Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2021/353 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO: 2021/353
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———– tarihleri arasında gerçekleştireceği taşımalarda——- ile teminat altına alındığını,—– tarihinde ———- tarafından dava dışı ——– gönderilmek üzere——————plaka sayılı——- ——– müvekkili sigortalısı————-tarafından ——– firmasından devralınmış olduğunu ancak bizzat yerine getirilmeyerek———– devredilmiş olduğunu, söz konusu firmanın bizzat navlun faturasını kesmiş olduğunu ve CMR senedi düzenlemiş olduğunu, yüklemesi yapılan aracın sürücüsü ———-sıralarında ———– uyumak için park ettiği esnada ——-sıralarında uyandığında aracın ———– açıldığını ve emtealardan bir bölümünün çalınmış olduğunu gördüğünü, söz konusu olay neticesinde tespit edilen zararın —–olduğunu, olayın meydana gelmesinde ———— taşıyan sıfatı ile malın eksiksiz teslim edememiş olması nedeni ile alacaklarının tahsili amacıyla ————— dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiklerini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı——- taşınması için anlaşılmış olduğunu, müvekkilinin aracı ——— sonra dava dışı ———— durmadan gece dahi olsa ———– talimatının verilmiş olduğunu, bu kapsamda şifrenin kendilerine verileceği talimatının verilmiş olduğunu, ancak şifre beklenirken hırsızlık olayının meydana gelmiş olduğunu ,CMR Madde 17 esaslarına göre kusuru olmayan durumlarda taşıyanın sorumluluğunun bulunmadığını, hırsızlık olayında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ayrıca talep edilen zarar miktarının çok fahiş olduğunu ,—— hesaplama yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
————– sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; davacı alacaklının davalı borçlular aleyhine —– alacak talebi yönünden ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin borçlu ——— tarihinde tebliğ edildiği, davalı—————-dilekçe ile borca itiraz edildiğinden bahisle takibin durduğu ve davacının da eldeki davayı açtığı görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile özetle; fiili taşıyıcı konumundaki ——— zararın tazmininden sorumlu olduğu, söz konusu çalınan malzemelerin zarar bedelinin —– üst limitinin altında olması nedeni ile —— tutarındaki zararın gerçek zarar olduğu ve talep edilen miktarın kadri marufunda bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı, sigortalı şirkete ait emtianın taşıma işini davalı şirketin üstlendiğini, emtianın bir kısmının hırsızlık suçuna konu olmasından dolayı sigortalıya ödenen bedelin davalı taşıyıcının ve aracı kullanan şöforun sorumluluğunda olduğu iddiasıyla, sigortalıya ödenen tutarın rücuen tahsili için taşıyıcı ve aracı kullanan şöfor aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptalini istemiştir.
Dava konusu taşımanın——— karayolu ile yapılması taşımanın yapıldığı ülkeleri CMR’a taraf olmaları, taşımanın konusunun belge içeriklerine göre tekstil emtiası şeklinde, eşya taşımacılığı olması, taşıma organizasyonunun davacı tarafından gerçekleştirilmesi dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığa CMR konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır.
Dosya kapsamındaki CMR taşıma senedi, tır karnesi, davalı şirketin fiili taşıyıcının olduğu, diğer davalının da araç sürücüsü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı çalışanı diğer davalının taşıma esnasında deponun önünde araç içerisinde uyurken hırsızlık olayının meydana geldiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davaya konu hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalıdan yüke özen borcu kapsamında basiretli bir tacire yakışacak azami tavrı sergilemesi, öncelikle yükün güvenliğini sağlayacak tedbirleri alması, en basitinden aracın güvenlikli ve kamera sistemi olan otoparka park etmesi gerekmektedir. Taşıma konusu ürünlerin park halindeki araçtan çalındığı dosya kapsamına göre sabit olup, davalının şoförünün emtia yüklü aracını depo önüne park etmesinde, CMR 29. maddesi hükmüne göre ağır kusurlu sayılacağından ve bu konvansiyonun taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden davalı taşıyıcı yararlanamayacağından, davalı taşıyıcı tüm zararlardan sorumlu olacaktır. Somut olayda yükün çalınması yüklü taşıtın şöforü içinde uyusa bile herkese açık olan depo önünde, gece bırakılması halinde taşıyıcının sorumlu olduğu, şöförün tırı güvenlikli park alanına çekerek yükün güvenliğini sağlaması gerekirken herkese açık yerde tırın bırakılması gerekli tedbiri almadığından dolayı sorumlu olduğu, kanaatine varılmıştır.
