Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/752 E. 2021/301 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/752 Esas
KARAR NO: 2021/301
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———— gönderilmek üzere yüklemesi yapılan —— havalandırma fanları————- plaka sayılı araçları ile taşınması esnasında hırsızlık olayı yaşanmış olduğunu, davaya konu emteaların davalı taşıyıcıya eksiksiz teslim edilmiş olduğunu, hırsızlık olayının sürücünün ağır kusuru nedeniyle meydana gelmiş olduğunu, ve dava dışı sigortalı firmaya da araçları evinin önüne park edeceği hususunda bilgi verilmemiş olduğunu, davalı taşıyıcı tarafından basiretli bir taşıyıcı olarak dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olduğunu, bu kapsamda zarar gören emtealara yönelik dava dışı sigortalıya ——ödeme yapılmış olduğunu, bu nedenle hasar ödemesi tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödeme yapılması için icra takibi başlatılmış olduğunu ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle takibin durdurulmuş olduğunu bu vs. nedenler ile itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle CMR hükümlerinin esas alınması gerektiğini, CMR Madde 17 de taşıyıcın sorumlu tutulamayacağı hallerin belirtilmiş olduğunu, söz konusu olayın ——- içerisinde sıra beklerken meydana gelmiş olduğunu ve olayın derhal polise bildirilmiş olduğunu, dava konusu olayın güvenliği tamamen kamu görevlilerince sağlanan alanda meydana gelmiş olduğunu, bu nedenle zararın müvekkilinden tazmin edilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
———- sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde; davacı alacaklı tarafından davalılar aleyhine ——– toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu ———- tarihinde, diğer borçlu ——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu———— havale tarihli dilekçesi ile takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; söz konusu ürünlerin ———- olduğu ve kadri marufunda bulunduğu, ürünlerin çalınmasının CMR Konvensiyonu kapsamında tam ve sağlam olarak teslim etme ve bekleme esnasında da gözetim sorumluluğunun taşıyanda bulunduğu, bu kapsamda davalı firmanın kusurunun bulunduğu ve söz konusu zarardan sorumlu olduğu, davacının dava konusu gerçek zararının CMR Konvansiyonu kapsamında üst limitin altında kalmış olması nedeni ile % 1 muafiyet düşülmesi ile————olarak kabul edilmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava; nakliyat emtia sigortası kapsamında taşınan emtianın kısmen zayi edilmesi nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu taşıma——– arasında gerçekleştiğinden, somut uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporu, emtiaya ilişkin belgeler ve sair deliller birlikte incelendiğinde, dava konusu hırsızlık sırasında taşıtta yüklerin taşıyıcı tarafından nezaretsiz bırakıldığı, kamuya açık bir alanda, taşınan emtianın taşıyıcının zarar meydana gelme bilinci içinde aracı ve yükü sahipsiz bırakmasından kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir.
Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.
Hasar sabittir, hırsızlık vuku bulmuştur ve sigortacı ödemesi sigorta sözleşmesi gereği olup; TTK m.1472 hükmüne göre emtia sigortacısı sıfatı ile ödeme yapan davacının ödemesi nedeniyle aktif husumete ehil olduğu anlaşılmaktadır.
CMR’nin 17.2 maddesi, “Taşımacının taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata veya ihmallerinden sorumludur.” hükmüne havi olup, o halde davalı akdi taşıyıcı ———– nakliyecilerin ve çalışanlarının kusur ve ihmallerinden sorumludurlar.
Sürücünün aracı güvenliksiz, korunaksız, yol kenarına park ederek aracı ve yükü refakatsiz bırakmasında başkalarının haksız fiillerinin etkili olması karşısında davalının sürücüsünün ve dolayısı ile davalı taşıyıcı şirket olan ——— isimli şirketlerin asıl kusurlu ve CMR m.29 gereği “zarar meydana gelme bilinci ile hareket” ettiği gerçeğini değiştirmeyecektir.
Davaya konu somut olayda, taşıyıcı aracını bekçisi olan park yeri gibi güvenli bir yere bırakması gerekirken; kontrolsüz, herhangi bir güvenlik önlemi olmayan kamuya açık bir alana bırakmıştır. Davalının içinde mal yüklü bulunan aracı kamuya açık bir alana bırakması karşısında, söz konusu eylemi taşıma akdinin kendisine yüklediği taşınan malın korunması konusunda göstermesi gereken dikkat ve özen borcuna aykırılık nedeniyle kusurlu davranış oluşturup davalının taşımayı gerçekleştiren aracın park edildiği yerin asgari güvenlik koşullarını taşıdığını ispata yarar delil sunmamıştır.Davalıların taşıma akdine aykırı eyleminden dolayı sorumlu olduğu, ödenen tazminat miktarının kadri maruf olduğu analaşılmakla davanın kabulü ile davacının sigortalısının gerçek zararı olan —— muafiyet bedelinin indirilmesi neticesinde rücuya tabi hasar miktarının ——- olduğu, taşınan eşyanın brüt kilogramı ve taşıyıcının üst sınır sorumluluk miktarları nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde ödenen hasar miktarının üst sınırı aşmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olup bu miktar üzerinden itirazın iptaline ,tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın da taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alınarak değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına dair karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacının icra takibinde işlemiş faiz talep ettiği ancak davacının hasar için sigortalısına tazminat ödedikten sonra davalı taşıyıcıya rücu ihbarı keşide ettiğine dair bir belgeye/bilgiye dava dosyasında rastlanmadığından, işlemiş faiz talebi yerinde görülmediği anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra Takibine konu alacak TTK 1472 maddesi uyarınca sigortacının sigortalının haklarına halef olarak ödediği zararın rücu istemine ilişkin olup, takibe konu zarar miktarı ve davalıların zarardan sorumlulukları yapılan yargılama sırasında belirlenebilir hale gelebilecek olup, likit olmadığından yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ,
2——– sayılı icra dosyasında takibe konu —— asıl alacak yönünden İİK 67 maddesi uyarınca davalıların İTİRAZLARININ İPTALİNE , takibin bu miktar üzerinden devamına,
Asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3- Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4- İİK 67 maddesi uyarınca yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazmitanı talebinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.801,01 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 350,94 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.450,07 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 350,94 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 401,74 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 352,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.152,90 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %90,09 oranında olmak üzere 1.038,65 TL’ sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/03/2021