Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/87 E. 2019/15 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/158 Esas
KARAR NO : 2019/24
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2019
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA DİLEKÇESİ:
Davalı şirket tarafından davacı aleyhine Ankara 3. İcra Müdürlüğü——– E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, takip kesinleştiği, kesinleşen icra takibi neticesinde davacı borcu olmadığına ilişkin davalı tarafça tasdiklendiği “borcu yoktur” içerikli cari hesap mutabakatı yazısına rağmen cebri icra tehdidi altında kesinlikle borçlu olmadığı meblağı ödemek zorunda kaldığı, davacının sahibi olduğu ———— davalı şirket arasında ticari ilişkiden doğan borç neticesinde davacı tarafından davalı şirkete, Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün ———-E sayılı dosyasına konu olan borç davacı ile davalı şirket arasındaki ticari iç ilişkisine dayanılarak ödendiği, davacı aleyhine 2014 senesinde başlatıldığı, davacı tarafından davalıya yapılan ödeme sonrasında davalı şirketin muhasebe kayıtlarının tamamen yanlış tutulmasından ve davacının ödeme yapmasına rağmen silinmeyen borcu sebebiyle davacı aleyhine icra takibi devam ettirildiği ve icra dosyası kapatılamadığı ve bu takip sonucunda 2019 senesinin Mayıs ayında ilgili icra dosyasından davacının banka hesaplarına bloke konulduğu, davacı aleyhine düzenlenen ve kesinleşen haksız ve mesnetsiz icra takibi neticesinde davacının banka hesaplarına bloke konulduğu ve ticari itibarı zedelendiği, banka blokelerinin acilen kaldırılması için borçlu olmadığı parayı ödeme teklifinde bulunulduğu ve akabindeki günlerde icra takibine konu olan ve borcu olmayan meblağı davalı taraf vekiline cebri icra tehdidi altında ödendiği, icra takibinden sonra davacının yana gönderilen mutabakata aykırı davranarak icra dosyasının işlemlerini devam ettirmesi ve davacının cebri icra yolu ile elindeki belgeyle de sabit olan bir şekilde borçlu olmadığı meblağı ödemesi nedeniyle dava açmıştır.
GEREKÇE VE KANAAT:
6102 Sayılı TTK’nın 5/A maddesinde”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünde “alacak ve tazminat talepleri” şeklinde düzenleme yapılırken kanun koyucu “veya” değil “ve” bağlacı kullanılmıştır.
Buna göre, kanunun lazfına bakıldığında “ve” bağlacı nedeniyle “alacak ve tazminat talebinin” aynı dava içerisinde ve birlikte talep edilmesi gerektiği anlamı çıkmaktadır. Buda kanun koyucunun amaçladığı bir durum olarak yorumlanamaz. Ayrıca kanunda alacaklı veya borçlu tarafından açılacak dava ile ilgili herhangi bir ayırım ve sınırlama da yer almamıştır. Burada kanun koyucu netice-i talep veya dava türü ne olursa olsun “dava konusu bir miktar para alacağı” olan tüm talepler hakkında, alacaklı ve borçlu açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını, dava şartı olarak düzenlemeyi amaçlamıştır. Dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın yada talebin ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası “dava konusunun bir miktar para alacağı” olduğudur.
Kanunun amacı dikkate alınarak; eldeki davanın istirdat davası olduğu ve arabululuculuk dava şartına tabi olduğu anlaşılmakla ———— tarihli tensip zaptında davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını sunmak üzere sonuçları ihtar edilerek usulüne uygun süre verilmiş, davacı vekili tarafından —— tarihli dilekçede arabulucuya başvurmadan davanın açıldığı bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüş olup davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL peşin harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 513,01 TL harçtan tahsil edilerek bakiye 468,61 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.24/09/2019