Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/737 E. 2020/97 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/737 Esas
KARAR NO : 2020/97

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——- şubesinde müşteri olduğunu, müvekkilinin —- tarihinde ———- nolu telefonunu ——– numaralı telefondan aranmış, arayan kişinin ———- müvekkilinin —- ile banka kartını birleştireceklerini, bir takım bilgileri ihtiyaç duyduklarını ifade ettiklerini , müvekkilinin kendi üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirerek müşteri bilgilerini vermediğini, telefondaki —- geleceğini ve tuşması gerektiğini söylediğini söylediğini tüm iyiniyeti ile ve bankanın üstüne düşen güvenlik önlemlerini almış olduğu güvencesi ile gelen şifreyi söylemeyip yanlızca tuşladığını, —- tarihinde bankaya gittiğinde hesabından harcama ve tanımadığı ticari ve özel hiç bir ilişkisinin bulunmadığı başka bir hesaba —– öğrendiğini, müvekkilin bu işlemler sonrası maddi yönden çok zor durumda kaldığını ve sıkıntılar yaşadığını beyan ederek, vaki zarar olan — maddi tazminat ve bu süreçte çektiği elem ve üzüntüyee karşılık 5.334,00 TL manevi tazminatolmak üzere toplam 45.000 TL tazminatın fazlaya ilşikin hakları saklı kalmak kaydı ile ——– kuralları ve—— gereği hukusuz bankacılık işlemleri tarihi olan 12.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanmakta olduğunu, karşı tarafın hizmetten yaralnanan konumunda olduğun ve Tüketicinin korunması Hakkındaki Kanun madde 2 bendi uyarınca ticari veya mesleki olmayan amaçla hareket eden gerçek veya tüzel kişi tüketici olup ve yine tüketici işlemleri bir tarafın tüketici bir tarafın ise satıcı sağlayıcı olduğu işlemdir. TKHK madde 73 uyarınca tüketici işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, dava konusu olayda müvekkil bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, husumet yokluğu sebebi ile davanın reddinin gerektiğini, dava konusu olayla ilgili davacının İstanbul Anadolu C. Başsavcılığına ———– soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, dava konusu olayın niteliği gereği, öncelikle ceza soruşturmassının ve kovuşturmasının sonuçlanmasının gerektiğini, bu nedenle ceazi işlemlerinin tamamlanmasının bekleetici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının dava konusu işlemleri bilgisi ve iradesi dışında gerçekleştidiğini iddia ettiğini, ohalde davacının bilgi ve iradesi dışında işlemleri gerçekleştien kişilere karşı husumet yöneltmesi gerektiğini, davacı tarafından itiraz edilen harcamalar davacının telefonuna gönderilmiş ——–kullanılarak yapıldığını, harcamaların davacı tarafından yapılmadığı iddiasının kabulü halinde dahi davacının saklamakla yükümlü olduğu şifreyi paylaşmış olduğundan dava konusu olayın meydana gelmesinden kendisinin sebebiyet vermiş olduğunun açık olduğunu, davacının —— arandığnı beyan ve ikrar ettiği telefon numarasının müvekkil bankaya ait olmadığını beyanla Görev itirazımız kapsamında dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine , Husumet itirazı doğrultusunda davanın husumet yönünden reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının —————- Soruşturma nolu soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Davacının banka hesabından kendi bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemlerin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde aynen “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Yine aynı Kanunun 2. maddesi düzenlemesinde, “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü bulunmaktadır.
6502 Sayılı yasanın 3. maddesinde yapılan tanımlamalar uyarınca, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, —————- şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73. Maddesinde ise, Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda davacının davalı bankanın bireysel hesap müşterisi olduğu, bireysel hesabından rızası hilafına üçüncü kişiler tarafından şifresini kendisinin tuşlaması suretiyle, davalı bankanın da ihmalkar davrandığı iddiasıyla meydana gelen zararın tazmininin talep ettiği, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçla hareket eden tüketici olduğu, temel işlemin tüketici işlemi olduğu, taraflar arasında da ticari bir ilişki bulunmadığı dolayısıyla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, görev hususunun HMK 1. maddesi kapsamında kamu düzenini ilgilendirdiği, HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu ve HMK m.115/2 gereğince gereğince; mahkemece, resen ve davanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiğinden açılan davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu da göz önünde bulundurularak mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.