Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/856 E. 2021/242 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/856 Esas
KARAR NO: 2021/242
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ——kolunda faaliyet gösterdiğini, borçlu ——– cari hesap ilişkisi içerisinde gösterilen faturalandırılmış ürünleri müvekkilden satın aldığını ve söz konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini, müvekkil ile davalı arasındaki ————-devreden bakiye uyarınca, —- tarihi itibariyle davalının, — borcundan mahsup edilecek —- ile toplamda —borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle ihtar çekildiğini, daha sonra ——– dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçtan ——- ana para, — ise işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam ——– olduğunu, belirtilen nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazların iptali ile kaldırılarak takibin devamına ve davalının haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaca tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, borcun sadece fatura düzenlenerek borçlu olunamayacağını, bunun ispat edilmesi gerektiğini, davanın reddini, yargılamadaki harç ve masraflar ile icra inkar tazminatının davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı tarafından davalı aleyhine ——– dosyası ile cari hesaptan kalan alacak açıklaması ile —-işlemiş faiz toplamı ——– alacak için icra takibi yaptığı, borçlunun süresi içinde itirazda bulunması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi açısından ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle: ” davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraf ticari defterleri arasında mutabakatsızlık bulunduğunu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan——–alacaklı olarak gözüktüğü, davalı tarafın defterlerine göre borç alacak bakiyesinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında dava konusu ticari ilişki ile ilgili yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davalı borcun varlığını inkar etmektedir. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporunda belirlendiği üzere her iki tarafın ticari defterlerinin usule uygun tutulduğu ancak aralarında mutabakatsızlık bulunduğu, davacı defterlerine göre davalıdan ———-alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ancak davalının cari hesap borcu olmadığının tespit edildiği, mutabakatsızlığa konu davalı tarafın defterlerinde————- kayıtlı olmadığı, faturada teslim alan imzası bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen ve ihtilafa konu olmayan diğer faturalarda teslim alan kişiyle ihtilafa konu işbu faturayı teslim alan kişinin aynı kişi olduğu, dolayısıyla davalı tarafa faturanın tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, diğer mutabakasızlık konusu olan ——- tarihli iade faturasının” ise davacı defterlerinde kaydı bulunduğu ve davalının borcundan mahsup edildiği ancak davalı tarafın ise bu faturayı ticari defterlerine kaydetmediğinin tespit edildiği, taraf defterleri arasındaki mutabakatsızlığa konu çekler yönünden ise ———– tarihli ——–çeklerin ödemelerinin davalı tarafça banka havalesi yoluyla davacı şirkete ödendiği, davacı şirket tarafından ise iade edildiği davalı defterlerine göre yapılan bu ödemelerin davacı şirket aleyhine borç olarak kaydedildiği ancak iade aldığı çeki alacak olarak kaydetmediği, son olarak davalı defterlerinden görünen ———- ödeme kaydının esasen ———— çeke ilişkin olduğunun tespit edildiği hususlarının bilirkişi raporu ile belirlendiği, raporun mahkememizce denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, raporda belirtilen mutabakatsızlıkların davalı defterlerinde kaydedilmeyen ya da farklı kaydedilen kalemlerden oluştuğu, davacı ticari defterlerindeki kaydın ise hem aleyhe ve lehe olmak üzere tutulduğu dolayısıyla mahkememizce davacı tarafın defter kayıtlarının hükme esas alınması gerektiği kanaatine varıldığı davacının davalıdan ——- asıl alacak talebinde haklı olduğu, işlemiş faize ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise bir alacağa faiz talep edilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak bilinmesi taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da borçlunun ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesinin gerektiği ancak davacı tarafından davalı adına keşide edilen temerrüt ihtarı ya da taraflar arasında sözleşme mevcut olmadığından davacı tarafın işlemiş faize ilişkin istemin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, alacağın likit olması sebebiyle kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi ile talep ettiği kötüniyet tazminat talebinin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun ——- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın takip konusu asıl alacak miktarı olan —- yönünden iptaline, takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına,
3-İşlemiş faize ilişkin istemin REDDİNE,
4-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 92.035,54 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
5-Davalının tazminat talebinin yerinde görülmediğinden REDDİNE,
6-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 6.286,95 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.251,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.035,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.251,41 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 1.302,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 174,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 974,25 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %88,82 oranında olmak üzere 865,33 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 12.693,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
12-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/03/2021