Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/865 E. 2022/165 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/865 Esas
KARAR NO: 2022/165
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 02/12/2019
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —— — olduğundan uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin — olduğunu, ayrıca davanın niteliği itibarıyla da —görülmesinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise —- müvekkili sigorta şirketi tarafından —–arasında — şartlara üstün hüküm ifade eden poliçe kapsamındaki — sigortalandığını, muhtelif ——- düzenlemiş olduğu —- numaralı fatura ile — bedelle satıldığını, — tarihinde düzenlenen —-bahse konu emtianın —nakliyesinin davalı —- araç ile gerçekleştiğini, sigortalı şirkete ait —-içerisinde sabitlenmemesi, bağlanmaması ve doğru istiflenmemesi sebebi ile —- ezilmek suretiyle hasar gördüğünü, müvekkili sigorta şirketine ulaşan hasar bildirimi sonrası yapılan ekspertiz raporunda, ambalaj yapısının karayolu taşımacılığına uygun olduğu kanaatine varıldığını, hasarın paletlerin — içerisinde sabitlenmemesi sebebi ile seyir esnasında meydana gelen sarsıntılar sonucu birbiri üzerine devrilmesi ile meydana geldiği ve poliçe teminatı kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varıldığını, müvekkilince sigortalı firmaya — numaralı hasar dosyası kapsamında —tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, emtianın nakliyesinin —tarihinde düzenlenen —- davalı —- sorumluluğunda — plakalı araç ile gerçekleştirildiğini, müvekkilinin—- haklarına halefiyet kazandığını, yapılan tazminat ödemesinin yabancı para olarak gerçekleştiğinden —— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile tahsilini talep ettiklerini belirterek —tazminatın ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aktif husumet ehliyetini kati suretle ispatlamasının gerektiğini, müvekkiline karşı rücuen tazmin edebilieceği halefiyet hakkı bulunmayan davacının davasının reddi gerektiğini, davada — uygulanması gerektiğini, —-uyarınca müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, taşıma esnasında oluştuğu iddia edilen hasarda müvekkilinin sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadağını, ekspertiz raporunda emtianın nakliye esnasında hasar gördüğünün belirtildiğini ancak taraflarına tebliğ edilmeyen ekspertiz raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davacı şirketin tazminat talebinin fahiş olduğunu, yapılan ödemenin hatır ödemesi olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere sovtaj bedeli hesaplanmadığını, talep edilen faizin haksız ve konvansiyona aykırı olduğunu belirlerek davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan ve davalının iddia edilen hasardan sorumlu olmaması nedeniyle esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına kara verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında emtianın taşıması sırasında meydana gelen hasarın sigorta şirketince rucuen tazminine ilişkin olarak tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan raporda özetle,” Davacı —-tarihinde düzenlenmiş —- tarihleri arasında geçerli olduğu, araç başı —- bedelinde teminat sağlandığı, muhtelif cinsteki emtianın taşınması sırasında meydana gelecek rizikolara karşı —- sigortalandığı, hasar başına —- muafiyetin olduğu, dosyaya sunulu olan emtia faturası çerçevesinde eksik ve aşkın sigortanın söz konusu olmadığı, — birlikte geçerli bir poliçe olduğunun tespit edildiğini, davacı — tarafından hazırlanıp sunulan, — nolu ekspertiz raporunun sonuç kısmında; —- istinaden emtiada gerçekleşen hasarın, nakliye sürecinde—- nedeniyle emtianın dağılması sonucunda meydana geldiği ve poliçe teminatı kapsamında değerlendirileceği kanaatine varılmıştır, emtia bedeli ——– olduğu, muafiyetin— bulunduğu ve toplam —- meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğunu, hasarın tespitinde dosya içerisinde, —– plakalı araca yüklenen kıymetli emtiamızın nakliyesi sırasında hasar oluşmuştur. Bu ürünlerde mekaniksel ve fonksiyonel hata olma riski oluşabileceğinden bu ürünlerin kullanılması uygun değildir. Bu sebepten referans ve adetler hurda edilmesi gerekmektedir. —tespit edildiği ve hasarlı ürün bilgilerinin verildiğini, hasarın — rücu edilebileceği şeklinde tespitte bulunulduğunun görüldüğünü, Davacı —- eksper raporuna dayanarak, —– tarihinde, aynı tarihte —- kazanacak şekilde dava dışı sigorta—-ödediğinin tespit edildiğini, sonuç olarak; Dava konusu olayda, davalı — fiili taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın— kapsamında sovtaj tenzili sonrası net—- olduğu, zararın davalı taşıyıcının sorumluluğunda olan sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu, Davacı sigorta şirketinin —- maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldinin sübuta ermiş olması nedeni ile halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde sorumlu olduğu tespit edilen fiili taşıyıcı davalı —gereğince hesaplanan —- tutarında gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin, rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan —-maddesi talepte bulunmuş olduğu —– tarihinin davalı için temerrüt tarihi olduğu anlaşıldığından, ödemiş olduğu tazminat tutarına bu tarihten itibaren işleyecek davalı için temerrüt tarihinden itibaren yıllık—— oranında faiz talep edebileceği” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle;” Hurda değerinin tespiti ve hasar gören emtia bedelinden çıkarılması sonrası, bu tutardan poliçe gereği muafiyet tenzilinin de çıkarılmasıyla, toplam net hasar tutarı —— olarak hesap edileceğini, davalının itirazı sonucu yapılan değerlendirmede de davacı delillerinde taşımanın parsiyel olduğu tespit