Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/882 E. 2020/501 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/882 Esas
KARAR NO: 2020/501
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki sonucu müvekkilinin, davalı şirketten cari hesaba dayalı olarak toplam ——– alacağının bulunduğunu, bu cari hesaptan kaynaklanan alacağı ödemediği için davalı borçlu aleyhine —————- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ancak borçlu vekili tarafından icra takibine itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili olan şirketin gerekse davalı şirketin muhasebe kayıtları ve ticari defterlerinden alacaklarının sabit olmasına rağmen davalı borçlunun hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, mezkur takibe borçlu tarafından kötü niyetle ve hiçbir sebep gösterilmeden genel ifadeler ile itiraz edildiğini, borçlu şirketin müvekkilinin mal ve hizmetten dolayı borcunu ödemek istemediğini ve alacağı sürüncemede bırakmak amacında olduğunu tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından ————- sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup davalı taraf davaya yasal cevap süresi içerisinde cevap vermemiş olup, süresinden sonra sunulan cevabında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari iş ilişkisi nedeniyle müvekkilinin bedeli karşılığında iş görmeyi üstlendiğini, müvekkilinin bu işin yasal edimlerini erine getirdiğini ve buna istinaden faturasını kestiğini ve müvekkiline bu iş karşılığında ———- Şubesine ait,—– seri numaralı, keşidecisi ————— keşide tarihli ———- miktarlı çek olduğunu, müvekkilinin iş bu çek ile ilgili yargılama konusu olduğunu haricen öğrendiğini, müvekkiline dava konusu çeki —— iş karşılığı verdiğini, —————– kendi eliyle verdiği çekin üzerindeki imza bize ait demekle ödemeden kaçmaya çalıştığını, hukuki yarları bulunduğundan müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce müdahale talep edenin hukuki yararı bulunduğu kanaatiyle, HMK’nın 66-67 maddeleri uyarınca dava dışı ————- müdehale talebinin kabulü ile dosyada feri müdahil olarak yer almasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce ——- sayılı dosyası fiziken, ——— sayılı dosyası ——— üzerinden celp edilerek ayrı ayrı incelenmiş, ——- davalı şirketin — yıllarına ait — formları, ————– davacı ve davalı şirketlerin sicil kayıtları, ——– vadeli, —- seri nolu, ————- tarafından çekilen ——bedelli ve keşidecisi—————çekin onaylı örneği ve çekin ibrazı ile yapılan ödemeye ilişkin tüm belgeleri ayrı ayrı celp edilerek dosya kapsamına dahil edilmiştir.
Mahkememiz dosyası, bir ———- tevdi edilerek, davacının icra takibine dayanak cari hesap alacağı nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların iddia ve savunmaları, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz hususlarında rapor tanzimi istenilmiş olup, bilirkişi ——– mahkememize ibraz ettiği ——- tarihli raporunda özetle; davacı şirketin —— tarihi itibariyle davalı şirketten —— alacaklı göründüğü ancak davalı şirket tarafından davacı şirkete davaya konu alacak miktarı için çek keşide ettiği ve bu çeki —– yılı ticari defterlerine kaydettiği, ———- çek nolu, —–vade tarihli çekin davalı tarafından ——- tarihinde ———- açıklamasıyla——- düşüldükten sonra —– net tutar olarak ödendiğinin ve dolayısıyla davalı şirketin davacı şirkete olan ————– cari hesap borcunu ödemiş olduğu ve ———-ticari defterleri nezdinde davacıya borç bakiyesinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin alınan bilirkişi raporundaki tespitlere ve raporda bahsi geçen çekteki imzaya itirazı üzerine; mahkememizce dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii ile ——- keşide tarihli—– seri numaralı —– bedelli çek arkasındaki———— kaşesi üzerinde yer alan imza ile davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen çek teslim belgesi üzerinde yer alan imzaların davacı şirket yetkilisiinin el ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmış, inceleme uzmanı bilirkişi heyetinin düzenlediği——- tarihli raporda özetle; ——– keşide tarihli —- seri numaralı – bedelli çekin arka yüzündeki ———-kaşe izi üzerine atılı 1. ciranta imzasının davacı şirket yetkilisi —- eli ürünü olmadığı,————— tanzim edilmiş, ——– yevmiye nolu ihbarname ekinde bulunan, fotokopileri mevcut —adet çekin teslimi ile ilgili iki sayfa halinde düzenlenmiş belgenin sağ alt kısımlarındaki——— kaşe izleri üzerine atılı birer adet ıslak imzanın davacı şirket yetkilisi ———- eli ürünü oldukları belirtilmiştir.
