Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/836 E. 2020/255 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/836 Esas
KARAR NO : 2020/255

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan ——— numaralı cihazın dava dışı tüketici tarafından satın aldığını, satın cihazın arızalı ve ayıplı olması sebebi ile dava dışı tüketici tarafından tüketici hakem heyetine başvurduğunu,—— sayılı karar ile dava dışı tüketici lehine ücret iadesine karar verdiğini, ithalatçı firma olarak davalının sorumlu olduğunu ancak bu bedelin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle dava dışı tüketici tarafından Kocaeli ——- İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, alacağın icra yolu ile tahsil edildiğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının——- yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kendi kusuru ile ödeme gerçekleştirildiğini, davacının kendi kusuru ile ödediği tutarın müvekkili şirketten tahsilini talep edemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı dosyası aslı, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; davalı borçlu aleyhine —— asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince 05/12/2018 tarihli dilekçe ile itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan rucüen alacak talebine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Somut olayda iki tarafın tacir olduğu, davacının davalıdan satmak için cep telefonu aldığı, tarafların arasında ticari ilişki olduğu bu ilişkinin dosya arasına alınan fatura ile de sabit olduğu, alınan bu telefonlardan davaya konu olan telefonun arızalandığı ve servise gitmesine rağmen tamir edilememesi üzerine —- —— Başkanlığına başvurduğu ve ———-sayılı kararı ile cep telefonunun fatura bedeli olan ——– tüketiciye iadesine; şikayet konusu ayıplı ürünün şikayet edilene iadesine karar verildiği, tüketici bu kararın kesinleşmesi ile satıcı davacı aleyhine Kocael——– İcra Dairesinin ———–. sayılı dosyası ile takip başlattığı ve alacağını davacıdan tahsil ettiği sabittir.
TBK 219. maddesinde; satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından satıcının sorumlu olduğunun düzenlendiği yine TTK da getirilen düzenleme ile alıcının bu maddeye göre hak talep edebilmesi için ihbar yükümlüğünün usulüne uygun olarak yerine getirmesi gerekmekte olup, tacirler arasındaki satışlarda TTK 23. maddesi gereğince açık ayıplarda 2 gün ayıbın açıkça belli olmadığı günlerde 8 gün içerisinde muayene yapılarak ayıbın satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalı malın ayıplı olmadığını ileri sürmemiş, sadece davacı-alıcı firma tarafından TTK’nın 23/c maddesine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan e-postalarda davalıya dava dışı alıcının satın aldığı telefon nedeniyle başvurduğu tüketici hakem heyetinin ayıplı telefon bedelinin iadesine ilişkin verilen karar iletilmiş olduğu görülmüştür. Kaldı ki, cihaz davalının ———– tarihinde gittiğine göre davalının ayıptan haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay ——- yerleşik içtihatları da bu yöndedir (—– tarihli ve —- Esas—- Karar sayılı kararında olduğu gibi). Davalının, —– kararına itiraz davasının ihbar edilmediğine yönelik savunması, dosyaya sunulan ve davalının teknik servisi tarafından davacıya gönderilen —— iletileri içeriği gözetildiğinde MK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmadıktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacı firmanın ürün bedeli olarak tüketiciye ödediği toplamda 1.550,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığı davacı firmanın bu bedelin rücuen tahsilini davalı firmadan talep edebileceği, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde 1.083,29 TL harç yatırdığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak icra takibine itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar vermek gerekmiş ve ayrıca alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu ——–. İcra Dairesinin ——- sayılı dosyasından yapılan takibe itirazın taleple bağlı kalınarak ————-yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 216,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 74,00 TL’den dava açılırken yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 29,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 60,50 TL posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- göre belirlenecek vekalet ücreti, dava değerinden fazla olamayacağından 1.083,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.