Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/872 E. 2022/379 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/872 Esas
KARAR NO: 2022/379
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 02/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı derneğin dava dışı ——-kapsamında reklam ve barter sözleşmesi akdettiğini ve —- reklamlarının yayınlanması karşılığında —– kullanımında olan tesis ve diğer varlıkların zarara uğraması rizikosuna karşı sigortalanması hususunda anlaştıklarını, bu kapsamda taşınmaza gelecek zararlara ilişkin riziko, sigorta ilişkisine taraf olan üç farklı sigorta şirketine belirli oranlarla —- başlığı altında dağıtıldığını, davalı sigortanın ——- %80′ ini teminat altına almasının kararlaştırıldığını, bu kapsamda sigortalı müvekkilinin——-adresindeki spor ve etkinlik salonu olarak kullanılan taşınmazın sigorta altına alındığını, müvekkilinin bahse konu poliçe uyarınca tarafına yüklenen tüm edimleri gereği gibi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davacı ile davalı —— dava dışı sigorta şirketleri arasında mutabakata varılan poliçelerin yürürlükte olduğu—– tarihinde ——– genelinde gerçekleşen doğan afet niteliğindeki sağanak ve şiddetli dolu yağışı esnasında poliçe kapsamındaki taşınmasın bir kısımının zarar gördüğünü, anılan hasarın poliçe kapsamında olduğunun tespitinin gerektiğini, hasar bedelinin tahsili amacıyla ——- sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın—— ihbar edilmesini gerektiğini, eldeki davanın ana konusunun müvekkilinin prim alacakları ile sigortalının hasar alacağının takas- mahsuba tabi tutulması olduğunu, davacı tarafın yetkili kıldığı ——-vasıtası ile yapılan sigorta poliçelerinin primlerini ödememiş olduğunu, iddia edilenin aksine müvekkili tarafından tüm sürecin şeffaflık ve hukuka uygun şekilde takip edilen poliçe süresinin davacı tarafın ve brokerinin tutumu veya aralarındaki iletişimsizlik nedeniyle dava konusu haline getirildiğini, tüm bu süreçte esas mağdurun müvekkili şirket olduğunu, hem reasürans ilişkisi bakımından sıkıntı yaşandığını hem de sigortalısı ile davalı konuma geldiklerini, müvekkili şirket nezdinde açılmış olan—— numaralı dolu hasar dosyasından müvekkili şirketin hissesine isabet eden —- hasar bedelinin ise müvekkili şirkete karşı işveren sorumluluk sigortalı ve 3. şahıs sorumluluk sigortasından doğan toplam prim borçları olan—-için mahsup edildiğini, işbu mahsup işlemi sonrasında ise halen açıkta —– müvekkili şirketin prim alacağının bulunduğunu, bu hususta davacı tarafa ihtar çekildiğini bildirdiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan ——tarihli kök bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı alacağının varlığı tespit edilirse icra
günü takip alacağının—-hesap edildiği;
icra takip gününden alacağa avans faiz işletilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —–tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; — tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle oluşan hasardan — hissesine düşen payın — olduğu, —- tarafından düzenlenen işveren —— yetkili personel yazışmalarından dolayı haberdar olduğu, ancak kendisine herhangi bir imzalı poliçe teslim cdilmediği, davalı — davacı —– prim tahsilatı için süresi içinde yasal işlemleri başlatmamış olmakla sözleşmelerden caymış olması nedeniyle takas-mahsup işlemine ilişkin bir alacağının olmadığı, bu nedenle—— yağış hasarından doğan ve üzerinde ihtilaf bulunmayan davalı şirketten hissesine düşen — ana paranın icra günü takip alacağının —— hesap edildiği; icra takibi gününden alacağa avans faizi işletilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi—- tarafından sunulan ek bilirkişi raporunda özetle; davacı alacağının varlığı tespit edilirse icra
günü takip alacağının —- hesap edildiği kök rapor sonucunu değiştirecek bir itiraza rastlanılamadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçene dayanan alacak sebebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu icra takip dosyası getirtilmiş, davacı tarafça sigorta poliçe ve ekleri ile yazışmalar ve ilgili delilleri ibraz edilmiştir.
