Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/750 E. 2021/836 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/750 Esas
KARAR NO: 2021/836
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı sigorta şirketi ile —— rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdettiğini ve davalının sigortalısı olduğunu, müvekkilinin belirlenen ——-davalı sigorta şirketine tamamen ödediğini, poliçenin geçerli hale geldiğini, —- müvekkilinin mağazasına—-çağırdığını, —– ———– müvekkilinin yeni teşhir etmiş olduğu—- ürünlerinin tümünün üzerine düştüğünü. ayrıca —-elektrikçi ve müvekkilinin komşusunun oğlu olmak üzere —– de enkazın altından yara almadan zar zor çıktıklarını, olay sonucu müvekkiline ait emtianın kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin davalı sigorta şirketine, rizikonun gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan sigorta sözleşmesi uyarınca sigorta tazminat miktarının taraflarına ödenmesi hususunda başvurdu bulunduklarını, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin talebine ilişkin olarak —– cevabi yazısında kendileri tarafından yaptıkları inceleme ve araştırma sonucunda sigortalı mahalde poliçe teminatı kapsamında bir olay meydana gelmediğini tespit ettiklerinin tavanın adi malzemeden yapıldığı veya işçilik hatası sonucu hasar meydana geldiği ve bu nedene binaen de söz konusu taleple ilgili olarak müvekkiline herhangi bir ödemede bulunmayacağını bildirdiklerini, sigorta şirketinin mağazada tutmuş olduğu rapor niteliği taşıyan belgelerin davalı sigorta şirketinde mevcut olduğunu ellerinde bulunmadığını, bu nedenle adı geçen belgeleri sayın mahkemeye arz edemediklerini, davalı sigorla şirketi ile yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan rizikoların gerçekleştiği için sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatı davalı sigorta şirketinin ödemesi gerektiğini, zararın oluşması üzerine tayin edilen eksperin tuttuğu raporun müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin tüm bu süreçte hem emtiasında olmuş hem de alçıpan-boya-elektrik tesisatı gibi zarar işyerinin onarımını yaptığı ayriyeten işçilik ödemesi yaptığını, emtia sigorta kapsamında olduğundan emtiaya, sigortalanın işyeri sınırları içeresinde bir zarar etki ettiğinde, sigorta şirketinin bu hususun sigorta kapsamında olmaması bahsi kötü niyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, tüm bu süreçte sigorta şirketi üzerine düşeni yapmak bir kenara adeta müvekkilinde uzak durup olup bitenleri seyrettiği ve bu süre zarfından müvekkilinin işyerinin faal hale getirene kadar bir kazanç kaybına uğradığını, poliçenin ——-gerçekleştiğini ve bu özel şartlar da poliçe de teminat altına alındığını, dolayısıyla müvekkilinin bu uğramış olduğu kazanç kaybı ile yaptığı masrafların tazmininin gerektiğini, davalının ret cevabının kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik — tazminatın —–yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, bina üzerinde —— ipotek hakkı bulunduğunu, ipotek hakkı sahibinin muvafakati bulunmaz ise davacı hak sahibi olmayacağından iş bu sebeple reddedilmesini talep ettiğini, davacının talebini netleştirmesi gerektiğini, öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki davacı bina maliki olmadığından hak sahibi olmadığını, malik olmayan davacıya bina zararının ödenmesinin mümkün olmadığını, ——uyarınca hasarın teminat dışı olduğu, ikrar anlamına gelmemek üzere sigortalanın malda ayıp olmadığı kabul edilse daha bahse konu hasarın poliçede teminatın verilen hiçbir teminatın kapsamına girmediğini, müvekkilin şirket tarafından kazanç kaybı teminatı verilmediğini, iş bu sebeple davacının bu talebinin değerlendirmeye alınmamasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının talebinin iş durması tazminatı olarak değerlendirilmesi halinde somut olayda iş bu teminat için belirlenen özel şartları yer almadığından talebin reddedilmesini talep ettiklerini, ikrar anlamına gelmemek üzere sigortalanan malda ayıp olmadığı kabul edilse dahi tazminat hesaplamasında ekspertiz raporunun kabulü anlamına gelmemek üzere ekspertiz raporunun değerlendirmeye alınması gerektiğini, somut olayda eksik sigorta olup