Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/731 E. 2020/453 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/731 Esas
KARAR NO: 2020/453
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2019
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şahsın davaya konu olan alacağın kaynağının sözleşme ———— arasında ——-tarihinde,————-parsele ilişkin olduğu, davacının TTK’nın 194. Vd. Maddeleri uyarınca tür değiştirerek yeni ünvan almadan önceki adının ———- olduğu, davacı müvekkil sözleşme kapsamında tüm sorumluluklarını eksiksiz ifa ettiğini, ek işler de dahil olmak üzere tüm kaba inşaatını ——– tarihinde teslim ettiğini, sözleşme kapsamında üzerinde bulunan işlemlerin edimini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı tarafın sözleşme gereği hakediş sözleşme ödemeleri, iş veren talimatlarını ve ek işlere yönelik ait ödemeleri zamanında yerine getirmediğinden, müvekkil şirketi mağdur ettiğini, aynı zamanda hakediş faturaları söz konusu ihtarnameleri de teslim almaktan imtina ettiğini, davalı tarafa ödemeden imtina etmesi sebebiyle, —— İcra Dairesine ———– üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, fakat davalının —– tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, —– İcra Hukuk Mahkemesi——————-nolu kararına karşı ——-Adliyesi Mahkemesi ——— Hukuk dairesine yapılan istinaf başvurusu ise kısmen reddedilmiş ve takibin usulsüzlüğü yönünde karar verilmiştir, davalı şahsın müvekkil firmaya olan ödemesini zamanında yapmamasından dolayı müvekkil firmanın ciddi oranda zarara uğradığını, alacağın tahsilinin imkansız hale geldiğini, dava dilekçesinde belirtilen Ticari alacakları olan ve icra takibine de konu olan ———– asıl alacağın fatura tarihinden itibaren ———–vadeli avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı müvekkiline ödenmesine, davalı tarafça müvekkili firmaya ödemelerin zamanında yapılmaması nedeni ile müvekkili firmanın uğramış olduğu munzam zararlardan dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik ——– zararın faizi ile ödenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalı tarafın talebi üzerine yapılan ek imalatlar kapsamındaki belirsiz alacağa ilişkin şimdilik ————- davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine ve dava sonunda haklı çıkmaları durumunda, alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi kuvvetle muhtemel olduğundan söz konusu parsel üzerindeki davalı şahsa ait tapu kayıtları üzerine İhtiyati Haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Şirket ile Müvekkili arasında yapılan ———- tarihli sözleşmede öncelikle 3. Maddesinde inşaatla ilgili her türlü ruhsat,izin ve bunlarla ilgili harçlar Müteahhide ait olacağı kararlaştırılmış olup 4.cü maddesinde de ”bu işlerin tamamı için ————– olarak anlaşılmıştır” şeklinde anlaşma yapıldığını, Davacı ile Davalı taraf arasında mevcut sözleşmenin 5. Maddesinde yapılan Hakedişlerin devam eden ayın 2. Gününe kadar Mal sahiplerine teslim edileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen müteahhid firmanın bu edimini yerine getirmediğini, müvekkilinden para talep ettiğini ve davacı tarafından gönderilen ve mutabık kalınan cari hesap ekstrelerinde de görüleceği üzere—– ödeme yapılmadığını, karşılıklı mutabakata varılan miktarın ——- olduğunu, anlaşılan bedelle çarpıldığı zaman ———– olup her ne kadar sözleşmede müvekkilinin ödeyeceği para bu bedelin ——- olarak belirlenmişse de sonrada yapılan anlaşmayla müvekkilinin bu bedelin——– ödendiğini ve mülkiyetin bu şekilde pay edilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu esasa göre ödemesi gereken rakamın ——— olduğunu, ancak Davacı Faturaları kesmediğinden dolayı bu bedelin ———– tutarı tahakkuk etmemiş olup normalde davacı hakedişten———fazla ödeme yapıldığını, iş karşılığı ödenen paraların kontrolu ve davacı şirketin hakediş hazırlamamasından kaynaklı işin safahatını belirlemek için hazırlanmış bir tutanak olduğunu, Ancak müvekkilinin bu gecikmeye karşı sözleşmenin 7 maddesinde belirtilen günlük ———– dönem uygulamamış olup bu maddeyle ilgili yasal haklarını mahfuz tuttuklarını, davacıya hakettiğinden daha fazla ödeme yapıldığından ve alacaklı olması için kesmesi gereken faturayı kesmediğinden alacaklı durumda olmaları nedeniyle davanın reddini, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
——— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı taraf tacir olmayıp, inşaat sözleşmeleri Türk Ticaret Kanunu 4. maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan da bulunmadığından davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir. HMK 1. maddesinde de görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi mahkemesince de resen dikkate alınmalıdır.
Tüm bu yapılan açıklamalar neticesinde, görev hususu dava şartı olduğundan, ————— sayılı ilamı doğrultusunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ———– NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ————— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile tensiben karar verildi.24/09/2020