Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/797 E. 2020/94 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/797 Esas
KARAR NO : 2020/94

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekili tarafından —- tarihinde sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun,—— Maliki olduğunu,—- arası ,—– Aidatlarının tamamı ile 2016 Yılı Ocak-Mayıs Ayları arası Ortak Gider Katılım Paylarını ödemediğini ve bu sebeple aleyhine istanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün 2016/13665 Esas sayılı dosyası ile İcra Takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, —— Koopertifin bir takım Mülkiyet Problemleri bulunduğunu, bu problemler tamamlanamadığından henüz site yönetimine geçilemediğini, son gelinen aşamada kooperatifin tasfiye sürecine girdiğini ve mülkiyet sorunlarının çözülme aşamasına geldiğini, bu sebeple Kooperatif Yönetim Kurulunun hem Kooperatif hem de Site Yönetimi gibi hareket etmek zorunda kaldığını, —- Kooperatifin — tarihinde tüm üyelerinin katılmıyla kura çekilmek suretiyle ferdi mülkiyete geçildiğini ve 1989 yılından itibaren bağımsız bölümlerin malikler tarafından fiilen kullanılmaya başlandığını ve uzun yıllardır da maliklerin kullanıma devam ettiklerini, Yargıtay’ın Yerleşik Uygulamalarına göre bağımsız bölümlerin mülkiyetinin kurayı çeken kişiye geçip, mülkiyetine geçen bağımsız bölümden de malikinin sorumlu olacağını, —–tamamında—– edilemediğinden bağımsız bölüm malikleri ve kiracılar tarafından bu durumun ortak gider payını ödememek için bahane olarak kullanılmakta olduğunu, ——- birden çok parsel üzerinde inşa edilmiş bu sitede yaşam amaçlarının gerçekleşmesi hizmetlerinin ifasının sağlanması için yapılan giderlerin toplanmasının bugüne kadar —- tarafından yapıldığını ve yapılmakta olduğunu, davalının bu toplu yapı içinde iskân etmekte olduğunu ve sağlanan tüm imkan ve olanaklardan faydalanmakta olduğunu, ancak elde etmiş olduğu ortak paydadan üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini ve aleyhine başlatılmış icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazınin iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 17/10/2017 tarihli dilekçesinde özetle; İş bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili davalının borcu olduğu bildirilen bu daireyi 2013 yılında tapudan kooperatif üyesi ———- satın aldığını, ancak dairenin bulunduğu site, kooperatif olduğu için Kooperatif Yönetimi tarafından müvekkili davalının Kooperatif Üyeliğinin kabul edilmediğini, davacı tarafından dava dilekçesinde koperatifin mülkiyet problemleri olduğunun ifade edildiğini, bu nedenlerle müvekkili davalının daireyi satın aldıktan sonra kooperatif yönetimi tarafından kendisinden talep edilen aidatları kendi adına yatırdığını, ancak bu kez davacı kooperatifin 2013 yılından bu yana daireye hiçbir aidatın yatırılmadığı iddiasıyla icra takibi başlattığını ve müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu ve işbu davanın açıldığını, müvekkili davalının davacı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, kooperatif kayıtlarında müvekkili tarafından yapılan ödemelerin tespit edilmesi halinde müvekkili davalının hiçbir borcu olmadığının anlaşılacağını savunarak, davanın reddini, kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
HMK’nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığa sulh mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda talebin, davalı tarafından ödenmeyen ortak gider borcunun tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinden; davaya konu taşınmazda 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen—- göre henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği, Yargıtay —–. HD. —– ve , Yargıtay —-. HD. ——-. Sayılı Kararlarında da aynı doğrultu da karar verildiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.