Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/843 E. 2021/594 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/843 Esas
KARAR NO : 2021/594
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, toplam ———- kurulmuş ve konusu—- olduğunu, dava dışı sigortalı — ait küçükbaş hayvanlar ——- ile müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, işbu poliçeyle sigortalı —– tarihinde,—– meydana gelen trafik kazasında,——- plakalı aracın çarpması sonucu telef olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle oluşan sigortalı tarafından telef olduğu bildirilen — küçükbaş için, dava dışı sigortalıya —- hasar tazminatı ödendiğini, dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için davalı sigorta şirketine yapmış oldukları başvuru neticesinde, davalı tarafından —- kısmi ödeme yapıldığını, davalı tarafın sigortalısı olan araç sürücüsü asli kusurlu olduğundan, davalının ödemesi gereken tutarın— olduğunu, bu nedenle bakiye —- için huzurdaki davayı açma gereği hasıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; dava dışı sigortalıya ödenen toplam ——– ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen kaza nedeni ile telef olan koyunlar için ödenen tazminatın sigorta şirketinden rücu için açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle; ” Trafik kazası tespit tutanağında, yol üzerinde fren izi bulunmadığı, sürücünün alkolsüz olduğu, ——– sürücü belgesinin bulunduğu, kural ihlali olarak 52/1-b maddesini ihlal ettiğinin işaretlendiği, Kaza yeri krokisinde, Yolun orta refüj ile bölünmüş, İzmir istikametinin iki şeritli yol olduğu, şerit genişliği 3,5m, yol genişliği 7m ve çarpma noktasının sağ şerit üzerinde olduğu,—– koyunun telef olduğu, otobüsün çarpmadan sonra 23m mesafede durduğu işaretlendiği, kusur yönünden yapılan değerlendirmede, dava dışı otobüs sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu, yol üzerinde tehlike yaratacak şekilde bulunan ve can güvenliği tehlikeye düşen küçük baş hayvan sahibinin %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, yerleşim yeri dışında gece vakti aydınlatma bulunmayan mahalde —- üzerinde dava konusu —–adet Küçükbaş hayvanın yeterli emniyet önlemlerini almadan tehlike yaratacak şekilde yol üzerinde bulunduran, gelen araca tehlike ortamı yaratan, mevcut trafiği tehlikeye düşüren ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.), 69/2 (Taşıtyolunu kullanmak zorunda olan hayvan sürü ve kümelerini sevk ve idare edenler yönetmelikte belirtilen usul ve şartlara uymak zorundadırlar) Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 95/d (Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olarak Karayolları Trafik Kanununda ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk ve yükümlülüklere uymak zorundadırlar.) kuralını ihlal eden hayvan sahibinin %75 oranında kusurlu olduğu, —–, sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesi konusunda muvafakat ettiğine dair herhangi bir yazısı bulunmadığı, bu halde; rehin hakkı olan dava dışı—– dava dışı sigortalı —– sigorta tazminatı üzerinde de tazminat hakkının devam edeceği, hak sahibine ödeme yapmayan davacı —- aktif husumet ehliyetinin olmadığı kanaatine varılmakla birlikte, rehin alacaklısı ——- sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesi konusunda muvafakat edip etmediğine ilişkin hususun ilgili bankaya sorulması gerektiği, davacı —– ödeme tutarı ile sınırlı olmak üzere 6102 sayılı T.T.K.nun 147/2 maddesine göre kanuni halef sıfatının mevcut olduğu sonucuna varıldığı, davalı —– tarihleri arasında geçerli — tanzim edildiğini, davalı ——- plakalı aracın, Davacının sigorta teminatı sağladığı hayvanlara verdiği zararın %25′ lik kısmından sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesi sonucunda davacının teminat altına aldığı koyunların ölümü ile sonuçlanan olayda hasar bedelinin hesaplanabilmesi için, hasarlanan her bir koyunun ortalama kg bilgisinin tespit edilebilir olması gerektiği, işbu eksikliğin giderilmesine müteakip toplam hasar bedelinin hesaplanabileceği, dava konusu —– adet küçükbaş hayvan sahibinin olayda %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü —- dava dışı —- %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, küçükbaş hayvanların çarpmaya bağlı yaralanma hasarı ile uyumlu olduğu, —- dain-i mürtehin olarak yer aldığı, ancak dosya münderecatında; rehin alacaklısı —– sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesi konusunda muvafakat ettiğine dair herhangi bir yazısının bulunmadığı, poliçede dain-i mürtehin olarak gösterilen ————tazminatının sigortalıya ödenmesine muvafakat ettiğinden (yazı cevabının, muvafakat ettiği yönünde olduğu varsayımı ile) Davacı —- sigortalısına yaptığı ödeme poliçe kapsamında olmakla, davacı —— TTK 1472 maddesine göre kanuni halef olduğu ve aktif husumet ehliyeti kazandığı ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Veteriner bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; ” hasar miktarının tespitinde, —– toplam hasar bedelinin ortaya çıktığını, —- yapılan incelemede dişi olduğu, keçilerin—– adet—– dişi kıl keçisinin ağırlığını— geldiği, ortalama keçi kg fiyat bilgisinin —olarak tespit edildiği, buna göre ——- keçisinin —- olduğu, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı tarafından tanzim edilen poliçede dava dışı ——– dain-i mürtehin olarak belirtilmiştir.
