — tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan—-nolu kararının bilanço ve gelir tablolarının onaylanmasına dair kısmı ile —-nolu kararının iptaline, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
——)Davacı tarafından yapılan 95,20 dava açılış masrafı ile 4.701,20 TL yargılama masrafı toplamı 4.796,40 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 2.398,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından yapılan 37,00 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 18,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-)Karar kesinleştiğinde—- dosya aslının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2021