Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/714 E. 2021/354 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/714 Esas
KARAR NO: 2021/354
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin unvanından da anlaşılacağı üzere ———– pazarlaması ile iştigal etmekte olduğunu, davalı borçlunun, ekte sunulu cari hesap ekstresi ve faturaların içeriklerinden de anlaşılacağı üzere, müvekkili şirket tarafından toplam —– mal satılmış ve teslim edilmiş olduğunu, karşılığında müvekkili şirket tarafından fatura tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, davalının fatura münderecatı hakkında TTK. 23. maddesi uyarınca herhangi bir itirazı olmadığını ve fatura bedellerini de ödememiş olduğunu bunun üzerine davalı aleyhine ————dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçtiklerini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
————- sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir. İcra dosyasında; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine ——– toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya ——– tarihinde tebliğ edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı şirketten talebi gibi ——– asıl alacağı bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf esasında———-yılına ait faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı olup faturaya konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının bu faturadan kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce her iki tarafın defter incelemesine karar verildiği, davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, davalı tarafın ise defterlerini incelenmesi için ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, —– tarafından hazırlanan raporda davacının defterlerine göre davacının, davalı taraftan —— alacaklı olduğu, davalı taraf defter incelemesi için ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, davaya konu irsaliyeli faturalarda teslim alan imzasının da bulunduğu, bu haliyle faturaların kendisine tebliğ edildiği, faturaları ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bundan başka davalı tarafın ödeme veya başka bir savunmada da bulunmadığı, ayrıca ——— tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunla HMK 222/3 Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine delil teşkil eden eden defterler doğrultusunda davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu kanaatine varıldığı, bu sebeple davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafın ——— sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2- Kabul edilen 3.947,13-TL asıl alacağının %20’si olan 789,42-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 238,89 TL’den dava açılırken yatırılan 67,41 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 171,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 67,41 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 118,21 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 900,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 3.497,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2021