edildiği, bu nedenle de davalının taşımayı parsiyel olarak değil komple kamyon hamulesi olarak yaptığını ispat külfetini karşılayan bir belgenin sunulu olmaması nedeniyle, yükün parsiyel olarak taşındığı konusundaki kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, her halukarda araç üzeri sabitlemenin taşıyıcının sorumluluğunda olacağı, sabitlemenin taşıyıcının sorumluluğunda olduğu değerlendirilmekle, dava konusu olayda, taşıyıcının bu sorumluluğunu yerine getirmediği bu nedenle taşıma sırasında hasarın meydana geldiği görüşüne ulaşıldığı, sonuç olarak; Dava konusu olayda, davalı — taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın — madde kapsamında sovtaj tenzili sonrası net —olduğu, zararın davalı taşıyıcının sorumluluğunda olan sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde sorumlu olduğu tespit edilen fiili taşıyıcı davalı — gerenice hesaplanan —- tutarındaki gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin, rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan —— CMR Konvansiyonu 27’nci maddesi gereğince davalıya yazılı talepte bulunmuş olduğu —– tarihi olduğu anlaşıldığından, ödemiş olduğu tazminat tutarının bu tarihten itibaren işleyecek yıllık —– oranında faiz talep edebileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir.
Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.
Eldeki davada davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısına ——– tarihinde taşıma esnasında meydana gelen zararını ödediği dolasıyla sigortalısının haklarına halef olduğu, aktif husumetinin bulunduğu görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlık uluslararası kara yoluyla taşımadan kaynaklandığından olaya CMR konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır.
CMR konvansiyonu 17. maddeye göre “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.”
Konvansiyonun 17. maddesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir. Taşıyıcı 17. maddede öngörülen hallerden birinin olayda gerçekleştiğini ispatladığı durumda taşımadan kaynaklanan hasardan sorumlu olmayacaktır.
Yine CMR konvansiyonu 3. maddesinde taşımacının, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasındaki hareket ve ihmallerinden, sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacağı;
8. maddede yükü teslim aldığında taşımacının parça sayısı ve bunların üzerindeki marka ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğunu, yükün ve bunların görünüşteki durumunu kontrol edeceği, bunları kontrol etme olanaklarından yoksun ise sevk mektubuna itiraz kayıtlarını yazacağı ve bunların geçerli nedenlerinide belirteceği, aynı şekilde yükün ve ambalajların görünüşteki durumu ile itiraz nedenlerini de açıklayacağı;
9. maddede sevk mektubunun, aksi ispatlanıncaya kadar, taşıma sözleşmesinin akdini, sözleşmenin koşullarını ve yüklerin taşımacı tarafından kabul edildiğini kanıtlayan belge olduğu, sevk mektubunda taşımacı tarafından beyan edilmiş itiraz kaydı yok ise aksi kanıtlanmadıkça, tesellümde yükün ve ambalajlarının iyi durumda olduğu, sayılarının, marka ve numaralarının sevk mektubunda yazılı olanlara uyduğunun varsayılacağı düzenlenmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda hasarın sabitlemenin yetersizliğinden kaynaklandığı, bu durumun davalı taşıyıcının sorumluluğunda olduğu, sovtaj tenzili sonrasında meydana gelen zararın —-olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı sigortalısı —- taşıma esnasında meydana gelen zararı ödediği, meydana gelen zararın —olduğu, zararın davalının kusurlu hareketlerinden ileri geldiği, mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, zarardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kabulüne karar verilen alacağa davacının yaptığı ödeme tarihinde sigortalısına halef olduğu anlaşılmakla ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren faiz işletilmiştir —–
Ayrıca CMR Konvansiyonunun 27. maddesi uyarınca, bu konvansiyona tabi taşımalarla ilgili tazminat taleplerine uygulanacak faiz oranının yıllık—- olarak kabul edildiği dikkate alınarak faiz oranını yabancı para birimi cinsinden yapılan ödemeler için olacağı iş bu davada ——oranında faize hükmedilmiştir.
Davanın kabul ve reddedilen kısımları için taraflar lehine, dava tarihinde geçerli olan —-vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacı tarafından sigortalısına —tarihinde ödeme yapıldığı, rücu ihbarının — tarihinde davalıya tebliğ edildiği, eldeki davanın —tarihinde açıldığı, dava öncesinde arabulucuya başvurduğu, arabuluculuk sürecinde de zamanaşımı süresinin durduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımı defi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; TTK’nın 1472. maddesi gereğince davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği — tutarındaki hasar bedelinin, ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek CMR’nin 27. maddesi uyarınca yıllık —- faizi ile birlikte, davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 17.220,21 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.358,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.861,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 4.358,88 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 4.403,28 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 213,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.913,75 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.890,12 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 26.096,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.151,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.303,70-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 16,30 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022