Dain ve mürtehin; rehin alacaklısı anlamına gelir. Dain-i mürtehin sigorta yaptıran kişiye vermiş olduğu borç ya da kredi nedeniyle, ödenecek tazminattan birinci derecede alacaklı olan ve bu durumunun poliçede belirtildiği gerçek ya da tüzel kişidir. Malikin alacaklı lehine yaptırdığı sigortalarda rehin alacaklısı (dain ve mürtehin) sigorta lehtarı yani sigortalı olarak gösterildiğinden, rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigorta tazminatını talep ve dava hakkı öncelikle sigorta lehtarı durumunda olan rehinli alacaklıya ait bulunmaktadır ——–
Mahkememizce—- yazı yazılarak davaya muvafakatlarının bulunup bulunmadığı hususu sorulmuş, banka şubesinin —- tarihli cevabi yazısı —-koyunların telef olması sebebiyle —– tazminatının bankalarına gönderilmesi kaydıyla muvaffakat verdikleri bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1490.maddesine göre, sigorta ettiren kişi, kendisinin veya başkasının hayatını, ölüm veya hayatta kalma ihtimallerine karşı sigorta ettirebilir ve TTK’nun 1493/7.maddesine göre ise sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir. TTK’nun 1493/7.maddesi ile hayat sigortalarında sigorta bedelini talep ve tahsil hakkının poliçe lehtarına ait olduğu açıkça kabul edilmiştir. Sigorta poliçesinden doğan teminatı talep hakkına sahip olan kişi poliçe lehtarı olduğundan, tazminat talebine ilişkin davada da aktif dava ehliyetine sahip olan kişi lehtardır. Lehtar dışındaki kişilerin poliçeden doğan tazminatı talep hakkı bulunmayacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir.————— muaccel olan sigorta bedelinin ödenebilmesi için bütün rehinli alacaklıların rızasının bulunması gerekmektedir. ——— ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, TTK’nın 1273.maddesi uyarınca rehinli bir malın maliki tarafından kendi adına yaptırılan sigorta alacaklı lehine yapılmış bir sigorta değilse de, sigorta tazminatı ancak o mal üzerinde rehin hakkına haiz olan alacaklının muvafakatı alınmak suretiyle sigorta ettiren malike ödenir. Başka bir anlatımla sigorta süresi içinde riziko meydana geldiği takdirde, hasar bedeli, bankaya rehinli kredi borcununda bir güvencesidir.—- —- Karar—– ilamında; “…Poliçede, dain mürtehin olarak dava dışı —— gösterilmiştir. TTK.’nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa’nın 1270. maddesi hükmüne göre, bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 879.maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir…”).
Dava dışı——- tarafından mahkememize verilen cevapta muvafakatin şartlı olarak verildiği, tazminatın davacılara ödenmesine kayıtsız şartsız muvafakat verilmediği anlaşılmıştır. Şarta bağlı muvafakatin geçerli olmadığı anlaşıldığından ————– davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 46,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,19-TL harcın, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.700,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021