Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/764 E. 2021/330 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/764 Esas
KARAR NO: 2021/330
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——- uğraşan kurumsal bir şirket olduğunu, borçlu şirkete ait——– sonrası temizliğini —– arasında —- süreyle çalışarak yaptığını, son olarak ———- aylık temizlik işinin bakiyesi kaldığını ve halen ödemenin gerçekleşmediğini, yapılan hizmetlerin karşılığı olarak ————- verilen temizlik işinin faturalarının kesildiğini, ancak ödemenin gerçekleşmediğini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalı tarafından———— dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen ———– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ——- tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bankacı bilirkişi ——- tarihli raporunda özetle; davacının davalıdan taleple bağlı kalınarak ——– alacaklı olduğunu, takip tarihinden borç ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden ————- oranında temerrüt faizi istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmadığı görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde dava, faturanın dayanak oluşturduğu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf esasında ————– tarihli faturadan kaynaklanmakta olup faturaya konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının bu faturadan kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce her iki tarafın defter incelemesine karar verildiği, davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, davalı tarafın ise defterlerini incelenmesi için ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, —- tarafından hazırlanan raporda davacının defterlerine göre davacının, davalı taraftan ———- alacaklı olduğu, davalı taraf defter incelemesi için ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, diğer yandan da davalının davacıdan aldığı faturayı ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği, ispat yükünün BA formuyla bildirimde bulunan davalıya geçtiği, BA formuyla —— bildirilen faturayı alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan hizmeti almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, davalının faturaya itiraz etmediği gibi, faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bir tacirin almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı ayrıca davacı tarafın dosyaya sunduğu —— tarihli mutabakat metninde davalı şirketin kaşesi ve imzasının bulunduğu, bu nedenle davacının asıl alacak yönünden davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının takipte işlemiş faize yönelik istemde bulunduğu ve bu istemini açılan itirazın iptali davasında harçlandırarak dava konusu ettiği, davacının işlemiş faize ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise; bir alacağa faiz talep edilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak bilinmesi taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da borçlunun ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesinin gerektiği ancak davacı tarafından davalı adına keşide edilen temerrüt ihtarı ya da taraflar arasında sözleşme mevcut olmadığından davacı tarafın işlemiş faize ilişkin istemin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, alacağın likit olması sebebiyle kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi ile talep ettiği kötüniyet tazminat talebinin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun——-sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın takip konusu asıl alacak miktarı olan —– yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
3-İşlemiş faize ilişkin istemin REDDİNE,
4-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 194.120,45-TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 13.260,37 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.620,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.640,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 2.620,05 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 2.670,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 112,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 812,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %89,48 oranında olmak üzere 726,60 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 21.149,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/04/2021