Dava; ————— sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Mahkememizce ————- sayılı dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Söz konusu icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine – tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam —- davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği ödeme emrinin davalı-borçluya —–tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da yasal itiraz süresi içerisinde ——- tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içersinde bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler uyarınca taraflar arasında mal alım satım ilişkisi bulunduğu, söz konusu ticari ilişkiye istinaden davacı şirketin cari hesaba dayalı olarak ödenmeyen toplam —– tahsili amacıyla ————– sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde takibe itiraz ettiği ve davacı vekilinin de yine yasal süresi içerisinde mahkememizde itirazın iptali talepli işbu davayı açtığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip konusu cari hesaptan ötürü davalının davacıya borçlu bulunup bulunmadığı, cari hesaba konu alacağın davacıya ödenip ödenmediği hususlarına ilişkin olduğu, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için mahkememizce defter incelemesine karar verildiği, tarafların ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettikleri, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,—- bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının ticari defterlerine göre davacının, davalı taraftan ——- alacaklı olduğu, ancak davalı şirket tarafından davacı şirkete davaya konu alacak miktarı için çek keşide edildiği ve bu çekin —— ticari defterlerine kaydetdildiği, ———– ait, —– vade tarihli çekin davalı tarafından — tarihinde —-Şubesinden ———– ödenen” açıklamasıyla ——— düşüldükten sonra ——net tutar olarak ödendiğinin ve dolayısıyla davalı şirketin davacı şirkete olan ——yılı cari hesap borcunu ödemiş olduğu ve ———- ticari defterleri nezdinde davacıya borç bakiyesinin bulunmadığının belirtildiği, buna istinaden davacı vekilinin imzaya itirazı üzerine mahkememizce bu kez söz konusu çek aslı temin edilerek imza incelemesine gidildiği, söz konusu çekin arka yüzünde yer alan imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının alınan rapor ile tespit edildiği, her ne kadar davalı tarafça dosyaya sunulan çek teslim belgesindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğu aynı rapor ile belirlenmiş ise de, ilgili çek fotokopisinin sayfadaki alt alta muntazam yatay olarak sıralanmış üç adet çek fotokopisi basım şekillerinden farklı olarak, sayfa sağ yan boşluğuna hem üst hem alt bölümleri kısmen eksik olarak ve dikey şekilde sıkıştırılarak monte edilmiş olduğu, bu durumun söz konusu çek fotokopisinin sonradan önceki fotokopi üzerine eklenmiş olabileceği kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, ————– çek nolu, —– vade tarihli çekin davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, dolayısıyla söz konusu çekte yer alan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmakla tüm dosya kapsamı itibariyle davalının —- yılı cari hesaba dayalı olarak davacıya ——- borçlu olduğu ve borcun davacıya ödenmediği kanaatiyle davanın kabulü ile ————— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip cari hesap alacağına dayalı olup alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan davacı taraf lehine İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen arabuluculuk ücreti zorunlu giderlerinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi ve davada haksız çıkan taraftan alınarak ——–gelir yazılmasına karar verilmesi gerektiğinden, Hazine tarafından karşılanan ——- arabuluculuk zorunlu yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına ilişkin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle) :
1-Davanın KABULÜ ile ————- sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 44.652,88 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 37.581,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 8.122,43 TL dava açılış masrafı ile 4.129,50 TL yargılama masrafından ibaret toplam 12.251,93 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 50.465,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde ———-sayılı takip dosyasının iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde ———- celp edilen evrak asıllarının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilleri ile feri müdahil vekilinin yüzüne, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ————Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2020