Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/897 E. 2021/449 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/897 Esas
KARAR NO : 2021/449
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yetkililerince —- tarihinde —— adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belinlendiğini ve —- usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, davalı borçlu aleyhine kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının —— tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibine itiraz ettiğini, davalının yetki itirazında haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davalın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya —tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından — tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davalının usulüne uygun olarak sözleşme yapmadan kaçak enerji kullandığı için kaçak elektrik kullandığı tespiti ile düzenlendiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ‘nin ilgili maddeleri doğrultusunda şüphelinin kurumun iznini almadan, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığı, elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi tüketildiği için Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ‘nin ilgili maddeleri doğrultusunda kaçak elektrik tüketim tahakkuk hesaplaması yapıldığı, kaçak tahakkuk hesaplamasında, dava takip tarihine kadar Kaçak elektrik bedeli olarak —-, Gecikme zammı bedeli olarak —-, Gecikme zammı —olarak —– alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan davalıya ait tesisata ilişkin işlem dosyası ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı örneğinden, davalının iş yerinde yapılan kontrolde sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Davanın kaçak elektrik kullanıma dair itirazın iptaline ilişkin olduğu yani davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşıldığından, davaya konu alacak hesaplanacağından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.—–
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının—- Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin — asıl alacak, — gecikme zammı, —– üzerinden devamına, asıl alacağa % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar gecikme zammı, gecikme zammına % 18 KDV işletilmesine,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 3.282,16 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 580,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.701,73 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 580,43 TL peşin harç olmak üzere toplam 624,83 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 949,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.046,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2021