Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/851 E. 2020/352 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/851 Esas
KARAR NO: 2020/352
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde saat —– sıralarında —– sevk ve idaresindeki ——— sayılı aracın geri manevra esnasında park halinde bulunan ———– sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi trafik kazası meydana geldiğini, ——- plaka sayılı araçta davalılardan kaynaklı ortaya çıkan değer kaybının hesaplanarak hesaplandığı anda artırılmak üzere ——– tazminat, dava tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——–cevap dilekçesinde, —— tarihli kazaya karıştığı belirtilen —- plakalı araç,—- nezdinde ————- numaralı ———- sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limiti ———olduğunu, sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde davacı vekiline ——- tarihinde —– değer kaybı tazminatı ödemesi gerçekleştirildiğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğundan, konusunda uzman bilirkişiden ———— kusura ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, değer kaybı tazminatı hesaplamasında aracın güncel kilometresi ve 2. El rayiç rakamı ———— dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı miktarının tespit edilebilmesi için —– hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, aracın geçmişte başka bir kazaya karışıp karışmadığının tespiti ile bu kaza nedeniyle değer kaybı tazminatı alıp almadığının tespiti, aracın kilometresi, aracın hasar gören parçalarının değer kaybına neden olup olmayacağının tespiti, teminat dışında kalan hallerden birinin olup olmadığının tespitini, davalı sigorta şirketi zarardan ——- sorumlu olduğundan yukarıdaki durumlardan birinin mevcut olması halinde davanın reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın; değer kaybı talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını ve alınacak raporun tarafımıza tebliğ ettirilmesini, davalı şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davalının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Davalı ——- kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davalının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeniyle meydan gelen değer kaybı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ———; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——–
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan ———— sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —————— poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ———
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre de oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğundan kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin——– Şartlarının A.3. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, —— 6102 sayılı TTK’nın 1446. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162/1.maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur . Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.
Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, BK’nın 162 ve 163 maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir.
Davalı —– davacıya ait —- plakalı araca çarpan ———– plakalı aracın ———, davalı ———– — sürücüsü ve davalı —-aracın kaza tarihindeki malikidir. ——– tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza —- tarihinde gerçekleşmiş olup davacı tarafından davalı sigorta şirketine — tarihinde ihtar gönderildiği, ihtarın —- tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve ihtarda davalı tarafa ödeme için – gün süre verildiği, davalı tarafın ise —-tarihinde ——- ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d, 67/a a, 84/l j maddelerini ihlal etmek suretiyle %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta ———- değer kaybının oluştuğunun , davalı tarafından yapılan ödeme düştükten sonra bakiye— alacağın olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Zarar gören, talebine ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. ———–Davacı taraf dava tarihinden itibaren faiz talep ettiği görüldüğünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Dosyada mevcut sigorta poliçesi örneği ve tescil bilgileri incelendiğinde aracın—— olarak belirtilmiş olması nedeniyle ticari faiz hükmedilmesine ——-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davaya konu aracın değer kaybı bedeli olan ——— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 572,01-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 44,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 9,00-TL Islah Harcı, 1.065,40-TL Tebligat, Posta, bilirkişi ücreti masraflar, olmak üzere toplam 1.163,20TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2020