Davalı şirket tarafından sunulan cevap dilekçesinde her ne kadar alınan talimat doğrultusunda aracın ——— deposuna giriş için şifre vereceklerini ancak şifrenin verilmediğini beyan etmiş ise de cevap dilekçesi ekinde sunulan mail hırsızlık olayından sonra gönderilmiş olup dava dışı sigortalı şirketin hırsızlık olayından evvel davalı şirkete bu yönde bir talimat verildiği hususu dosya kapsamında ispatlanamamıştır.
Taşıyıcının eşyayı tam ve sağlam durumda teslim aldığı, taşıyanın zararın kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple ileri geldiğini ispatlayamadığı, CMR Konvansiyonuna göre hesaplanan miktardan davalı taşıyıcı şirketin sorumlu olacaktır. Bu nedenle davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Diğer davalı——- somut uyuşmazlıkta, dava dışı sigortalıya ait emtiaları taşıyan diğer davalının çalışan şoförü olduğu, dava dışı sigortalıya karşı akdi ilişkiden kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığı dolayısıyla bu davalının, davacıya ———– karşı sorumluluğu ancak haksız fiil hükümlerine dayandırılabilir. Haksız filil sorumluluğundan söz edebilmek için zarar veren eylemin bu davalı tarafından yapıldığı, kusurunun bulunduğu ve zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunduğunun kanıtlanması gerekir. Haksız fiilin faili zarardan sorumlu tutulabilir. Araç şöförünün haksız fiil faili bulunmadığı hırsızlık veya gasp olayına göre durumu değerlendirilebileceği, bu suçların gerçekleşmesinde ise olayın mağduru sayılabilecek araç şöforünün haksız fiil hükümlerine göre sorumlu tutulması için yeterli delil bulunmadığı, şöforün hırsızların suçuna iştirak ettiği veya gasp suçuna iştirak ettiği hususunda yeterli delil bulunmadığı , bir ihmali var ise adam çalıştıranın mesuliyeti hükümleri çerçevesinde çalıştıran taşımacının sorumlu tutulacağı gözönünde bulundurularak davalı —– davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak davalının taşıdığı ve zarar gördüğü anlaşılan toplam—— yönünden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu miktar, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı için yükün hasar gördüğü ——— gelmekte olup davacının talebini dava dilekçesinde ———- olarak sınırlandırdığı görülmüş olup talep edilen bu miktar itibariyle davacının davasının davalı şirket yönünden kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile bu miktar itibariyle takibin devamına karar verilmesi gerekmiştir.
CMR Konvansiyonunun 27. maddesi uyarınca, bu konvansiyona tabi taşımalarla ilgili tazminat taleplerine uygulanacak faiz oranının yıllık —– kabul edildiği dikkate alınarak faiz oranını yabancı para birimi cinsinden yapılan ödemeler için olacağı iş bu davada —- takip başlatıldığı anlaşılmakla —- faize hükmedilmiştir.
Davacının icra inkar tazminat yönünden yapılan değerlendirme ise; zarar miktarı ile kusur durumu yargılama ile belirlenmiş olduğu anlaşıldığından davacının yüzde yirmi icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davalı —–KABULÜ ile; ———– dosyasındaki itirazının İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faiz uygulanmasına,
2- Davalı ——– açılan DAVANIN REDDİNE,
3-Dava konusu itibariyle icra takibine konu olan alacak miktarının belirlenmesi yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.425,05 TL’den dava açılırken yatırılan 436,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.988,75 TL karar ve ilam harcının davalı ——- tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 436,30 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 487,10 TL harcın davalı ———- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 105,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.505,00 TL yargılama giderinin davalı——- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 7.867,76-TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı —— alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/04/2021