Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/847 E. 2021/500 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/847 Esas
KARAR NO: 2021/500
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN
—– DAVA DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili bankanın —- tarafından —- imzalanmış olduğu, davalı şahısların da işbu — sıfatıyle imzalarının bulunduğunu, kredilerin ödenmemesi üzerine —– yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek kredi hesabının kat edilmiş olduğu, borçların— gün içinde ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, ihtara rağmen borç ödenmediğinden dolayı —– sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçilmiş olduğu, davalıları mezkur icra dosyasına vaki itirazları üzerine işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu tüm bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu tarafından takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş davalılar vekili katıldığı duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada, davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile——- sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçlunun sözleşmesinin feshedildiğini ve borcun borçlulara bildirildiğini, fakat borcun ödenmediğini, bunun üzerine borcun tahsili amacıyla —-takibe geçildiğini, davalının itirazı ile takibin durduğunu, aynı takip dosyası nedeniyle diğer üç kefil için —— dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın açılan diğer dava ile birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olacağını belirterek öncelikle davanın—— dosyası ile birleştirilmesine, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı ——- cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca asla kabul edilmemekle birlikte müvekkili olan şirketin kefil olduğu bir anlığına mahkemece kabul edilse dahi, mahkemece davacı tarafın talepleri zamanaşımına uğradığından zamanaşımı hükümleri göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, yargı yerinin caiz olup olmadığını, aynı konuda kesin hüküm bulunup bulunmadığını, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığını, kesin yetki kuralının bulunup bulunmadığı gibi hususların, dava şartlarından olduğundan, bu hususların da ayrıca mahkemece araştırılmasını ve usule aykırılığın tespiti halinde, dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafından asıl davaya ilişkin dosyaya sunulan ekler ayrıntılı incelendiğinde kredi talebinde bulunan şirketin sözleşmenin her sayfasına kaşe/ imza atmadığını bu kapsamda bu sözleşmeye istinaden kefil olduğu iddia edilen müvekkili olan şirketin de ilgili sözleşmenin her sayfasına imza atmadığını ayrıca kefalet sözleşmesinin bulunduğu yerde de yine müvekkili şirketin her sayfaya imza atmadığı açıkça görüleceğini, sözleşmelerde her sayfaya imza atılmasındaki amaç tarafların her sayfayı ayrıca okuyup anlamış olduklarının tespiti olduğunu, bu kapsamda genel işlem koşullarının fazla olduğu böyle bir sözleşmenin her sayfasına imza atılması oldukça önemli olduunu, bu kapsamda asli borçlu şirket tarafından dahi her sayfası ayrıca imza/ kaşe edilmeyen bu sözleşmeye dayanarak müvekkillerine yönelik rapordaki borç kabul edilemez olduğunu, kaldı ki icra takibine yapılan itirazda müvekkili olan şirketin böyle bir borcun olmadığını açıkça ifade ettiklerini, ayrıca y kefalet limitinin arttırılması kısmında müvekkili olan şirkete ait herhangi bir yazı veya imza yer almadığını, tüm bunlardan bahisle müvekkillerinin bu sözleşme kapsamında sorumlu tutulması hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan işbu haksız davanın reddi ile davacının itirazın iptali talebini ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının kötüniyetli olarak icra takibi başlattığı açıkça ortada olduğundan icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; — dava konusu—–arasında imzalanan — tüm evrakların onaylı sureti, —- kayıtları istenilmiş, ——– edilerek incelenmiş, dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda hüküm kurmaya ve denetime elverişli kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava; ——– kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Celp ve tetkik edilen —— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —-talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı takip borçluları vekilinin —– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından — dosyasında toplam — alacak itibariyle takip başlatıldığı, davalılar vekilinin takibe süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine mahkememizin iş bu dava dosyası ve birleşen—- sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin davacı banka ile dava dışı borçlu——- sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla işbu sözleşmeyi imzaladıkları, dava konusu alacağa ilişkin olarak davacı bankaca krediye konu borcu kat edilerek muaccel hale geldiği,—– yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ederek asıl borçluya ve kefillere gönderdiği, ihtarnamede verilen sürede borcun ödenmediği, tüm davalılar yönünden — tarihinde temerrüdün oluştuğu. mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalıların — esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazın —— üzerinden iptali gerektiğinin belirtildiği anlaşılmış olmakla mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın ve birleşen dosya davasının ayrı ayrı kabulüne dair karar verilmiş, alacağın likit olması nedeni ile asıl alacak miktarı olan— üzerinden davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın ve birleşen dosya davasının ayrı ayrı KISMEN KABULÜ İLE, davalı ve birleşen dosya davalısı borçluların —- dosyasında yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin —işlemiş akdi faiz, — işlemiş temerrüt faizi ile — ihtarname masrafı olmak üzere toplam — üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren — uygulanmasına,fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacak miktarı olan —– hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılar ve birleşen dosya davalısından alınarak davacıya ödenmesine,
3-) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Davacı taraf harçtan muaf olduğu için dava açılırken harç yatırmadığından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 235.438,49 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-) Davacı tarafından yapılan 1.651,40 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 1.651,09 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
c-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 123.091,18 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d-)Davalılar kendilerini vekile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Davacı taraf harçtan muaf olduğu için dava açılırken harç yatırmadığından Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 235.438,49 TL harcın birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-)Birleşen dosyada yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-)Birleşen dosya davacısı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 123.091,18 TL nisbi vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
5-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.319,75 TL’sinin davalılar ve birleşen dosya davalısından, 0,25 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-)Karar kesinleştiğinde —— dosya aslının iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021