Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/890 E. 2021/821 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/890 Esas
KARAR NO:2021/821
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ: 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan — müvekkil —— imzalandığını ve diğer davalının —- müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, müvekkil bankanın ———kullandırdığını, ancak davalıların sözleşme hükümlerine aykırı davranarak borçları süresi içinde ödemediğini, borcun geri ödenmemesi üzerine —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında —- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalıların itirazlarını yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz olduğunu, borcun ödendiğine dair bir belge mahkemeye sunmadıklarını, gecikme oranının —- belirlenmiş olduğunu, alacağın likit olduğunu, yasa gereği arabulucuya başvurulduğunu, ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacaklara her bir kredi için takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmesini, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Dava, —– kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini—– sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış —- yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, davalı/ borçlular vekili tarafından —- tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; davacı bankanın, davalı— limitli — imzalandığı, diğer davalı —–müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, davacı bankaca —- yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, —- tarihinde davalı şirketin adresinde daimi çalışanına tebliğ edildiği, davalı——- gönderilen ihtarnamenin bizzat kendisine tebliğ edildiği, davacı bankaca kredi hesabı —- tarihinde kat edilerek alacağın tamamının muaccel hale geldiği, davalılar yönünden — tarihinde temerrüdün oluştuğu,—- kaynaklanan alacak yönünden; davalının—- dosyasına yaptığı itirazın —- üzerinden iptalinin gerektiği, —— Kartından kaynaklanan alacak yönünden; —olmak üzere — üzerinden iptalinin gerektiği, — kaynaklanan alacak yönünden; —– üzerinden iptalinin gerektiği,—- alacak yönünden; —— üzerinden iptalinin gerektiği, uyuşmazlık konuları kapsamında davalılar tarafından takip tarihinden —–, davacı bankanın davalıdan alacaklı olduğu, kefile rücu şartlarının oluştuğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı dava, —- hükümleri ile, usul ve yasaya uygun hazırlanan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; davacı bankanın, davalı —- —- imzalandığı, diğer davalı ——- imzaladığı, sözleşme kasamıda kredili mevduat hesabında —- kullandırdığı ve davalı ile imzaladığı —- sözleşmesinde kefil olan —— şekil şartlarına uyarak müteselsil kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği anlaşılmakla ve gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜNE,
1-Davalı takip borçlularının —–Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile;
A—–krediden kaynaklı talebin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı/borçlular yönünden;—– üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve faizin —- oranında —yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına,
B—- kaynaklanan talebin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı/borçlular yönünden; —- üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve faizin — oranında —yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına,
——— kaynaklanan talebin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı/borçlular yönünden ; — asıl alacak,——üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve faizin —– yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına,
—– kaynaklanan talebin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı/borçlular yönünden; —— üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve faizin —-oranında —- yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan —–harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre —– davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.315,04TL’nin davalıdan, 4,96 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/10/2021