Taraflar arasında —-imzalanarak taraflar arasında düzenlenmiştir.
Davacının davalı sigorta şirketi nezdinde, ihbar olunan —– ile poliçe tanzim ettirerek sigorta sözleşmeleri yaptırdığı da açıktır.
Davalı şirket tarafından, ihbar olunan —-olarak tayin edilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 2/d maddesinde; “broker, sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin aktinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilindeyardımcı olmayı meslek edinen kişi” olarak tanımlanmıştır.
Sigorta brokerliğinin görevi, sigorta ettirenin gereksinimlerini değerlendirerek hangi sigortacının bunları en iyi bir şekilde karşılayabileceğini saptayıp, bunu sigorta ettirene bildirmektir. Başka bir deyişle sigorta brokeri, sigorta ettireni temsil etmektedir. ——–
Sigorta ve Reasüransbrokerliği Yönetmeliği’nin 17/4 maddesi “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1423. maddesi kapsamındaki bilgilendirmenin müvekkili adına akit yapma yetkisine sahip ——tarafından yapılması esastır. Bu halde, şirket tarafından brokerin bilgilendirilmesi, temsil edilen tarafın bilgilendirilmesi anlamına gelmektedir.” hükmü gereği brokerin bilgilindirilmesi ile sigortalının da bilgilendirilmiş sayıldığı vurgulanmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun tanımlar başlıklı 2/d. maddesinde, ——–tanımlanmış,
6102 sayılı TTK ‘nun 1401. maddesinde, “(1) Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” şeklinde belirtilmiş,
1406. maddesinde “(1) Bir kişi, diğer bir kişinin adına onu temsilen sigorta sözleşmesi yapabilir; temsilci yetkisiz ise ilk sigorta döneminin primlerinden sorumlu olur.” düzenlemesi,
1423. maddesinde “(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.
(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Sigorta ve Reasürans Brokerleri Yönetmeliğinin 17. maddesinde ise 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1423 üncü maddesi kapsamındaki bilgilendirmenin müvekkili adına akit yapma yetkisine sahip——– tarafından yapılacağı, bu halde, şirket tarafından brokerin bilgilendirilmesinin, temsil edilen tarafın bilgilendirilmesi anlamına geleceği, Sigorta poliçesinin genel poliçe şartları, koşulları ve istisnalar başlıklı bölümü 12.0 maddesinde de Sigortalının sigorta aracısının, sigortalının temsilcisi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer alan düzenlemeler ve davalı kabulü doğrultusunda ihbar olunan sigorta brokerinin davacı adına sigorta sözleşmesi yapma konusunda yetkili olduğu, davacının talebi doğrultusunda davalı sigorta şirketi ile davaya konu sigortayı düzenlediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; —- tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle oluşan hasardan — hissesine düşen payın — olduğu, —–tarafından takip edilen ve —-dolayı haberdar olduğu, ancak kendisine herhangi bir imzalı poliçe teslim cdilmediği, davalı—- davacı —– tahsilatı için süresi içinde yasal işlemleri başlatmamış olmakla sözleşmelerden caymış olması nedeniyle takas-mahsup işlemine ilişkin bir alacağının olmadığı, bu nedenle—- yağış hasarından doğan ve üzerinde ihtilaf bulunmayan davalı şirketten hissesine düşen—- ana paranın icra günü takip alacağının ——— hesap edildiği; icra takibi gününden alacağa avans faizi işletilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Sigortacılık Kanunu ve Sigorta Brokerliği Yönetmeliği hükümleri karşısında, sözleşme, davalı sigortalı şirketini bağlayıcı olup, Mahkememizce aldırılan —-tarihli kök bilirkişi heyeti raporunda ve — tarihli ek bilirkişi raporunda hükme esas alınabilecek nitelikte olması nedeniyle bu miktar yönünden itiraz haksız olmakla itirazın iptaline ilişkni davanın kabulüne ve takip konusu alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine de karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile,
2—- takibine davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden devamına,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 12.385,57 TL’den dava açılırken yatırılan 2.189,83 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.195,74 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.189,83 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 2.240,63 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.350,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 21.141,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı davalı ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2022