olmadığının da irdelenmesi gerektiği, iş bu husus tazminat miktarına etki edecek nitelikte olduğunu, savunmalarda belirtilen sebep haricinde bir hasar sebebi tespit edilir ise poliçede yer alan muafiyet oranlarının tazminat hesaplanmasında gözetilmesini talep ettikleri, müvekkili şirketin rücu haklarının korunması için davacının hizmet aldığı elektrikçinin bilgilerinin dosyaya sunulması için davacıya süre verilmesini talep ettiklerini, akabinde hizmet alınan kişi/lere davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, yukarıda belirtilen ve resen değerlendirilecek sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesine talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen zararın sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi —— yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen —– tarihli raporda özetle; ” Somut olayda, meydana gelen hasarın, binada mevcut bulunan asma tavanın, kendiliğinden değil, üzerinde işlem yapılırken—– çökmesi sonucu oluştuğu hem davacının ihbarı hem de sigorta şirketince atanan eksper tarafindan yapılan ekspertiz raporunda tespit edildiği, dosyaya sunulu poliçe ve teminatlar incelendiğinde meydana gelen hasarın dahil edilebileceği bir kloza rastlanılmadığı, sonuç olarak, dava konusu olayda meydana gelen hasarın —–sağlanan teminatlar kapsamında olmadığı, binanın diğer katlarındaki asama tavanların sağlam olmasına karşın sadece —- asma tavanın bir bütün olarak tavandan kopmasmım, ayıplı olarak imal edildiğine delalet ettiği,——— hükmünce meydana gelen hasarın teminat dışı olacağı, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen —- tarihli raporda özetle; —— şirketinin sorumluluğunda olan teminat tespitinde, — kapsamında yer alan—— uygulamasının dava konusu olayımıza uygulanamayacağının tespit edildiği, sigorta poliçesinde yangın çıkarmaksızın; sigortalı şeylerin kendi ayıplarından, mayalanmalarından, kavrulmalarından veya bünyelerinde meydana gelen bozulmalar ile kavrulmalar nedeniyle uğradıkları zararların teminat dışında bırakıldığı, sonuç olarak, meydana gelen hasarın yapılan işçilik hatasından ve sigortalanan malın ayıbından ileri geldiği anlaşıldığından söz konusu zararın teminat dışında olduğu, aksinin kabulü sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere davacının emtea ve bina zararının ———şeklinde rapor sunulmuştur.
——-maddesi uyarınca rehinli bir malın maliki tarafından kendi adına yaptırılan sigorta alacaklı lehine yapılmış bir sigorta değilse de, sigorta tazminatı ancak o mal üzerinde rehin hakkına haiz olan alacaklının muvafakatı alınmak sureti ile sigorta ettiren malike ödenir. Başka bir anlatımla sigorta süresi içinde riziko meydana geldiği takdirde, hasar bedeli, bankaya rehinli kredi borcununda bir güvencesidir. Bu anlamda sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibine ait olduğundan, hasar ödemesinin sigortalıya yapılamayacağı, yapılan bu ödemenin sigorta şirketini borçtan kurtarmayacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, dain- i mürtehin olan bankanın muvafakatının alınması ve bu muvafakatın kayıtsız şartsız olması halinde işin esasının incelenmesi aksi takdirde istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiği yasal düzenleme ve——– doğrultusunda kabul edilen bir uygulamadır.
Somut olayda, yasal düzenleme kapsamında dava dışı banka şubesine müzekkere yazılmış, —-tarihli cevabı yazısında, dava konusu poliçede bankanın daini mürtehin hakkı bulunduğunu, alacaklarının devam ettiğini, daini mürtehin hakları saklı kalmak kaydı ile dava açılmasına muvafakat ettiklerini, daini mürtehin haklarının hükümde gösterilmesini istediklerini beyan ettiği görülmüştür. Muvafakatin, daini mürtehin hakkı saklı tutulmuş olması nedeniyle kayıtsız ve şartsız olduğundan bahsedilemez. Yani, başvuran haricinde banka hakkında karar verilmesi mümkün değildir —– Açıklanan nedenlerle, dava dışı dain- i mürtehin banka şubesinin dava açılmasına muvafakatına dair beyanının kayıtsız ve şartsız olmaması nedeniyle, davanın husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı ——-harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7——— arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021