Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/804 E. 2022/245 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/804 Esas
KARAR NO : 2022/245

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu aracı sıfır kilometre olarak davalıdan —- tarihinde satın aldığını, aracını 07.09.2019 tarihinde kendisine teslime edildiğini, ancak teslim sonrasında yasal süre içerisinde davalı şirket satış temsilcisine bildirildiği üzere arka bagaj kapısının sağ tarafının düşük sol tarafının yukarıda olduğu,— çamurluklarla eşit olmadığını, arka — sağ tarafın içerde sol tarafının dışarıda olduğu vb. gibi aracın dış görünül bozan ve araçta ayıplı sonradan montaj hissi veren — hatalarının yer aldığının görüldüğü, başka araçlarda benzer ayıpların olup—— olmadığının kontrol edildiği ancak sadece müvekkilin kendi aracın bu nevi bir ayıbın olduğunun tespit edildiği söz konusu ayıbın — yetkililerin kendilerine fabrika çıkışının bu şekilde olduğu——– problemler olduğu ve düzeltilemeyeceğini ilettikleri, müvekkilin– tarihinde davalı yana ihtarname keşide ettiğini belirterek, ayıplı aracın ayıpsız ve aynı —sınıfına sahip — değişimine, bunun mümkün olmaması halinde yasal sürede yaptığımız başvuru da dikkate alınarak aracın iadesine ve satış bedelinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arka bagaj kapısı, ön kaput ve—- görünümünde montaj hissi veren —hataları olduğundan hareketle dava açtığını, ancak söz konusu araç üzerinde yapılan kontrollerde, davacının ayıp iddialarının üreticinin öngördüğü standartlar dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ayıp iddialarının sübjektif olması nedeniyle seçimlik hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi mi yoksa aracın misliyle değişimini mi talep ettiğinin sorulmasını istediklerini, üretici kaynaklı arıza iddiası nedeniyle dava konusu aracın — davanın ihbarını istediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan— raporunda; tarafların sunduğu dilekçelerin incelenerek karşılaştırılmasından, davacı şirketin ayıp olarak belirttiği arka bagaj kapısının (sağ taraf düşük, sol taraf yukarıda,—, — durumlarının, üretici tarafından ayıp olarak görülmediği, tüm araçlarda mevcut standart uygulama olduğu, dava konusu — söz konusu olmadığı, dolayısıyla — üretilen diğer araçlarla arasında bir fark oluşmasının bir maddi temeli olmadığı anlaşıldığını, ayrıca araçtaki bu özelliklerin, aracın güvenilirliğini, konforumu ve performansını etkilemediği, araçtan faydalanamama hali oluşturmadığı ve bu yönde bir süreklilik kazandırmadığı anlaşıldığı ve bu nedenle dava konusu araçta açık ayıp olarak nitelendirilebilecek bir hatanın söz konusu olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor aldırılmasına yönelik talebi doğrultusunda dosya, yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilerce sunulan — kullanım hatasından kaynaklanmayan, — dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak, aracın değerini azaltan, giderilmesi için yapılacak işlemlerin aracın değerinin daha da azalmasına neden olacak önemli nitelikteki ana gövde üretim hataları nedeniyle gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu, ayıbın giderilmesi için yapılacak işlemlerin değer kaybını arttıracağı, davalının aracın misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi talebinin orantılı/makul olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, TBK’nın 219 ve 227.maddeleri uyarınca, satılanın ayıbı nedeniyle öncelikle ayıptan ari bir yenisiyle değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde, davacının, —— bedelle satın aldığı sabittir. Dosya kapsamında bulunan 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda açık ayıp niteliğinde— olmadığının bildirildiği, Mahkemece araç üzerinde keşif yapılarak alınan —-kullanım hatasından kaynaklanmayan— hatasına dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak, aracın değerini azaltan, giderilmesi için yapılacak işlemlerin aracın değerinin daha da azalmasına neden olacak önemli nitelikteki ana gövde üretim hataları nedeniyle —- olduğu, ayıbın giderilmesi için yapılacak işlemlerin değer kaybını arttıracağı, davalının aracın — değiştirilmesi ya da bedel iadesi talebinin orantılı/makul olduğu kanaatini bildiri rapor sunulmuştur.
Tacirler arası satım sözleşmelerinde TTK’nın 23. maddesi ile bu madde yollamasıyla TBK’nIn satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava konusu araçta açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nIn 23. maddesi hükmü değil, yine TBK’nın 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınacaktır. TBK’nın 223/2.maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan, TBK’nIn 227.maddesi, “(1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.(2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmünü haizdir.
Mahkememizce alınan ilk raporda dosya üzerinden inceleme yapıldığı bu nedenle bu rapora itibar edilmediği, araç üzerinde inceleme yapılarak alınan heyet raporunda aracın, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak, aracın değerini azaltan, giderilmesi için yapılacak işlemlerin aracın değerinin daha da azalmasına neden olacak önemli nitelikteki ana gövde üretim hataları nedeniyle gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu, ayıbın giderilmesi için yapılacak işlemlerin değer kaybını arttıracağı, davalının —- değiştirilmesi ya da bedel iadesi talebinin orantılı/makul olduğu bildirildiği araç üzerinde inceleme yapılarak düzenlenmesi dosya kapsamı değerlendirildiğin de rapora itibar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; dava konusu —— numaralı aracın tüm — davacı tarafından arındırılarak masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere davalıya iadesi ile, davalı tarafından dava konusu aracın AYIPSIZ —-İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-İnfaz aşamasında İİK’nın 24. maddesinin dikkate alınmasına,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 15.946,81 TL’den dava açılırken yatırılan 3.986,71 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 11.960,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.986,71 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 4.037,51 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.232,50 TL bilirkişi ücreti, 132,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.232,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — —-davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8—- ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.