Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/875 E. 2022/96 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/875 Esas
KARAR NO: 2022/96
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/12/2019
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- seyir halindeyken davalı taraflardan — sevk ve idaresinde bulunan — plakalı araç ile ile çarpışarak trafik kazası geçirdiğini, kusurlu tarafın kullanmakta olduğu —–plakalı araç, kaza tarihinde davalı sigorta şirketine —- kapsamında sigortalandığını, araç malikinin ise diğer davalı — olduğunu, kaza sebebi ile müvekkilinin %18 oranında malul kaldığını, davalı sigorta şirketine oluşan maluliyet sebebi ile davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, yasa gereği arabulucuya müracaat edildiğini ancak bir sonuç alınamadığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, maddi tazminat yönünden tüm taraflar aleyhine, manevi tazminat yönünden ise davalı şahıslar —– aleyhine olmak üzere maddi tazminat miktarının net olazak belirlenmesi mümkün olmadığından ve net bir şekilde hesaplanması için bilirkişi incelemesi gerektiğinden davasını maddi tazminat yönünden HMK 107/1 kapsamında belirsiz alacak davası olarak ikame ettiklerini, müvekkilinin yaşamış olduğu —- tarihli trafik kazası sebebiyle uğradığı maluliyet oranına göre hesaplanacak maddi tazminat(iş gücü kaybı tazminatı) için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm davalılar aleyhine şimdilik — maddi tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin yaşamış olduğu — tarihli trafik kazası sebebiyle uğradığı manevi zararlar yönünden — manevi tazminatın davalı şahıslar ——- alınarak müvekkile ödenmesine hükmedilmesini, dava konusu alacaklara şahıslar yönünden kaza tarihi olan—, sigorta şirketi yönünden sigortaya başvuru tarihinden—– itibaren yasal faiz uygulanmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle— plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere —–teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı —— sınırlı olduğunu, talep edilen manevi tazminat taleplerinin —- teminatı dışında olduğunu ve kaza nedeniyle uğranılan gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacı tarafa —tarihinde — tutarında ödeme yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde yol ya da araç kusurunun —- bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması ve tazminat hesabı yapılması halinde şartları var ise tazminat tutarından birlikte kusur indiriminin yapılması gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağında — plakalı sigortalı araç sürücüsü —-Kavşaklara yaklaşırken yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek” kuralını ihlal ettiğinden asli kusur atfedilmiş; — plakalı davacı araç sürücüsü— aynı kanunun m.52/1-a hükmünde yer alan “hızını kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken yaya geçitlerine girerken azaltmamak” kuralını ihlal ettiğinden tali kusur atfedildiğini, — plakalı araç sürücüsü —ise kusur atfedilmediğini, kaza tespit tutanağında, sigortalı araç sürücüsü aleyhine yapılan tespitleri kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu ——erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik”e ilişkin mevzuat doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabı sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, Müvekkil şirketin sorumluluğunun öncelikli olarak —-tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu beyanla, müvekkil sigorta şirketi tarafından — tarihinde davacıya yapılan ödeme ile davacının tüm zararları karşılanmış olduğundan davanın reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; Kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın —– gönderilmesine, Davacının maluliyetinin tespitinin —— göre belirlenmesi için dosyanın—– gönderilmesine, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı asil —- cevap dilekçesinde özetle;— sevki idaresinde bulunan— plakalı aracı ile, ruhsatı babası —- adına olan araçla tali yoldan —– sırada —– hızlı bir şekilde seyir halinde kamyonet —— plakalı —– yanmadığı— ise yarım yanmakta ve sönük şekilde olmasından dolayı bahse konu kazanın husule geldiğini, kaza sonrası aracının —- olduğunu, kaskosunun bulunmadığını, sadece sigortasının bulunduğunu, bundan dolayı da davacının hasarının sigortası kanalı ile karşılandığını ve—- ödeme yapıldığını, kaza ile ilgili resimlerin mevcut olduğunu, o esnada akrabalarının da olay yerine geldiklerini ve aracına zarar verdiklerini, her ne kadar kusur oranı yönünden suçlu ise de davacı tarafında suçlu olduğunu, davacı tarafın tazminat talebinin haksız olduğunu, davacı tarafın sadece —- hastanede kaldığını, başkaca bir durumun olmadığının ve haksız olarak tazminat talebinde bulunduklarını beyanla, itirazının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalı —- kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebi ile oluşan geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini ve manevi tazminat talepleri için açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan —- rapor tanzimi istenmiştir.
— alınan raporda özetle; ” Davalı sürücü —-, sevk ve idaresindeki —– seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, olay mahalli kavşağa giriş yapmadan evvel kendisine hitaben bulunan “DUR” levhasına uyarak durması, kavşak kollarını kontrol etmesi, sol tarafından düz seyirle gelen davacı sürücüye ilk geçiş hakkını vermesi, kavşağın müsaitlik durumuna göre kontrollü bir şekilde kavşaktan geçiş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kavşağa kontrolsüzce girmesi sonucu meydana gelen kazada kusurlu bulunduğu, davacı sürücü —- sevk ve idaresindeki kamyonetle seyir halinde iken olay mahalli kavşakta davalı sürücüye göre ilk geçiş hakkı kendinde olsa da kavşak kollarını yeterli ve gerekli şekilde kontrol ederek kavşaktan geçiş yapması gerekirken bu hususa riayet etmemiş olmakla meydana gelen kazada kusurlu bulunduğu ve sonuç itibari ile, — günü meydana gelen kazada Davalı sürücü —- %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü —– %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.
— tarafından verilen özetle,— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —-sayılı resmi gazetede yayımlanan—- dikkate alındığında; —— süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili —- tarihli uyap üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde dosya kapsamında davalı taraf vekili ile akdedilen —– tarihli protokol çerçevesinde maddi tazminat talebi yönünden sulh olduklarını beyan etmiştir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——- düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sulh protokolü ve davacı vekilinin beyanları doğrultusunda maddi tazminat talebi konusunda sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta vekilinin davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından davalı sigorta lehine maddi tazminat talebi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulundeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevvie tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileyeceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden haraketler olarak kabul edildiği ——bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen maluliyetinden duyduğu elem ve keder ile olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin davalılar —– ve —yönünden kısmen kabulüne karar verilerek hükmedilen tazminata haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacının maddi tazminat talebi hususunda ve sulh nedeniyle davacı vekilinin talebi uyarınca dava konusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE; — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar harcı 2.049,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 140,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.909,26 TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 140,04 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 184,44 TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 695,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, yargılama giderinin haklılık oranına göre 521,93 TL sinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı — kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL’nin davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı sigorta şirketinin maddi tazminat davasında vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığı,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 990,00-TL.sinin davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 330,00 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 15/02/2022