Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/829 E. 2020/493 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/829 Esas
KARAR NO : 2020/493

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin nezdinde ——— plakalı aracın davalının ilgilisi olduğu ———plakalı aracın kusurlu davranışları ile meydana gelen kaza sonucunda hasara uğradığını, iş bu olay sebebiyle müvekkil şirketin eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırarak hasar ilgililerine sigorta tazmini ödediğini, davalı araç maliki/sürücüsünün iş bu olay oluşumunda kusurlu olduğunu, davalı aleyhine İstabul ——–. İcra Müdürlüğü’nün ———– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve dayanaksız bir şekilde itiraz edildiğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak davalı ile anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle fazlaya dair dava ve talep hakklarının saklı kalmak kaydı ile 17.385,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile karar kesinleşinceye kadar davalı sigortalısı adına kayıtlı kazanın oluşumuna sebebiyet veren——- plakalı araç kaydına müvekkil şirketin ticari gücü gereği teminatsız ihtiyati tedbir-ihtiyati haciz konulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, maddi hasar araç başına sigorta bedelini 36.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan aracın kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, davacı tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen bedelin fahiş olduğunu, davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini tüm bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta alacağından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan ————- plakalı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan —– plakalı aracın çarpışması sonucunda trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrası yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına hasar ödemesi yaptığı, akabinde bedelin kusurlu olan davalıdan tazmini için işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplanmış, sonrasında bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Makine mühendisi bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu —— tarihli rapor uyarınca; meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olan ———– plakalı aracın dava dışı sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, olayın meydana gelmesinde davacı tarafın sigortalısının ise %25 oranında kusurlu olduğu ve davacı sigortalısının aracında oluşan toplam hasar miktarının 28.440,00 TL olduğu ve kusur oranı dikkate alındığında davalı tarafın bu bedelin 21.330,00 TL ‘sinden sorumlu olduğu, . davalı sigorta şirketince ödeme yapıldımadığı dikkate alınarak; halefiyet şartları gereği davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu 17.385,00 TL tutarındaki ödemeyi davalıdan rücuen talep hakkı bulunduğu anlaşıldığından tespit ile uyumlu davanın talebe bağlılık ilkesi uyarınca talep konusu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Öte yandan davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesine istinaden halefiyet ilkesine göre sigortalısına ödediği bedeli rücuen davalı sigorta şirketinden ödeme tarihinden itibaren isteyebileceği, tarafların tacir olmaları nedeni ile uygulanacak faizin ticari faiz olduğu, davadan önce davalı sigorta şirketine hangi tarihte müracaat edildiğinin belirsiz olduğu, bu konuda dosyada belge mevcut olmadığı, bu nedenle temerrüt tarihinin belirlenemediği, temerrüt başlangıcının dava tarihi olduğu kabul edilerek ve tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 17.385,00 TL’nin dava tarihi olan 28/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 1.187,57 TL’den davacı tarafça yatırılan 296,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 890.67-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44.40-TL başvurma harcı, 296.90-TL peşin nispi harc, 73.10 TL tedbir karar harcı olmak üzere toplam 414.40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116.50 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 900-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.016, 50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.